Çete

Bölüm 19

1 hafta sonra
------------------------
Okulun bittiğine dair zil sesini işittikten sonra hemen sınıftan çıkıp Ege'yi aramaya koyuldum. Ama her zamanki gibi gitmişti. Bende el mahkum durağa gidip otobüsü beklemeye başladım. Yaklaşık yarım saatin ardından otobüs hala gelmeyince yürümeye karar verdim.

Son bir hafta içinde hiç olmadığı kadar zorluklar yaşamıştım. Şu dans yarışması sandığımdan çok daha zor bir şeydi. Yarışmanın olmasına 3 ay kadar bir süre vardı - ki inanın bu çok kısa bir süre - Evim ile dans okulum arasında 4 saat kadar bir yol süresi olduğu için okula yakın bir yerden ev tutmuştum, daha doğrusu babam tutmuştu. Aynı süre okulumda da geçerli olduğu için yine dans okulunun yakınlarında bir okula nakil olmuştum. Bu nakil olayı için o kadar çok koşuşturmuştum ki birkaç kilo vermiştim. Pazartesi yeni okuluma başlayacaktım.

Eve geldiğimde kimse yoktu. Bende direk yukarı çıkıp eşyalarımı hazırlamaya devam ettim. Çok fazla eşyam yoktu zaten. Kiraladığım evde eşyalı olduğu için işim kolaydı. Bir kaç tane eksik vardı, onuda kolayca halledebilirdim. Son bir haftadır Melis ve Ecem dışında kimseyle doğru düzgün konuşmamıştı. Gerçi onlarla da çok konuştum sanılmazdı. Sadece yemek yerken konuşmuştuk.

Ece, Sevim, Gülfem ne yapıyor merak etmiştim. Özellikle Gülfemi çok merak etmiştim. Şu sıralar kolay şeyler yaşamıyordu. Aramaya karar verip numarasını tuşladım.
Üçüncü arayışımın sonunda hala açmayınca Sevim'i aradım. Oda açmayınca son olarak Ece'yi aradım. İkinci çalıştan sonra hemen açtı.

"Alo Defne"

" Ece, nasılsın "

" iyiyim asıl sen nasılsın. Bir haftadır hiç göremedim seni. Merak ettim. "

Ona olan biteni teker teker anlattım.

" inanmıyorum, bu süper bir haber, çok sevindim. Ama gideceğin için üzülmüyorum da değil"

"bende sizden ayrılacağım için üzülüyorum. Bu arada Sevim ve Gülfem'i aradım ama ikiside cevap vermedi. Nerdeler biliyormusun? "

" Gülfem günlerdir şu Batu denen çocukla birlikte. Sevim ise burda ders çalışıyor, büyük ihtimalle telefonu sessizdedir"

"
Gülfem neden Batu ile birlikte ki?"

"Bende tam olarak bilmiyorum. Birini mi bulacaklarmış ne. Emreyi unuttu bile. "

" En azından daha fazla üzülmüyor. Neyse, sen ne yapıyorsun asıl, en son konuştuğumuzda biri seni yemeğe götürecekti"

" öyleydi. Ama nedenini bilmiyorum daha sonra yapsak olurmu falan dedi. Bende tamam dedim "

Kıkırdadım.

" kesin sevgilisi izin vermedi"
Ece'de gülmeye başladı.

"Bir sap olan biziz zaten. Herneyse şimdi kapatmam lazım. Hoşçakal "

--------------
Gülfem

Batu ile birlikte galibiyetimizi kutlamak için bara gitmiştik. 1 haftadır Batu 'nun gerçek ailesini bulabilmek için yapmadığımız şey kalmamıştı. Ama en sonunda başarmıştık. Gerçek ailesi elinde tuttuğu kağıdın içinde gizliydi. Batu açmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Biz de bu yüzden buraya gelmiştik. Batu' yu cesaretkendirmek için. Bu süre zarfınca Emre 'yi bir kez bile aklıma getirmemiştim. Ama şimdi aklımda ondan başkası yoktu. Unutmak istiyordum ama buna cesaretim yoktu.

Belki bende biraz cesaretlenirim diyerekten kendime bir bira aldım ve içmeye başladım. Ama daha önce hiç içmediğim için şimdiden başım dönmeye başlamıştı. Kocaman bir yudum daha aldıktan sonra hiç düşünemez oldum. Bu iyiydi. Sanırım bu yöntem işe yapıyordu. Bir yudum daha aldım. Sonra bir yudum daha, bir yudum daha, bir yudum...
Ne kadar içtim bilmiyorum. Bildiğim tek şey acilen tuvalete gitmem gerektiğiydi. Tam hedefimi yerine getirip tuvalete girecekken kolumun tutulup sertçe çekilmesiyle olduğum yere kustum. Beni kimin tuttuğunu bilmiyorum fakat daha rahat "kusabilmem" için saçımı tutuyordu.