Acaba şunu yapmasaydım ne olurdu. Acaba böyle olmasaydı ne olurdu. Hep acabalarla hayatımızı geçiriyoruz.
Başkalarını düşünürken kendimizi unutuyoruz.
Keşke o gün onu demeseydim,yapmasaydım içim bu kadar acımazdı.
Hayat öyle bir noktaya getirir ki insanı Eskiden " Hiç Bitmesin " dediğin günlere " Keşke hiç yaşamasaydım " dersin.
Keşke şu 2 ayı yaşamasaydım. Belki daha değişik bir hayatım olurdu. Belki yalanlarla yaşayıp giderdim ama yine de dünyanın bir ucuna gelmek zorunda kalmazdım.
Ne kadar buralara nadiren gelsemde olmuyor. 3 hafta 2 gün oldu Amerikaya geleli. Şirket iş güç taşınma yerleşme gerçekten çok yordu beni.
Yataktan kalktım. Aşağıdan kapının çarpılma sesiyle irkildim. Bıktım artık şunların kavgasından. Kim mi?
Keremle Melis.
Hergün kavgamı olur. Geçiminiz yok boşanın o zaman. Üstelik bir de bebek var arada. Yazık acıyorum o bebeğe. Psikopat bir baba umursamaz bir anneyle bir ömür hayatını geçirecek.
Aynı evde yaşıyoruz. Tam olarak öyle değil. Aynı kapıdan giriyoruz ama benim katım ayrı onların ki ayrı. 3.kat benim 2.kat onların en aşağıdaki ise ortak ama ben pek inmiyorum. Benim katım bana yeter.
Banyodaki işlerimi halledip mutfağa geçtim. Kendime kahve yapıp balkona çıktım. Bugün kendime izin verdim. Yok öyle kendimi hırpalamak yormak. Bundan sonra düşüneceğim kimse yok kendimden başka. Bıktım artık.
Önceden en ufak şeyden mutlu olan ben şimdi duygusuz olup çıkıyorum. Bundan sonra kafama hiç bir şeyi takmayacağım.
Bi dakika takmayacağım mı dedim. Tabi ki imkansız. Şuan arkamda Melis camdan yansımasını gördüm.
Z. Ne vardı. Sana demedim mi bir daha benim katıma çıkma diye
M. Meraklı değilim. Kahvaltı hazırladım.
Başımıza taşlar mı yağacak.
M. Bakma öyle. Hep aynı evde yaşayacağımıza göre iyi geçinmemiz gerek.