Demek burası selimin evi. Tek kişi için fazla büyük. Bahçe kapısından içeri girer girmez üzerime rottweiler cinsinden bir köpek atladı. Lanet olsun .
Oktay hayvanlardan nefret eder.
Saniyelik ruh değişimiyle üzerimdeki köpeği yana fırlattım. Oktayın devreye girmesi bu kadar ani olabiliyor . Hayvan sinirle hırlamaya başladı. Aceleyle yerden kalktım. Merdivenlerden arkama bakmadan çıktım.
Kapıyı çaldım. İkinci defa çalmadan kapı açıldı. Sarı saçlı , zamanını spor salonunda geçirmiş olduğu her halinden belli , on sekizinden büyük bir oğlan açtı.
" Merhaba "
" Sen rüzgar olmalısın. İçeri gel ."
Evin içi baya iyiydi. Mimar elinin değmiş olduğu renk uyumundan belliydi. İçeri girdim. Selimin sanki yıllardır birbirimizi tanıyormuşuz gibi sımsıkı sarılması tuhafıma gitti.
Selim denilen çocukta harbi yakışıklıymış değil mi rüzgar ?
Hayır oktay sakın . Dur dur . Elimi sertçe alnıma vurdum. Bu hareketim selimi şaşırttı.
" Selim, romeo bahçede yatıyor hasta filan mı acaba ?? "
Sesin geldiği yöne kafamı çevirdim. Oktayı bile etkileyecek derecede güzel bir kız vardı bahçe kapısının önünde . Selimin sesiyle dikkatimi selime verdim.
" Açelya gel bu rüzgar kuzenim . "
Selim kolunu tek bir hamleyle Açelyanın beline doladı. Açelya bana sırıtarak elini uzattı. Uzattığı ele tip tip baktığımdan heralde elini hızla
indirdi.Salonun içindeki amerikan tarzı mutfağa geçtik. Bavulum yoktu yanımda . Sırt çantamı girişteki koltuğa bıraktım. Birbirleriyle bakışmayı kesip bana döndüler.
" Yemek hazır olana kadar bahçeye çıkabiliriz. " dedi Açelya.
Havuzun etrafına koydukları armut koltuklara selim gibi oturdum. Açelya gözden kaybolmuştu.
" Birader benim evim senin evin . Haluk amcayı tanırım. Severim de kendisini. Yardıma ihtiyacın olursa çekinme. "
"Sorun değil kafamı topladıktan sonra zaten ev tutarım ."
Açelya tasmayla, gelirken boğuştuğum köpeği getiriyordu. Köpek beni görünce havlamaya başladı. Hayvanlar bile oktaydan rahatsız oluyorlar. Sıkıntı o kadar büyük.
Açelya sakinleşsin diye köpeğin başını okşamaya başladı.Oturduğum yerde kıpırdanınca açelya bana döndü :
"Köpekleri sevmiyorsun heralde . Romeo herkesle iyi anlaşır da ."
" Evet sevmiyoruz köpekleri."
"Sevmiyoruz ?"
Salak rüzgar işin içine etmekte üstüne yok.
Köpek hırlayarak bana doğru atıldı. Bende ayağa fırladım .
"İçeri geçelim romeoyla sonra ilgilenirim ben . "
Mutfağa geri geldik .Açelyanın masayı hazırlanmasına yardım ettik.
İkiside meraklı gözlerle bana bakıyordu.
"Rüzgar hangi bölümde okuyorsun ?"Oktay yüzünden kaydımı dondurmak zorunda kaldım .
"Kaydımı dondurdum . Peki selim sen ? "
" Bende dondurdum kaydımı. Bir psikoloğun yanında stajer olarak çalışuyorum . "
Psikolog kelimesini duyunca öksürmeye başladım. Ben hiç psikoloğa gitmedim . Sebebide babamın markasının çizilme olasılığı. Ailenin tek çocuğu olduğum için zaten kameralar önündeydim. Babam beni evlatlıktan reddederdi. Deli doktorundan kaçarken kucağına düşmüştüm.
" Sorun yok . Ben bir su alabilir miyim ? "
Selim iyi olduğumu anlayınca devam etti .
" Yakup Kahveci . Babamın arkadaşıydı. Yakup amca derim çoğunlukla . "Yakup Kahveci mi ?
Çoğu tedavi ettiği hastaların röportajlarını okumuştum. Adam olayı çözmeden , eziyet çektirerek bile olsa işin peşini bırakmıyordu. İşin ehli bir adamdı yani kendisi . Umarım adamla tanışmak zorunda kalmazdık. Bu evden acilen ayrılmam gerekiyordu. Saat on gibi selim markete gitmek için evden ayrıldı. Açelyada odamı beraber yerleştirmeyi teklif edince tabi başta anlamadım . Açelya mimarlık okuyormuş. Boş olan odayıda benim için dekore etmişler.
Odanın içi kolilerle doluydu . Kitaplar, gitar , sörf tahtası ...
Yerleştirmeye başladık. Açelyayla aynı anda birbirimize dönünce dengemi kaybedip açelyayı duvar arasında sıkıştırdım. Nefes nefeseydik. Galiba yorgunluktandı. Yeşil gözleriyle yüzümü incelemeye başladı. Elini göğsüme koydu. Kalbim hızlandı. Sebebini anlayamadım.
Oktayın sinirlenmesi mi ?
Bu durumun hoşuma gitmesi mi ?Vücudunu bedenime bastırmaya başladı.
"Sen farklısın. Yani selim gibi değilsin. Sana karşı çekim hissediyorum. Engellemesi zor ."
Bugün tanıştığım kız bana bunları söylüyordu. Oktay şimdiden devreye girmediyse onunda hoşuna gitmiştir bu olay . Tek hamleyle beni yatağa itip üstüme çıktı. Kendini erkekliğime bastırıp, yavaşca dudaklarımı emmeye başladı.
Hayır Oktay ! Oktay sakin kalman gerekiyor. İzin vermeyeceğim daha fazlasına . Ben halledebilirim.
Kahretsin .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaf Adam
Teen FictionKişiliklerim birbirleriyle yaşamayı öğrendi , gidecek bir bedenleri olmadığını anladı en sonunda ...