Umarım seversiniz İLK BÖLÜM 😊😄🙆🙅🙌😸👧
Multimedia daki şarkı Pera ne ala 👧😻😻😻 pera ya öl 😍Her zamanki gibi kumsalda kayalıkların tepesinde oturmuş önümdeki muhteşem manzarayı izliyordum. Denizin hırçın dalgaları beni sakinleştirirken günbatımının efsanevi kızıllığıyla süslenmiş gökyüzü bana huzur veriyordu. 17 yaşında olmama rağmen ruhen çökmüş durumdayım. Ruhumun her zerresinde umutsuzluğun , acının ve yorgunluğun izleri vardı. Henüz lise 3 tüm ama cidden hayattan yorulmuştum. Her dakika her saniye korkuyla yaşamak zorundaydım. Tüm bu hasarlar lanet olası o gün başlamıştı . 3 yıl önce doğum günümde....
Babam ünlü bir iş adamıydı , katıldığı ihaleyi kazanmıştı ve rakip şirketlerinden biri o Dahiyane fikir doğrultusunda (! ) Beni kaçırarak babamın ihaleden geri çekilmesini istemişlerdi.(Kaçırılmasını hatırlıyor):
Gözlerimi açtığımda küçük, duvarları simsiyah bir odada sandalyede bağlı bir vaziyetteydim. İçerisini iğrenç bir rutubet kokusu sarmıştı,tavandaki küçük ampul odayı aydînlatıyordu ben de daha odayı tam anlamıyla inceleyemeden kapı açıldı ve içeriye orta yaşlarda takım elbiseli bir adam girdi :
- "Ooo kimleri görüyorum? Selim Sancağın biricik kızı mira Sancak !"
- "Siz kimsiniz ve benden ne istiyorsunuz?"
-" Senden değil ufaklık babandan ! O ihaleden vazgeçene kadar siz küçük hanım bir süre misafirimiz olacaksınız ." Dedi o iğrenç gülüşüyle. "
-" Ba- bana ne yapacaksınız? " demiştim ve Lanet olsun ki sesim titremişti. "
- " Acele etme ufaklık zamanı gelince fazlasıyla göreceksin neler yapacağımızı " deyip odadan dışarıya çıkmıştı ."
Takım elbiseli adamın bu Sözlerinden sonra tam 2 hafta boyunca o odada sandalyeye bağlı bir şekilde kalmıştım günler geçtikçe yaptıkları işkence de artıyordu . Ağlamaktan göz altlarım şişmiş, vücudumun belirli bölgeleri darp izlerinden dolayı yeşil ve mor renklere boyanmış gibi görünüyordu. O gün , tam tamına kaçırılmamdan 2 hafta sonra kurtulabimiştim. Gözlerimi açtığımda annemin çalıştığı hastanedeydim . Tüm ailem Hazal da dahil herkes yanı başımdaydı. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı. O olaydan geriye bana kalan tek şey her gece korkuyla uyandığım kabuslar , müthiş derecede ki baş ağrıları ve karanlık fobisi . En önemlisi de aylarca süren ve hala devam eden psikolojik tedavilerimdi. Doktorların yardımıyla bu lanet şeylerden kurtulmaya calışmıştım fakat sadece baş ağrılarımi kontrol edebilmeyi öğrenmiştim.( Şuanki an ) :
Ellerimi yanaklarıma koyunca bir ıslaklık hissetim. Yine yine ve yine ağlamıştım. Lanet olsun o anları hatırlamak bile ağlama isteğimi arttîrıyordu. Gözlerimdeki yaşları silip yavaşca ayağa kalktım. Kafamı gökyüzüne doğru kaldırıp derin bir nefes aldım. O an aklıma Nejat işlerin muhteşem sözleri geldi ve bilinçsizce dudaklarımdan o sözleri döküldü :
- " Bileklerini falan kesmek hikaye, sen hiç umudunu kestin mi? Ben kestim. Sanki kanaması durmak bilmeyen hayat damarlarından birini kesmişsin gibi, kanaması durmuyor ve her saniye daha çok acıyor. Daha Kötüsü olan ne biliyor musun? ÖLMÜYORSUN .
Tam beni anlatan sözleri fısıldamıştım gökyüzüne doğru...
Benim içimdeki umut da o kaçırılma olayından yani doğum günümden sonra tükenmişti. 3 yıldır doğum günümü kutlamıyordum. Artık o gün doğum günüm değil benim degistiğim gündü o günden sonra farklı biri haline gelmiştim. Eskisi gibi gülümsemeyen biri olmuştum çevremdeki herkes arakdaşım dediğim insanlar tek tek uzaklaşmıştı.
Yavaş adımlarla arabama doğru yürümeye başladım. Okulların açılmasına yaklaşık 1 hafta vardı. Ama şuan bunu düşünmek istemiyordum suan sadece eve gidip ağaç evimde bir bardak kahveyle romanlarıma gömülüp sakince müzik dinlemek istiyorum. Aklımda ki bu fikirlerle arabamı eve doğru sürmeye başladım.Herkese merhaba bu ilk hikaye deneyimim umarım hoşunuza gider . 1 hafta arayla hikayemi düzenli olarak yayinlayacağım. ☆ Yazdıklarım la insanların kalplerine dokunmak istiyorum umarım başarırım.☆
Ve hikayemin kapağını yapan #sessizyazarH a çok tessekkur ederim eline sağlık
İlk Hikayem olduğu için acemiyim ve beğenmemeniz normal ama lütfen hikayemi okuyanlar 2. Bölüme de bakın ya da ne bileyim hikayenin devamını bekleyin :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☆Gökyüzündeki Yıldızım☆
Teen FictionÖlmediğin , her zaman yaşadığın anlamına gelmez . Bazen sürünür insan. Benim için gökyüzüydün. Yakın gözüküyordun. Ama uzaktın.. Gökyüzdeki yıldızlara yeryüzündeki yalnızlara ... Unutma ufaklık ! Hiçbir mutluluk sonsuza kadar sürmeyeceği gibi acı...