Bölüm-3

40 5 1
                                    

Şaşkınlığımı belli eden bir ses tonuyla;"Dünyada değil miyiz?"dedim. Ve zaten iri olan gözlerimi gittikçe büyüttüm.
Sakin bir tavırla;"Hayır." dedi.
Hayır mı? Bu kadar mı? Dalga mı geçiyordu bunlar benimle?
"Nerdeyiz peki?" dedim merakla. "Madötün." dedi. İlk kez duyduğum bir yerdi. Şaşkınlığımı anlamış olacak ki;" Burası diğer insanların henüz keşfetmediği bir gezegen. Dünyaya uzaklığı yaklaşık 5327 km. Normal şartlar altında dünyaya ulaşamız 2-3 saati alırken..." dedi ve kolunu açarak devam etti. " Kolumuzdaki bu tuş sayesinde saniyeler içinde ışınlanarak dünyaya gidebiliyoruz." dedi. Şaşırmıştım böyle bir şeyi cidden beklemiyordum. Ben daha konuşmadan devam etti;"Seni evden buraya getirirken koluna sapladığım iğne sayesinde 24 saat içerisinde aynı tuştan senin kolunda da oluştuğunu göreceksin." dedi. Daha bir şaşırmıştım. "Peki ama biz burada ne yapıyoruz? Ve neden dünyada değiliz?"dedim. Dünya bizim örgütümüzün sığabilmesi için dar bir alan. Biz sadece gördüğün kadar değiliz. Hatta gördüğün kadarı bizim hiçbir şeyimiz. Bu bina toplam 765 katlı ve bir apartman genişliğinde değil, 195 dönümlük bir arsa genişliğinde. Dünyada böyle bir yer olsa epey ilgi çekerdi ve belki de örgütümüz ifşalanırdı. Bu gezegen yıllar öncesinden keşfedilmiş bir gezegen. O zamanlar örgütümüzün başındaki kişiler burayı bulmak için çok çabalamışlar. Burası diğer gezegenlerin arkasında kaldığı için dünyadan incelendiği zaman fark edilemiyor. Rivayetlere göre, o zamanlar örgütümüzün başında Clamby isimli bir ajan varmış. Burayı tesadüfen keşfetmiş. Ama gördüğün üzere burası dünyadan bile güzel." dedi. Böyle bir şeyin olacağını söyleseler asla inanmazdım ama şu an olayın içindeydim ve herşey gerçekçi geliyordu. "Peki biz neden varız, bu örgüt neden var?" dedim.
Ellerini cebine soktu ve;"Biz yıllar öncesinden kaybedilmiş adaletin bekçileriyiz." dedi. "Adil olmayan bir şey varsa ,ki bu dünyanın neresinde olursa olsun, biz bu işi kimselere belli etmeden en yordamlı haliyle adile dönüştürüyor ve kimsenin kimseye haksızlık yapmasına göz yummuyoruz. Dünyanın her yerinde adamlarımız var. Ve bunlar sıradan adamlar değil. Eğitilmiş, bazıları doğuştan yetenekli olan, kulakları radar gibi olan her şeyden saniyesinde haberi olan adamlar. Onlar sayesinde herşeyi öğreniyor ve gidip tüm haksızlıklara müdahale edebiliyoruz. Bizler adilleriz. Her zaman adaletten yanayız."dedi. "Peki annem?" diye sordum meraklı gözlerle. "Ha, anladınız demek annenizinde ajanık yaptığını. Sandığımdan da zeki çıktınız. Anneniz aslında Ajan Will'in en sevdiği görevdaşlarındandı. Annenizin vefatının ardından Ajan Will uzun süre kendine gelememişti. Aslında annenizin vefatı da sandığınız gibi olmamıştı. Anneniz bir vazife sırasında cesurca can vermişti. Kendi canından olmuştu ama son vazifesinde de adaleti sağlamıştı. Buradaki herkes onu cesurluğundan dolayı tanır. Adiller tarihine adını yazdıran biridir Ajan Frau." dedi. Gözlerimin dolduğunu fark etmiş olacak ki;"İstersen biraz odana git dinlen." dedi. Sormak istediğim son bir şey vardı.
"Peki babam? Yokluğumu anlayacaktır elbet, ona ne olacak?"

Ajan TriiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin