16 yaşındaydım. Evet, tam olarak 16. Kendime hiçbir mesleği yakıştıramıyordum. Burada olan meslekleri, yani insanların uğraşları bana tamamen sıradan geliyordu. Her gün aynı rutin işleri yapmak...
Söylerken bile içim sıkılıyordu. Yapmak istediğim mesleğin sıradanlıkla bir ilgisi olmasını istemiyordum. İş şartlarının daha geniş oldugu , daha iyi bir ülkede yaşamak istiyordum. Hayatım sıkıcı bir şekilde sıradanlıkla gidiyordu...
Ama herkesin hayatında bazı dönüm noktaları vardır. Kimi insan bu dönüm noktaları ile erken karşılaşırken kimi ise geç karşılaşır. Ben erken denilebilecek bir zamanda karşılaştım. Sanırım olayı güzelce toparlayıp anlatırsam hayatımdaki dönüm noktasını gayet iyi anlarsınız. Bir süre önce duymak bile istemeyeceğim bir olay ile karşı karşıya geldim. Komşumuzun küçük oğlu Berk bazı problemler yaşıyordu. İçine çok kapanık biriydi. Bakışları donuk, yüzündeki hiçbir mimik oynamayan, aynı zamanda kimseyle konuşmayan biriydi. Belirli yerlere ve doktorlara götürselerde hiçbir doktor bunu düzeltmeyi başaramıyordu. O an ihtiyaç olan tek şey bir "pedagog"du. Ama ülkemizde doğru düzgün pedagog olmayı bırakın, pedagog bile neredeyse hiç denecek kadar az vardı. Bu nedenle Berk bir türlü düzelmiyor ve yaşadığımız yer ve çevresinde pedagog olmadığı, yani onu anlayabilecek biri olmadığı için gün geçtikçe daha fazla içine kapanıyordu. Herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor, ama kimsede birşey yapamıyordu...
Sonunda bir gün bir pedagog zorda olsa bulundu. Ama iş işten geçmişti. O günün sabahı Berk bir daha geri dönemeyecek olduğu bir hata yapmıştı...
İNTİHAR etmişti...
Halbuki daha 7 yaşındaydı. Bu benim için çok kötü olmuştu. Çünkü Berk'i kardeşim gibi seviyordum. O donuk bakışların altında bir yerde mutlu bir Berk olduğunu düşünüyordum. Ama her şey için geç kalınmıştı. Sadece yaşadığımız yerde pedagog olmadığı için bu birinin canını sonlandırmasına mal olmuştu. Hayatımda dönüm noktası oluşturan şeyin işte ta kendisi buydu. O gün kendime bir söz vermiştim. " Büyüdüğümde pedagog olacağım." demiştim.
Şu an pedagogum ve yaptığım mesleğe bayılıyorum. Kendimi bu mesleğe adadığım için gayet mutluyum. Berk'in ölümü benim için büyük bir dönüm noktasıydı bu yüzden. Belkide böyle bir olay olmasaydı şu an pedagog olmuş olamayacaktım...
30 yaşındayım. 14 yıl önce olan dönüm noktam beni büyük başarılara götürdü ve götürmeye devam ediyor. Her yıl yaşadığım yer haricinde, ülkemin tamamında dolaşıyorum ve orada ki bana ihtiyacı olan çocuklara da yardım ediyorum. Bu inanılmaz güzel bir duygu...
Şunu öğrendim ki bu hayatta her zaman aksilikler ile karşılaşabiliriz. Ama her karşılaştığımız olay bize bir şeyleri öğretir.
Biz insanlar yaşadığımız olaylarla büyür, olgunlaşabiliriz anca. Tek önemli olan yaşadığımız olaylardan ders çıkarabilmek ve davranabilmektir...
#Herkese merhaba:))
Bu ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarını belirtirseniz bir sonraki hikayemi yorumlarınızı dikkate alarak yazabilirim. :))))) Görüşürüz...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatın İçinden Bir Şeyler
RandomBirbirinden farklı kısa hikaye ve denemeler bu kitapta. Eğer okuyacak kısa bir şeyler arıyorsan hiç durma ve okumaya başla. *Wattpad da "Hayatın İçinden Bir Şeyler" adıyla çıkan ilk ve tek kitaptır.