2. Bölüm

76 5 1
                                    

Medyadaki Selim
Eve döndüğümüzde Tuğçeyle  karşılaşmayı beklemiyordum doğrusu. Onu pek sevmesemde zor dönemlerimizde hem yanımızdaydı tam bir abla şefkatiyle  sevmişti beni bizim eve yerleşmesine beli etmesemde çok sevinmiştim. İyi de anlaşmaya başladığımız bi dönem okuldan geldiğimde bir kavgayla karşılaştım. Nedenini hala öğrenemediğim bi ayrılık yaşanmıştı. Abim sonrasında uzunca bir süre sadece işlerine yoğunlaşıp genel müdürlüğe terfi etmişti. Zaten hayatımızdaki en değerlileri kaybetmemiştik. Buna da alışması pe zor olmadı ya da ben öyle sanıyorum. Abimin Tuğceyi görmesiyle suratında ki o şaşkın ifadeden bir daha hiç konuşmadıklarını anladım. Hemen ciddi ve sakin bir ifade takınıp arabadan indi ve yüzündeki sahte tebessümle
- Buyur Tuğçe bir sorun mu var? Melis içeri gir!
- İkinizide ilgilendiren bir sorun var evet.
- Noldu sevgilin seni terk etti ve kendine derdini anlatıcak bir omuz mu arıyorsun ?
- Sen beni birkez bile dinlemeden elalemin gavatına inanıp üç yıllık ilişkini bitirdin ve hala onun şirketinde çalışmaya devam ediyorsun!

Gözlerim fal taşı gibi açık bir şekilde onları dinliyordum.
- Ne o sedat seni o pislik herifle bastı diye gavat mı oldu yani. Tuğçe git buradan daha fazla düşme gözümden. Senin o iğrenç suratını görmekte o zırvalıklarını dinlmekte istemiyorum!
Tuğçenin gözünden sicim gibi yaşlar süzülürken
- Yanlış yoldasın selim dikkat et kendine
dedikten sonra arabısına binip uzaklaştı. Abim ise
- uyuycam beni rahatsız etme 
deyip eve girdi.
odama gidip üstüme salaş bi tişört altıma kot şort ve spor ayakkabılarımı giyip kulaklıklarımı  alıp sahile gittim. O kadar dalmısımki 5 km lik yürüyüş koyunu ne ara yürüdüm. Farkında degildim. Eve döndüğümde abimin odasının kapısını aralık görünce içeri girdim her taraf dağılmış bir haldeydi  ve telefonu masanın üstündeydi mutfağa indim masada bir not     
Canım beni akşam yemeğe bekleme öpüldün.

Benimde keyfim yoktu pek. Nutella ve tatlı kaşığı alıp annemlerin odasına çıktım ve annemin gömme dolabının içindeki sandığı açıp içinden  albümü aldım. Bahçedeki çardağa oturup fotoğrafları tek tek öperek inceleyerek hem gülüp hem ağlıyordum .
  Temmuz 16 / 2005 Akarca
babam as subay olduğu için bir çok yer gezmiştik. ancak emekliliğinde burayı tercih etmesinde dedemin büyük payı var o da öyle yapmıştı. 9 yaşındaydım abimde 17 liseden mezun olmuştu onların zamanında 3 yıldı lise.Abimle çok  fazla didiştiğimiz bir dönemdi.  Bahçe hortumuyla annem çicekleri sularken bi anda elinden alıp evi taşımakta olan babama yardım etmeyip çimlerin üstüne manda gibi yatan abimi ıslatmaya başladığım bi sıra babam tarafında cekilmiş bi fotoraf. Dün gibi hatırlıyorum. Annem gülmemek için kendini tutarken elimden hortumu almaya çalışıyordu. Abimin
-bunu yanına bırakmayacağım demesiyle
kendim için seçtiğim odaya girip kapıyı kitledim ve bütün gün oda dan çıkmadım. Bu oda içinde kavga etmiştik ama abim o yıl üniversiteyi kazanamadığı için oda benim oldu..

Hava kararmış bahçenin ışıkları yanmaya başlamıstı. Odama gidip kendimi yatağa attım içinde dedeminde bulunduğu aile fotarafımızın açık kaldıgı albüme sımsıkı sarılıp yattım. Kendime bile soramadığım saçma sapan sorular beynimin içinde cirit atıyordu..
Uyandığımda saat 3 e geliyordu, üstüm örtülmüş ve albüm masanın üstündeydi.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin