74 4 1
                                    

Ağzımda acı bir tatla uyandım. Elimle kaşıma dokundum. Parmaklarıma bulaşan kanı pantolonuma sildim.Ben neden bu haldeydim ? En önemlisi benim terkedilmiş bir benzinlikte ne işim vardı ?Gün daha doğmamıştı. Ayağa kalkmaya çalışırken tökezleyip yere düştüm. Görünüşe bakılırsa gece baya hırpalanmıştım. Cebimden telefonumu çıkardım. 13 cevapsız arama vardı.

Telefonla Selim'i aradım. İkincide açtı.

" Alo !?"

" Selim abi benim Rüzgar ."

Kaburgalarıma giren ani sancı iki büklüm olmama sebep oldu.Elimle duvardan destek alarak konuşmaya devam ettim.

" Gelmen gerekiyor ."

" LAN ?!! Gece nerdeydin sen ? Minaya ne yaptın da kız ağladı bütün gece . "

Gece Minaya ne yapmıştım?

Adresi verip telefonu kapattım. Tuvalet bulma umuduyla etrafa göz gezdirdim. Yürürken sağ ayağım tökezliyordu.

Aynadaki yansımam korkmama sebep oldu. Alt dudağım patlamıştı. Kaşımında dikişe ihtiyacı vardı. Ağlamaya başladım. Hayır sakin olmalıydım. Kriz geçirmem an meselesiydi. Aynadaki yansımam gülüyordu. İçimdeki Oktaya olan bütün nefretimi toplayıp aynaya vurdum. Elimde kanamaya başlamıştı. Bilincim gitgide kapanmaya başladı.

Yerden destek alarak ayağa kalktım. Orhan ve adamları beni iyi dövmüşlerdi. Sakinleştikleri her seferde onları sinir edecek sözler söylememinde payı büyüktü.

Hızlıca tuvaletten çıktım. Cebimdeki telefon titremeye başladı. Cebimden çıkarıp yere fırlattım.Gitmem gereken yeri biliyordum.

-

Gün doğuyordu. Deniz sakindi bugün. Kendimi tutamayıp buraya gelmiştim işte. Burada olmasını beklemiyordum . Düşündüğüm gibide oldu. Yere uzandım. Başım çatlıyordu.

"Rüzgar ?"

Kafamı sesin geldiği tarafa çevirdim. Bahar ayakta dikilmiş şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

Ellerimle yüzümü kapattım.

" Oktay " dedim. Sesim boğuk çıkmıştı. Sakince yanıma oturdu. Bende yattığım yerden doğruldum.

Yüzümü kavradı. Parmaklarıyla patlamış dudağımı okşamaya başladı. Tutulup kalmıştım. Normalde olsa iterdim ama. Kesinlikle dayağın etkisiydi donup kalmam. Kesinlikle bu minik ellerin hiçbir etkisi yoktu.
Yaklaşmaya başladı. Nefesini dudaklarımda hissedebileceğim kadar yakınımdaydı. Refleks olarak gözlerimi kısmıştım. Dudakları dudaklarımı es geçip burnuma yöneldi. Burnumun ucuna hafif bir öpücük kondurdu. Ve aniden ayağa kalkıp denize doğru koşmaya başladı. Etkilenmiştim. Derin bir öpüşme bile beni böyle etkilemezdi. Ne yaptığını anlayınca ayağa kalkıp peşinden koşmaya başladım. Sabahın köründe üzerindeki o incecik elbiseyle buz gibi denize girecekti! Cidden aptaldı bu kız. Küçük bir çocuk gibi gülerek kendini suya attı.Daha hızlı koşmaya başladım. Ayaklarım suya değince aniden geriye sıçradım. Su çok soğuktu. Bahara baktığımda ellerini suya vurarak etrafa su sıçrattığını gördüm. Tam suya girecekken aklıma dank etti. Bananeydi ki. Donarsa donsun, geberirsede gebersin. Gerisin geriye gidip eski yerime oturdum.

Bahar donup kalmıştı. Sudan çıkıp yanıma geldi. Saçlarındaki suyu sıkıp yanıma oturdu. Bana gözlerini dikmiş bakıyordu. Ellerimi açıp " Ne ? " diye sordum.

Omuzlarını silkti. Kollarıyla kendine sarıldı. Bende ceketimi çıkarıp tabiki başımın altına koyup uzandım.

" Farklısın .Yani demek istediğim ayrı bir birey gibisin. Rüzgardan eser yok. "

" Rüzgarı ne kadar tanıyorsun ki sen ha ? Gelip bide burada beni eleştireceksin öyle mi ??"

Sinirlenmiştim. Ani ruh değişimi çok yorucuydu benim için.

" O senin kadar kaba değildi gözlemlediğim kadarıyla .."

İkimizde sustuk. Dalga sesleri konuşuyordu bizim yerimize .

" Hiç gülmek zor geldi mi sana ? "

Sorusuyla dikkatimi ona verdim. Devam etmesi için kafamla onayladım .

" Dudaklarım sanki çarmıha gerilmiş gibi .Sabırla yanmayı bekliyorlar. "

Bu sinirlenmeme sebep olmuştu.

" Çarmıha gerilmiş iki can ? Sabırla yanmayı bekleyen iki can ? Söyle bana hangisi daha kötü ??"

Yerden bir taş alıp denize doğru fırlattım.Yarı yolda yere düştü.

" Ne bencil birisin sen !!Hiç bir şey yaşamamana rağmen takındığın bu davranışlar ne ? Her sabah uyandığında yaşama amacını sorguladın mı ? " sesi titremeye başlamıştı. Üşüyordu. Ayağa kalktım. Ceketi çıkarıp omuzlarına koydum. İki beden büyük ceketin içinde minicik duruyordu.

" Benim ölmek için de bir sebebim yok ." deyip karşı kaldırıma geçtim.

Centilmenlik Oktayın kitabında yoktu ama istisnalar kaideyi bozmazdı.

--

Bir banka oturup caddeyi izlemeye başladım.Baharla yaşadıklarımı düşünüyordum.Aklıma birden Rüzgara not yazmak geldi. Cebimi yokladım . Defter yoktu. Defter ceketimin cebindeydi.Her haltım o defterdeydi.
Umarım Bahar akıllık edip defteri okumazdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 28, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tuhaf AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin