Dolabıma eşyalarımı yerleştirdikten sonra sınıfa doğru yöneldim. Ama karnım öyle bir kasıldıki hareket edemicek hale geldim. Boş bi sınıfa girdim ve sıraya oturdum. Karnımdaki kasılma dahada çok artıyodu. Buna engelleyemicek kadar çok acı çekiyodum sonra çantamdan ağrı kesicimi çıkardım ve yuttum. Ilk derse girmemeyi planlıyodum. Hatta bugün hiç derse girmemeyi..
Aradan 15 dakka geçti ve karnım ufak ufak kızarıklıklar belirdi. Hastaneye gitmem gerekiyodu. Ağrı kesilmiş gibiydi, hafifti. Zamanla ağrı azaldı ve sınıftan çıktım. Dolabımdan bi kaç kitabımı aldım ve arabama gittim. Direksiyona gectiğimde midem bulandı kusucak gibiydim. Arabanın camından bakar bakmaz o lüks arabayı gördüm. Bu benim niye bu kadar dikkatimi cekti bilmiyorum ama bana ilk defa çok çekici gelmişti. Eve giderken markete uğradım. Evde karnımı doyurucak bir şeyler aldım. Sırada bekleyen 5 kisi vardı ve ben sonuncuydum.
- İstersen sıramı sana verebilirim. Diye bi ses duydum.
- İster misin?
- Hayır gerek yok teşekkür ederim yani saol.
Ne diyeceğimi bilemedim daha once bana sırasını vermek isteyen bir erkek olmamıştı. Yani okulun en ezik erkeği tarafından demeliydim.Sonunda eve varabilmiştim. Karnımın arada sırada kasıldını hissediyodum. Buzdolabımda artık yenilebilecek yiyecekler vardı. En azından bunlar beni idare ederdi. Evi biraz topladım ve tam o sırada zil çaldı. Kapıyı açtım ve karşımda o.
Ataberk Mutlu.