Simge 'nin ağzından;
Dün gece bitmek bilmemişti. Petek bayıldığı için koşarak hastaneye gelmiştik. Kıvanç bize dün yüzünün neden kanlar içinde olduğunu anlatmamıştı. Önemsiz bir konuymuş. Aslında merak ediyorum ama şuan petek benim için daha önemli açıkçası.
Hepimiz hastanenin koridorunda bekliyorduk. Bir süre sonra doktor odadan çıktı ve "korkulacak bir şey yok. Arkadaşınızın hiçbir şeyi yok. Sadece küçük bir şok geçirmiş. Ama bu gece burda kalırsa iyi olur." dedi ve gülümseyerek gitti. Sıla, Petek'in yanına geçti. Ben ise kapının önünde dikilmiş doktorun dediklerini düşünüyordum. Petek'in bir şeyi yoksa neden burda kalması gerekiyor ki?! Anlayamıyordum. Başımı doktorun gittiği koridora doğru çevirdim. Aras, Kıvanç ve Deniz bu tarafa doğru geliyorlardı. Yanıma vardıklarında Kıvanç hemen öne atlayıp "Petek nasıl?" diye sordu. Aslında bu hareketi beni şaşırtmıştı ama fazla takmayıp" kendin gidip sormaya ne dersin? "dedim. Daha cümlemi bitirmeden kıvanç peteğin odasına balıklama atlayış yaptı. Arkasından Deniz de girdi. Ayağa kalktım ve doktorun odasına doğru yürüdüm. Tam koridorun köşesini dönmüşken bir şey unuttuğumu farkettim. Koridorun başına gittim.Ve odanın olduğu tarafa döndüm. Aras.
"Bayım gelmeyi düşünüyor musunuz? Yoksa polis mi çağırıyım. "diye Aras'a seslendim. İlk önce anlamsız bakışlarla etrafına baktı. Gözleri beni bulduğunda gülümseyerek ayağa kalktı ve bana doğru yürüdü. Tam dibimde durdu. Yüzünü bana doğru eğdi." Bir an beni unuttuğunu sanmıştım cadı."dedi. Yüzünü yüzüme daha çok yaklaştırdı. Omuzlarından ittirip "Aslında unutmuştum seni. Sadece doktorun odasına gideceğimi haber vermek istedim. Bizim kızlar merak etmesin diye yani" dedim bilmiş bir tavırla. Arkamı döndüm ve tam yürüyecekken koluma girdi "Tamam o zaman gidelim" dedi. Ağzımı açıp cevap verecektim ama tabi öküzlerin kralı Aras ağzımı eliyle kapatıp konuşmama izin vermedi. Bende üstelemedim. Aslında özlemiştim Aras'ı. Doktorun odasına vardık. Aras'a ne kadar sen dışarıda bekle desemde beni dinlemedi. Odanın kapısını tıklattım . İçeri girdim. Aras 'ta arkamdan girdi. Masanın önündeki ikili koltuğa oturdum. Aras' ta yanıma oturdu. Gülümsedim. Bana uyum sağlaması hoşuma gidiyordu. Noluyor bana ya. Doktora doğru döndüm. "Şey ben Petek hakkında bir şey soracaktım." dedim. Doktor "Bayılan hastanın arkadaşları mısınız?" dedi gülümseyerek. "Evet" dedim. Doktor bir şey demeden hemen "Arkadaşımızın bir şeyi yoksa neden bu gece burda kalması gerekiyor?" diye sordum. Doktor belli etmemeye çalışsada yüzünde ki hüzünü görebiliyordum. Aras'a döndüm. Dirseklerini dizlerine koyup öne doğru yaslanmıştı. Doktoru inceliyordu. Başımı tekrardan doktora çevirdiğimde, doktor sanki bir şey diyecekmiş gibi oldu ama tekrar sustu. "Sadece kontrol amaçlı bu gece burda arkadaşınız kalacak. Merak etmeyin korkulacak bir şey yok" dedi. Bilmediğim bir şeyler vardı. Doktor ayağa kalktı ve kapıyı doğru gitti. Kapıyı açtı. Eliyle dışarıyı gösterip "Eğer başka bir sorunuz yoksa...". Kaşlarımı çattım. Doktor cümlesini tamamlamasına fırsat vermeden Aras 'ın elinden tuttum ve bir hışımla ayağa kalktım. Dışarı çıkarken tabi ki doktora sinirli bir bakış atmayı ihmal etmedim. Koridora çıktığımızda ben sinirli sinirli doktora saydırırken Aras karşımda sırıtıyordu. Ona "Ne sırıtıyorsun?" diye sordum. Ellerimizi kaldırıp gösterdi. Gözlerimi pörtletip hemen elimi çektim. Kahkaha attı. Birden ciddileşip "Bu doktor yalan söylüyor. Hareketlerinden çok belli oluyor." dedi bana bakarak. Bende dediğine karşılık olarak başımı salladım. "Neyse boşver uzatmayalım. Hadi bizimkilerin yanına gidelim." dedim. "Tamam sen bilirsin" dedi. Odaya doğru yürümeye başladık. Odanın olduğu koridordan tam dönecekken bir çığlık sesi duydum. Yerimde kalakaldım. Ellerim titriyordu. Hareket edemiyordum. Petek!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat 3'lü
Novela JuvenilSimge, petek ve sıla isimli 3 arkadaş ayrı eve çıkarlar. Ama bilmezler ki yan evde 3 meteor çocuğun oturduğunu. Ve macera başlar.