(Karan)
"Geldik. Burası." dedi Kerim. Hoş bir yere benziyordu. Kerim arabayı park ediyordu. Arabayı park ettikten sonra yürümeye başladık.
Lokantaya girdiğimizde yanan sarı ışıklar çok hoşuma gitti. Avizelerle birlikte muhteşem görünüyordu.
"Beğendin mi?" dedi Kerim.
"Evet."
"Tamam gel şuraya oturalım." Kerim cam kenarı bir masayı işaret etti.
Masaya oturduk. Kerim lavaboya gitti. Bende boş durmamak için telefonumu çıkarıp bir şeylere baktım. Yarın Melek'e hangi konuyu anlatsam diye. Bakma gerekiyordu çünkü bir öğretmen değildim sonuçta. Ben telefona bakarken Kerim de geldi. Ama ben hala telefona bakıyordum. Kerim de karşıma oturup telefonunu çıkardı.
**
Mesaj: Kerim
Biz gedik.Mesaj: Esila
Birazdan oradayız. Araba kullanıyorum.Mesaj:Kerim
Nasıl mesaj atıyorsun.Mesaj:Esila
Ben atarım.Mesaj:Kerim
Peki.**
(İris)
"Geldik tatlım." dedi Esila.
"Burası mı?"
"Aynen."
"Peki o zaman. Hadi gidelim."
Esila'yla lokantaya doğru ilerlerken telefonum çaldı. Telefonum çantamdaydı. İki dakika boyunca telefonu çantamda aradım. Aslında çantam kalabalık olmazdı. Aldığım bir kaç şeyi çantama koyup unuttuğum için biraz kalabalıktı. Ben telefonu elime aldığım anda telefon sustu. Arayanın kim olduğuna baktım. Arayan kuzenimdi. Ezgi. Ona bir konu hakkında yardım edecektim. Arkadaşının doğum günüymüş ve bir resim yapacakmış. İşte bu konuda benden yardım isteyecekti. İçeriye girmeden onu aradım. İçeriye girerek konuşmaya başladım. Esila'yı takip ediyordum. Bir an durdu ve birine sarıldı.
"Kerimm!"
"Esila?"
"Sizde mi buradasınız."
"Evet." dedikten sonra Kerim bana el uzattı. Bende telefonumu diğer elime alıp karşılık verdim. 'Ezgi ben sana mesaj atarım tatlım.' dedikten sonra telefonumu kapattım.
"Yemek yemeğe geldiğiniz herhalde."
"Aynen. Aa buldum bence beraber yemeliyiz. Bize eşlik edersiniz." Biz? Sadece Kerim'i görmüştüm. Biri mi var diye kafamı masaya çevirdim. bir şey fark etmedim geri döndüm. Sonra hızlıca kafamı çevirip masaya tekrar baktım. Masaya bakınca gözlerimi büyükçe açtım. 'O' oradaydı. Ayağa kalkıp Esila'ya el uzatışını, merhaba deyişini izledim. Sonra bana el uzattı. İlk 30 saniye falan tepki vermedim sonra 'Merhaba' diyerek el uzatmasına karşılık verdim.
Esila beni az kenara çekip konuşmaya başladı.
"Ha ne dersin? Bence eğlenceli olur."
"Bilmiyorum."
"Hadi be İris. Lütfen."
"Esi-"
"Kerim İris de kabul etti. Bu akşam beraber yemek yiyebiliriz."
Ben mi? Ah Esila hep bunu yapıyor. Pot kırmamak için sustum. Ve bir sandalye çekip oturdum.
**
(Karan)
Ben telefonuma bakarken Kerim ayağa kalktı ve birine sarıldı. Bende telefonumu masaya koyup kime sarıldığına baktım. Sarıldığı kişi Esila'ydı. Bende ayağa kalktım. Esila'ya 'merhaba' dedim. Sonra arkada birinin olduğunu farkettim. Önünde Esila duruyordu o yüzden kim olduğunu göremedim. Esila Kerim'in yanına yaklaştığında kim olduğunu gördüm. O buradaydı. İris. Salak gibi durmamak için el uzatıp 'merhaba' dedim. İris de karşılık verdi. O an aklıma sahilde söyledikleri geldi ve gülmek istedim ama kendimi zor tuttum. Sadece hafifçe gülümsedim. Kerim bana yaklaştı.