Tuhaf Adam

♧

Odanın içinde duvara sinmiş bir adam oturuyordu. Mina konuşmaya devam etti.

"Bu Semih fregoli sendromu hastası etrafındaki birçok insanın tek bir insan olduğunu düşünüyor. Beş kez intihar etmeye çalıştı. "

Cam bölmeden uzak durduğumu görünce " Camlar filtreli bizi göremezler. " dedi.

İlerlemeye devam etti . Odada yatağın üzerinde bir kız oturuyordu .Kız güzeldi , saçları uzun ama bakımsızdı. Gözlerinin altı mosmordu .

" Bu Bahar ağır distimi hastası. Karamsarlığın resmen somut hali ."

Eliyle odanın içindeki hoparlörleri göstererek devam etti.

" Eğer hastalarla konuşmak istersek bu tuşa basmamız yeterli. "

Tuşa basarak konuşmaya devam etti . Bu sefer konuştuğu ben değildim.

" Bahar canım ? "

Bahar kafasını kaldırmaya bile tenezzül etmeyince Mina iç çekti.

" Tedavisine olumlu tepki vereceğine durumu günden güne kötüleşiyor. "

Mina dolu gözlerle ilerlemeye devam etti .

İçimdeki öfkenin sahibi Oktay mıydı? yoksa gerçekten ben mi bu kadar sinirlenmiştim ?

Camın önüne gelince gözlerime inanamadım. En fazla yirmisinde olan bir adam oturuyordu sandalyede. Saçları kazık ve kaşları , dudağı piercinglerle doluydu.

Bu sefer camdan uzak duran Minaydı.

" Peki bu kim ? "

Masanın üzerinde duran dosyayı bana uzattı . İlk sayfasını açtım.

Demir Volkan

Windego hastası
Yaş : 23

Sayfayı çevirdim . Fotoğraflar vardı. Kan gölünün ortasında bir ceset duruyordu. Elbiseleri yırtılmıştı .
Polis sarı şerit çekmişti. Anlam çıkaramadım.

Dosyayı Minaya verdim.

" Windego derken ? "

Yüzünü buruşturdu.

" Windego hastalığı önünde ne kadar kaynak olursa olsun insan etine aç olmaktır. Resimleri inceledin mi ? "

Ne !?

İnsan eti ?!

" Ciddi misin ? O fotoğraflardaki cesetler ? "

" Demir önce kızları ayartıp onları yemeye çalışmış. Burada da zaten polis denetiminde tutuluyor. "

Yamyamlık.Belkide Oktaya sükretmeliyim.Daha fazla burada duramazdım. Diğer cam bölmeye gittik.

Oda boştu.

"Bu odada Işıl kalıyordu. "

" -du derken ? "

" Işıl bir hafta önce intihar etti. Yemek tepsisiyle bileklerini kesmiş. "

Odanın içinde bir masa duruyordu. Masanın üzerinde deri bir defter vardı.

" Işıl Baharın yakın arkadaşıydı. Işıl dissosiyatif kimlik bozukluğu hastasıydı. "

Kan beynime sıçradı. Hareketlendiğimi gören Mina bana döndü.
"Biliyor musun o hastalığı ? "

" Meraklıyımda öyle şeylere ..."

" Işılın beş kimliği vardı . Sakinleştiriciler etkisini göstermiyordu. "

Oktaydan beş tane mi ??

Çıkış kapısına doğru yöneldik. Şifreyi girip kapıdan çıkmaya hazırken aklıma bir fikir geldi.

" Mina hastalar çıkış yapabiliyorlar mı ?"

" Yanlarında bir gözetmen olması lazım , noldu ki ? "

" Baharla konuşmak istedim belki kumsala filan gideriz diye düşündüm."

" Aslında Baharın tedavisinide olumlu etkiliyebilir. Ben çıkış izni alıp geliyorum ."

Baharın Işılla nasıl anlaştığını merak ediyorum .Belki banada faydası olur.