"Hey. Seninle yüz yüze konuşmaya cesaretim yok. O yüzden sana bunu yazıyorum.
Ailem... bilirsin. Seninle beraber olmamı onaylayacaklarını düşünmüyorum. Yani bir erkekle. Bu yüzden, sanırım yol yakınken, henüz aramızdaki şey büyümemişken senden uzaklaşmalıyım. İkimiz için de en iyisi bu.
Birbirimizi seviyorsak gerisi önemli değil demiştim. Ve evet, ne dediğimin hatırlıyorum. Fakat anlamaya çalış. Amcam iki hafta kadar önce bunu açıkladı, ve evde onun adını ağzıma almama bile izin vermiyorlar.
Yine de...
Bilmeni istiyorum ki, seni gerçekten sevdim. Gerçekten.
Hoşçakal."
ve kağıt, elimden kayıp yavaşça yere düştü.
bana notu veren garsonun iyi olup olmadığıma dair bir şeyler sorduğunu hayal meyal duyabiliyordum.
'gerçekten sevmek' dediği şey bu olmamalıydı.
henüz ne kadar zaman geçmişti ki altı üstü?
bir ay?
iki ay?
artık önemi yok.
her şey bitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
different
Short Story"farklıyım. hep farklıydım. fakat sonuna dek denedim, 'normal' olmayı." [28.12.16] short story #2 şubat 2016