Ne bekliyordum ki? bana aşık olmasını mı? kim bu kadar salak bir kıza aşık olur? tabi ki de kimse. üstelik o Niall Horan! dünyaca ünlü One Direction grubunun üyesi yakışıklı ve sempatik bir erkek. benim gibi ahmakça hareketleri olan birisine aşık olacak hali yoktu ya. ''hadi çevir niall.'' sarışın kafasını sallayıp çevirdiğinde tekrar louis'e gelmişti ve bana soracaktı. '' üf sürekli louis mi soracak?'' dedim. ''bana geldi. ben soracağım.'' büyük bir 'of' lamadan sonra konuştum.''istemiyorum sorma hiçbir şey. oynamayacağım ben.'' herkes hoşlanmadığını belirten sesler çıkartırken elif ''neyse benim de canım sıkılmıştı zaten. hadi yatalım artık.'' ona minnet dolu bakışlarımı gönderirken liam '' az önce gayet mutluydunuz. Şimdi ne oldu ki?'' Elif liam'ın kulağına eğilmiş bir şeyler fısıldarken bende yerden destek alıp ayaklandım. Liam anladığını belirten bir şeyler geveledi. ''bize de söyleseniz keşke.'' zayn'e baktım. ''bırak oyun oynamayı. Kalk 2 rekat namaz kıl.'' birkaç kişiden kıkırdama sesleri gelirken buna niall da eklendi. Sen gülme!!! ''bari bir şeyler yeseydik?'' niall'a baktığımda karnını ovuşturarak yavru köpek bakışları atıyordu. umursamayarak önüme döndüm ve '' uyuyalım artık. yarında erkenden Yurt'a geri döneriz.'' elif kalkıp yanıma geldi. ''aynen. hadi biz yatalım.'' çocuklar ayaklanırken Louis '' liam salonda yatar. siz onun odasında uyuyun.'' kıkırdayarak ''bence biz senin odanda uyuyalım sende harry ile birlikte yat.'' dedikten sonra aklıma gelen yeni şeyle ''ha birde fazla ses yapmayın.'' kendi dediğime hunharca gülmeye başladığımda diğerleri de bana bana eşlik etmişti. şu halimle bile fesatlaşıyorum abi ya. ne olacak benim halim. ''tamam o zaman. Siz benim odamda uyuyun. Ben harry ile yatarım.'' yatarım kelimesine vurgu yaparak söylemişti. '' neden kimse beni takmıyor?'' niall'a dönmeden ''niye sen toka mısın?'' dediğimde tabi ki de yalnızca elif anlamıştı çünkü Türkçe konuşmuştum. Elif'ten küçük bir kıkırtı kaçmıştı. ''niall git ve ye. bu kadar basit.'' zayn'i umursamayarak bana döndü ve '' ama ben Ebrar'ın yapmasını istiyorum'' diyerek yavru köpek bakışı atmaya devam etti. keşke önce 'yemek yapmayı biliyor musun?' diye sorsaydı. yada bir dakika ya. bilsem ne olacak? hizmetçisi vardı sanki. gitsin demi'ye o yapar. ''uykum var hadi .'' başımla elife merdivenleri işaret ettiğimde kafasını sallayarak önden yürümeye başladı. '' ama karnım aaaaçç'' senin 'aaaçç' diye uzatan ağzını yerim ama yemem. hayır niye yiyeyim ki? bana ne! '' Demi'nin güzel yemek yaptığını duymuştum. eminim ki ona aç olduğunu söylersen seni kırmaz ve o güzel yemeklerinden yedirir. '' merdivenlerden hızla çıkıp üst kattaki koridora girdik. Elif bir kapıyı açıp içeri girdiğinde bende onu takip ettim. kapıyı kapatırken ''en son ki güzel laftı.'' yanına ilerleyip oturduğu koltuğun üzerine çıkıp bağdaş kurdum. ''yarın erkenden gitsek olur mu Elif?'' sesim mırıltıdan ibaretti. ''canım ya.'' diyerek yanağımı okşamaya başladı. ağlamak istiyordum ama saçma olurdu. yani zaten beni sezmesi imkansızdı. sadece yanımda böyle bir şey söylemesi kalbimi kırmıştı. aslında düşünüyorum da Demi ve Niall benim idolümdü. Ön yargısız olunca gayette yakışacaklarını düşünüyorum. İkisi de mutlu olmayı hak ediyor. Evet ya onlar sevgili olsun. Sonuna kadar arkalarındayım!
'' işte öyle.'' silkelenerek Elif'e baktığımda ne dediğini anlamaya çalıştım. Bir şey mi anlatmıştı? siktir! dinlemedim ki. ''sence ne yapmalıyım?'' sorduğu soruyla afalarken ne cevap vereceğimi düşünüyordum. ''aa şey o mu? şey yap... hmmm'' ben söyleyecek yalan ararken anlamış olacak ki başıma bir şaplak geçirdi. ''ne vuruyon lan?'' ben çirkefleşirken vurmaya devam ediyordu. ''niye dinlemiyorsun orospu.'' elini ittirmeye çalışırken çirkefleşmeye devam ediyordum. ''ağzını topla lan?'' inatlaşarak '' toplamıyorum!'' değinde yanağını ısırdığını gördüm. gülmemek için yapıyordu herhalde. oyunu devam ettirdim. '' ağzını toplaman için illa dağıtmamız mı gerekiyor?'' gözleri şaşkınlıkla açıldı.''Sen nerden biliyorsun lan böyle lafları?'' göğsüm kabartarak ''eh canım yani bizde yaptık zamanında bir şeyler.'' tekrar kafama şaplak patlattı. ''duyanda 60 yaşında elden ayaktan düşmüş bir moruğun eski anılarını anlattığını düşünecek.'' vurduğu yeri ovuşturarak ''tecavüz ettin lan başıma.'' kıkırdayarak yatağın üzerindeki örtüleri kaldırdı. '' çok konuşmada gel uyuyalım.'' yana kaydığında ışığı kapatıp bende açtığı yere yattım. ''haklısın. sonuçta yarın erken kalkacağız.'' beni onaylayan mırıltılar çıkartırken saçımı okşuyordu. bir an niall'ı hayal ettim. Elif değilde o olsa. saçımı okşasa. beni sevdiğini söylese... gülümseyerek kendime sarıldım ve gerçek dünyadan uzakta olan uykuya kendimi teslim ettim.
1 aydır yb atmıyorum farkındayım. çok kısa onunda farkındayım. kimse okuyıp oy vermiycek onu da biliyorum. ama yarın akşam bir yb daha atıcam. bundan sonra hızlı hızlı bölüm atıcam. bir an önce güzel bir final yapmak istiyorum. bildirim alabilmek için kitabımı kütüphanenize ekleyin. birde arkadaşlarınıza önerin ki okuma sayısı artmış olsun bende daha tatmin edici bölümler paylaşayım. hatalarımı affedin. bu kadar kısa olmasının nedeni de daha fazla bekletmemek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
davetsiz misafir(niall horan fan fiction)/N.H.
Fanfictionnerden bilebilirdi ki okumak için geldiği ülkede normal başlayan bir gecenin hayatını değiştireceğini? -kevser