Hikayeye başlamadan önce ufak bir not :mutltide Batu'yu bulabilirsiniz
1 hafta sonra
------
Gülfem
________Tamı tamına 1 haftadır evden çıkmadım. Gelen binlerce mesajdan sonra telefonumu kapattım. Kimsenin yüzünü görmek istemiyordum. Kendime bile saçma gelen bu davranışımı sürdürmeye devam ediyordum. Yediğim çikolataların haddi hesabı yoktu. Kendime ettiğim hakaretler, izlediğim her filmdeki mutlu sonlar, aynadaki ben. Yaptığım şey o kadar saçma, o kadar ezikçe ki, ben bile kendimi tanıyamaz oldum. Ne uğuruna. Bir erkek için buna değermiydi. 1 haftadır düşündüğüm tek şey buydu. Kafamdaki bir ton düşünce. Hayal kırıklığım,
gözlerimin şişip kıpkırmızı olması. Kendimi helak etmem. Değer miydi. Ne içindi bunların hepsi? Aşk acısımı? İmkanı yok. Depresyon mu? Kesinlikle değil. Peki ihanet mi? Belki. Geçmişte yaşadığım onca şeyden sonra hayatımın harika olmasını bekleyemezdim zaten. Belkide yaşadığım onca şeyin hıncını şimdi çıkarıyordum. Evet evet kesinlikle buydu.Eskiden delicesine hoşlandığım bir çocuk vardı. İsmi Volkan. Peşinde koşturan bir sürü kızlar. Şanı yürümüş bir ünü ve üstün davranışları ile gözleri üstüne çeken bir kişiliği. Klasik bir zengin züppesi işte. Ama kalp değilmi bu, otada konuyor bokada. Benimkisi boka konmuştu ama kalbim onu ot gördü . Kör gibiydim. Ondan başkasını görmüyordum. Aradan uzunca bir süre geçti. Bir gün bana mesaj attı. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki okuyamadım bile mesajı. Okumayı unuttum sandım bir an. " nbr" . Mesajı sadece bunda ibaretti. "ii" yazdım. Hevesli gözükmek istemedim haliyle. Böyle bir süre mesajlaştık falan. Buluşalımmı diye sordu bana. Ben tabi ağırdan aldım ama yinede hemen kabul ettim. Buluştuk. Harika bir gün geçirdik. O günden sonra aramızdan su sızmaz oldu. Herşeyimizi bilirdik birbirimizin. Aradan haftalar geçti. Çıkma teklifi etti bana. Bir an bayılıyorum sandım. Kabul ettim. Ellerim titreyerek mesajlaştım bütün gün. Hayatımın en güzel aylarını geçirdim ben onunla. 2 hafta sonra 1. Yılımız olacaktı. Ona nasıl bir hediye versem diye düşündüm durdum saatlerce. Ama bulamadım. Ona laik bir hediye yoktu bu dünyada. Mesajlaşırken en çok istediği şeyi öğrenmek için çaktırmadan soruyordum. Bir arabadan bahsetti bana. Ateş kırmızısı renginde bir vosvostu. Onu alacak gücüm yoktu. Aklıma daha iyi bir fikir geldi ve bir oyuncak mağazasına attım kendimi. O arabaya çok benzeyen oyuncak bir araba aldım.
2 hafta çoktan dolmuştu . Ama ondan ne bir mesaj vardı,ne de bir arama .bende ona sürpriz yapmak için evine gittim. Bana evinin anahtarını vermişti. Kapıyı açıp içeri girdim. Salonda değildi .yavaş adımlarla odasına doğru çıkmaya başladım. Tam kapısının önündeydim. İçeriden sesler geliyordu ama pek takmadım. Herhalde bilgisayar oynuyordur diye düşündüm. Elimdeki hediye kutusuna son bir defa bakıp içeri girdim. İşte o an dünyam başıma yıkıldı hayatımda kendimden bu kadar nefret ettiğimi hiç hatırlamıyorum. Bu kadar çaresiz, acınasıca,aptal,mutsuz. Canımdan çok sevdiğim ,yerlere göklere sığdıramadığım aşkım saniyeler içerisinde bitiverdi. Onu beni aldatırken gördüğüm saniye bitti.içimi en büyüğünden bir nefret kapladı .en kötüsüde neydi biliyor musunuz .. Beni kız kardeşim ile aldatmıştı. O günden sonra kimseye güvenim kalmadı. En yakınım dediğim kişi bile beni bu derece parampaça edebiliyorsa,herkez yapardı, herşey olabilirdi. Olmasının mümkünatı bile olmayan şeyler olabilirdi. Normaldi her şey .kendimi yıllar sonra ancak toparlayabildim. Oda ece sayesinde. O olmasaydı belkide hala hayat anlamsızlığını koruyabilirdi . Daha sonra İstanbul'a geldim. Kendimi kendim gibi hissettiğim birsürü güzel şey yaşadım . Sevim'i tanıdım Defne'yi tanıdım , Melis'i tanıdım , Ecem'i tanıdım ... Emre'yi tanıdım. Kendimi yine mutlu hissettim. Alışık olduğum bir durum değildi. Belkide bu yüzden Emre'yi sevdim . Bana beni hatırlattığı için . Ama geçmişi , yaptığı şeyler .. Geçmişimi defalarca hatırlamama sebep oldu. Belkide bunu kaldıramadığım içindir bütün bunlar . Sağlıklı düşünmek öylesine zorki. Nasıl aşılır... Hepsini unuttum. Kendimi hafıza kaybı yaşamış gibi hissediyorum ve bu öylesine boktan bir duygu ki ..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çete
Rastgele" derdin ne senin ne istiyorsun, benden niye kaçıyorsun " dedi. bunun üzerine daha fazla dayanamadım ve konuşmaya başladım . " çünkü sana deli gibi aşığım ve aramızda dağlar değil , senin kahrolası kalbin var ve ben bu kalbi nasıl aşacağımı bilmiyor...