Yha Pepe .s.s

Tomorrow (Yarın)

Pepee'nin babannesi sabah erkenden kalkmış damağını ağzına takmış ve kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa gitmişti. Daha sonra kahvaltıyı hazırlayan babanne Pepee'ye seslendi;

'' Pepeeğeğheğeğh -geğirdi- oy elhamdulillah, hıyarlar dokunmuş olmalı.''

Pepee'nin babannesi tüplü televizyonun yanındaki sinek vuracağını alıp Pepee'nin odasına gider ve o iğrenç kokulu manzarayla -osuruk kokusu- karşılaşır.

Pepee'nin babannesi bir elini paçalı donuna geçirerek yukarı doğru çekiştirir diğer eliyle başına vurarak;

''Ooiy başuma gelenler'' diye ağıt yakar. Yatağın üstünde zıplayarak;

''oy bokokinanun yavrisi bu derdi bağa nasi verdun, ben sağa boyle mi öğrettum zumzuğu indureceğum ağzuna.''

Bu sırada Pepee'nin Babannesi Şukufe nine sinek vuracağını art arda Pepee'nin yeni jolelenmiş saçlarına vuruyordu. Pepee'nin jolelenmiş saçları darbelerin etkisiyle bozulmuştu. Pepee elindeki sigarayı koluna söndürerek Şukufe nineye doğru yürüdü. Nenesinin temiz ve buruşuk yüzünü iki avucunun arasına alıp;

'' Bu sonuncuydu nine, sonuncuydu işte dedim ya sonuncuydu. Bıktım artık. Bu hayat halaylar gibi çekilmiyor işte. Mahmut Tuncer olsaydım bile çekemezdim. Sonuncuydu işte, izin verde gideyim.''

diyerek kapıya doğru yürüdü ve bir hışımla dışarıya çıktı, bir saniye bile geçmeden kapıyı açtı;

''Bu sonuncuydu nene!!''

diye bağırdı. Bu sefer geri dönmemek üzere dışarı çıktı.

Şukufe nene yatağa oturdu transa girmiş gibi ileri geri sallanmaya başladı.

''Bu sonuncuydu işte sonuncuydu. Bu kadar üstüne gitmemeliydim.'' diye söylenerek sallandı.

Pepee mutfağın önünden geçerken tabakta duran hıyarlara baktı ve ağzına alabildiği kadar hıyarı tıkıştırdı.

İttirgitini köpek kulübesinden çıkardı, eve doğru dönerek

''bu sonun ğoğhğkhğh'' daha sözünü bitiremeden geğirmişti. Midesini tutarak ''Sonuncuyduğğğ!'' diye bağırdı, İttirgitine atladı, ceza yememek için emniyet kemerini bağladı ve okuluna sürdü.

Nine yatağın üzerinde sallanırken telefonuna mekşın (mesaj) gelmişti. Üstkatları toplayarak aşağıya inen nine tüplü televizyonun yanındaki çevirmeli telefonun önündeki ayfon plas gold 2.500 tl değerinde ki telefonunu aldı, masanın üstündeki kavanoz gözlüklerini taktı tek parmağıyla mesajı açtı ve okumaya başladı.

''Değerli velimiz, Bugün saat 12:30' da yapılacak olan 11-E sınıfı veli toplantısına gelmeniz önemle rica olunur. Sevgilerimle okul müdürü Abdulrezzak KILLIBACAK''

Şukufe nene gelen mesaja çok memnun olur ve hemen odasına çıkarak hazırlanmaya başlar. Yeni aldığı pembe kürklü montunu giymek istediği için ona uygun bir kombin yapmayı düşünür ve dolabın derinlerindeki neon yeşili taytını çıkarır. Taytının üstüne pazardan aldığı muhteşem renkli çokça desenli basma eteğini giyer. Şukufe nene yaşına uygun bir üst seçmeyi düşünerek rugan bordo renkli bir büstiyer giyer, ayakkabı olarak ise kürküne uygun olan Pepee'nin fuşya kunduralarını giymeye karar verir. Kombinini tamamlayan Şukufe nene hafif bir makyaj yapmaya karar vererek tuvaline oturur.

Mavi simli farı gözüne hafif dokunuşlarla sürer ve muhteşem olur, kalın ve bir o kadar kuyruklu eyelinerini de sürer göz makyajı bitince kaş tarağıyla önce kaşlarını ardından bıyıklarını tarar.

Sıra ruja geldiğinde ise çok kararsız kalır. Cırtlak pembe mi yoksa bordo ruju mu sürsem diye epeyce düşünür sonunda ikisini de sürer. Dudağıyla uyumlu olsun diye yanaklarına bolca allık sürer ve dağlar kızı reyhana dönüşerek evden çıkar.

Yolda yürürken bütün gözler hep Şukufe Nineyi süzer, Şukufe nine bunun farkındadır ama etrafa hiç çaktırmadan süzülerek endamla yürümeye devam eder.

Okula gelen Şukufe nine nöbetçi öğrencinin yardımıyla toplantı odasına gider, kapının önünde büstiyerini, basmalığı eteğini ve kürkünü düzeltip içeriye girer. Toplantı salonunun boş olduğunu görünce bütün havası söner ve salına salına sandalyelerden birine oturur. İlerleyen dakikalarda yavaş yavaş toplantı salonu dolmaya başlar.

Toplantı başladıktan beş dakika sonra kapı hızla çalar ve içerisi mis gibi hacı kolonyası kokar, Coşkun Dede içeri girer.

''Pardon öğretmen hanım teyze geç mi kaldım acaba? Ben Heydi'nin asil Coşkun Dedesi. Bin tane tecav-''

''Ah beyfendi özele girmeyelim lütfen, geç kalmadınız oturabilirsiniz.''

''Pheki, Pkheki''

Coşkun Dede sınıfa bir göz atar ve en ön sıradaki büstiyerli Şukufe nineyi gözüne kestirir.