İçerisi karanlıktı. Evin her açıdan loş bir havası vardı.
Berk:"Perdeleri açmayalım ki burada olduğumuzu anlamasınlar. Eliz sen Çisil ile kal. Hanna pek hoşlanmaz da odasını paylaşmaktan."
Hanna:"Zaten paylaşmak istemezsin canım." dedi korkutur gibi yaparak.
Ken:"Odasında her yer garip tütsülerle dolu iğrenç kokan ve ürküten."
Hanna:"Kapa çeneni şapşal."
Dedi yastık fırlatıp.
Berk:"Hadi odalarınıza çıkın. Ha bu arada Hanna lütfen sessiz ol duyabilirler. Ben Eliz'e aşağıyı gösteriyim."
Hanna öf be tamam der gibi kafasını salladı ve çıktı. Çisil yine Arda'nın yanındaydı ve Arda onu iyi avutuyordu. Ken Hanna'nın arkasından fırladı. İstemsizce güldüm Ken'in bu duruma. Günlerdir unutmuştum.
Berk:"N oldu?" dedi sokularak ve sırıtarak. "Hiiç." demekle yetindim.
Eliz:"Demek aşağısı da var ha?" dedim. Sanki şaşırmış gibi. Oysa ki artık şaşıramayacak kadar şey yaşamıştım.
Berk:"Evet. Önemli bir yer değil, gizli bir dolap ve içinde her şeye karşı malzemeler var ve saklanacak bir yer."
Normal bir kapıdan geçtik ve karanlık kocaman bomboş bir salona indik. Birbirine benzeyen dolaplar vardı. Berk 3 yazan dolabı açtı.
Eliz:"Hahahah Berk acil zamanlarınız da bu oyuncak ayıcık mı sizi koruyor?"
Berk bozulmuştu. Dolapta oyuncak ayıcık ve bir kaç makyaj aleti vardı.
Berk:"Çisiil."diye homurdandı ve ekledi: "13 numara olacaktı pardon akıl kalmadı."
Eliz:"Tamam tamam hadi bakalım." dedim gülerek.
Dolabı açtı, diğerine oranla içi daha büyüktü. Malzemeleri tanıttı ve bir anahtar verdi. Kurşun geçirmez duvarla kaplanmış saklanmak için ideal bir oda.
Berk:"İşte bu kadar. Hadi gidelim. Seni odana bırakıyım. Çisil biraz korkaktır gece seni uyutmazsa Arda'nın yanına gönder."
Eliz:"Sorun değil Berk bunca şeyin arasında beni bu kadar düşünme." dedim elimi yüzüne koyarak. Berk hiçbir şey demedi sadece gülümseyen bir ifade vardı yüzünde. Yukarı kadar sessiz sessiz çıktık, odalar bir koridorda toplanmıştı. Berk en sağdaki odanın kapısını açtı.
Çisil:"Ayy çok korkuttunuz beni!"
Berk:"Çisil lütfen uyumayacaksan Arda'nın yanına git. Eliz bugün hiç olmadığı kadar yorgun."
Çisil:"Beni onun odasına kadar götürsene." dedi fısıldayarak. Kız cidden korkuyla kafayı bozmuş gibiydi. Berk hiçbir şey demeyerek önden gitti ve Çisil' de arkasından koştu. Üstümü bile çıkarmadan yatağa atladım. Biraz dalmıştım ki kapı çaldı. Hayır benim odamın kapısı değil. Dış kapı! Hemen fırladım çıktım odadan. Herkes koridordaydı.
Berk:"Sessiz olun onlardan biri muhtemelen. Anahtarı yanında olan var mı?"
Çisil:"Ben hep yanımda taşıyorum."
Ken:"Şuan inerken enseleniriz iyi düşünün saldıracak adam kapıyı çalmaz ki? Hem ses de yok bence inip bakalım."
Berk:"Tamam Ken biz inelim o zaman. Arda sen Çisil'le kal. Hanna,Eliz siz de bizimle inip merdivenlerde kalın bir şey olursa bizi koruyun. Hannah gerekli malzemeleri ve nerede olduğunu biliyorsun."
Hannah:" Hadi davranın!"
Hanna beni kolumdan tutup Berk'in odasına götürdü ve yatağının altından bir çanta çıkardı. Çantanın içinden ne olduğunu bilmediğim şeyler çıkardı.
Eliz:"Bunlar ne?"
Hannah:"Bir çeşit silah. İçinden enjektör çıkıyor sadece. Bu adamları öldürmez ama bayıltır. Neyse hadi koş."
Aşağı koşarak indik. Berk ve Ken'in elinde bir kağıt vardı. Kapıda kimse yoktu.
Hannah:"Eee adamımız nerde?"
Berk:"Adam falan yok. Elimizde sadece "Yardım edin. Adres bla bla..." yazan bir kağıt var."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIR
AcciónHerkes gibi yaşayan, 17 yaşında ki Eliz'in hayatını bir günde değiştiren sır dolu hayatı ve gizemlerle dolu ailesinin hikayesi.