Sonum Ol * BÖLÜM 2

60 5 2
                                    

Uyandığımda saate baktım 14.24'ü gösteriyordu. Bozduğum yatağımdan kalktım ve yatağımı düzelttim. Aynaya baktığımda her zamanki gibi çökmüş görünüyordum. 17 yaşında arkadaşları olan neşeli,gülüp eğlenen, mutlu bir kz resmi sergilemiyordu yansımam. Aksi halde mutsuz, annesinin mezarınin başında dertlerini döken, umutsuz bir kızı anlatıyordu. Düşüncelerimden sıyrılıp yansımama son bir kez baktım ve odamdan çıktım. Telefonumu odada unuttuğum aklıma geldi.Odaya geri dönüp aldım ve bahçedeki ağaçlardan birinin altına oturdum. Zaten bir annemin yanında birde burda huzur buluyordum.Belki bir müzik iyi gelebilir diyerekten gözlerimi kapadım ve müzik dinlemeye başladım. Karanlık iyi geliyordu belkide acılarımı sakladığımdan huzur buluyordum. Bir an hayatım film şeridi gibi geriye sardı, 3-4 ay öncesine kadar arkadaşlarım ile yine bu ağacın altında sohbet ediyorduk. Her zaman yanındayım diyen arkadaşlarım annemin ölümünden sonra bir kez bile aramamış beni merak etmemişlerdi.Ne tuhaf değilmi biri gidiyor ve her kes seni terkediyor gölgeni bile görmekte zorluk çekiyorsun. Müziğin bittiğini anladığımda saate baktım ne çabuk zaman geçmişti. Ayağı kalkıp ağaca baktım ve gülümsedim bir ağaca gülümsemek komik gelebilir ama beni dinleyen kimsem yokken bu ağaçta huzur buluyordum. Eve girdiğimde yine üvey annemin sesini duydum."Neden üvey anneler üvey evlatlarını sevmiyor neden ben sevilmiyorum neden?" Kendime en çok sorduğum soru buydu cevabı bilinmez.
-"Sibel yanıma gel sabahtan beri uyuyorsun hiç bir iş yaptığın yok" hiç bir şey demeden yanına gittim.
-"Efendim hülya anne " dediğimde yanağımda hissettiğim acıyla gözümden bir iki damla yaş aktı.
-" Sana bir daha bana anne deme demedim mi? Ben senin annen değilim bunu aklına sok, senin annen öldü o yok ve bidaha gelmiyecek. Kimsenin seni sevmediği gibi oda sevmiyordu bak gitti seni yanlız bıraktı" duyduğum sözlerden sonra ağlamam iyice artmıştı kalbim açıyordu ben ona ne yapmıştım ki? Hiç bir şey demeden evden koşarak çıktım. Soluksuz koşuyordum nereye gittiğimi bilmeden, tek bildiğim her kesin canımı acıtmasıydı çok özlemiştim annemi annem beni seviyordu beni birakmazdı, birakamazdı. Anlamadan geldiğim yere baktım kalbim ve ayaklarım beni anneme getirmişti.
-"Anne dayanamıyorum anne. Canım acıyor herkes üstüme geliyor. Kimse sen gibi sevmiyor beni kimse kızım demiyor artık özledim annem kokunu, gülüşünü, özledim. Sesinin tonunu, beni sevişini özledim anne. Dayanamaz oldum kaldıramıyorum artık"
-"Üzülme kızım, üzülme meleğim bir gün beraber olucaz hiç ayrılmıycaz. Seni istemezdim bırakmayı ama mecburdum anneciğim. " annemi görüyordum mezarın başında benimle konuşuyordu. Hala buradaydı sarılmak için ayağa kalktım kollarımı uzattığımda yok olmuştu.
-"Anne gitme..biraz daha kal konunu içime çekeyim anne bana yine kızım de anne bırakma beni" artık kendime hakim olamıyor ve sürekli ağlıyordum omzumda hissettiğim el ile arkamı döndüm. Korkmuş muydum fazlasıyla. Elin sahibinin yüzüne bakıyordum elimi tutup ayağa kaldırdı beni ve peçete uzattı. Ağlamam kesilmiyordu bu yüzden teşekkür bile edemiyordum. Annemi kaybettikten sonra kimse yüzüme bakmamıştı ama yine annemin sayesinde birisi bana yardım ediyordu.
"Seni seviyorum Annem "

Sonum OlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin