batmaya yüz tutmuş güneş, son ışıkları ile hafif karanlık odamı aydınlatırken cama atılan bir taşla gözlerimi açtım.
uyumuşum.
gerinerek yatağımda doğruldum.
ve saate baktım.
okul henüz dağılmış olmalıydı.
yatağımın hemen üstündeki pencereye uzandım.
görüntü, tahmin ettiğim gibiydi.
ortak dersimin olduğu birkaç erkek.
simaları tanıdık geliyordu.
dil çıkartıyor, küfrediyor, dalga geçiyorlardı.
içlerinden biri cebinden çıkardığı şeyle bahçeme doğru yürürken gözlerim büyüdü.
bu kadar ileri giderler miydi?
çocuk tuhaf bir şekilde sırıtırken muhtemelen okul laboratuvarından almış olduğu bir şişenin içindeki sıvıyı ağır ağır çiçeklerime döktü.
ardından diğer bir çocuk elinde çakmak ve yüzünde aynı tuhaf gülümsemesi ile diğerine yaklaştı.
yanıcı mıydı ki?
papatyalar... fazla sıcağa dayanamazlar.
çakmağın ucundan büyüyen sarı-turuncu kıvılcımı petunyalara değdirdiğinde, alevler anında büyüdü ve tüm bahçemi sardı.
fısıldadım "hayır..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
different
Short Story"farklıyım. hep farklıydım. fakat sonuna dek denedim, 'normal' olmayı." [28.12.16] short story #2 şubat 2016