Mert beni hiç bilmediğim bir kafeye getirmişti.Şansa bak kafe ağızına kadar doluymuş.Burası özelmiş sadece bizim gibi zengin(başta söylemeyi unutmuş olabilirim söylemeyi çünki bunu söylemekten hoşlanmıyorum dikkat noktası oluyorum)kişiler girbiliyormuş.İçeri girdiğimizde bir ortam var anlatamam hep mert gibi çocuklar vardı.Böyle hep marka marka giyinmişlerdi.Böyle tiplere sinir oluyordum.Kendilerini bi bok zannediyorlardı ama bir sidik olamıyorlardı.Mert öyle değildi kibardı ama tipim değil...Yemin ediyorum artık küfür ediceğim bu Rüzgar hemen ön masamızda oturuyordu.Mert'e dedim ki arkandaki çocuk bizim yeni grup üyesi diye mert hemen davet teklif edelim dedi ama ben istemedim.Şimdi ona olanları anlatsam ya dalga geçer yada hemen rüzgarı bu masaya çağırır.Of yaa!Lavaboya gitmek için ayağı kalktımda baktım Rüzgar yok,rahatladım.Lavoya yakın bir yerde su birikindisi varmış,bende hızlı yürüyordum tahmin edebileceğiniz üzere ayağım kaydı tam düşecekken biri beni tuttu sonra kaldırdı.Kim diye bakmak için doğruldum,doğrulmaz olaydım.Bu RÜZGARDI!!!!
Tipini yediğimin çocuğu.aşkım.Ne yiyorum ben ondan nefret etmem gerekiyor ama bırakamıyorum.
Onu tanıdığım güne ne yapayım bilemedim.En iyisi seni untmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıkıntılı Ergen
JugendliteraturGOTİK BİR ERGENİN ERGENLİK DÖNEMİNDE GONCAN'NIN ÖNEMLİ KARARLAR VERMESİ ONU NASIL YOLLARA SÜRİKLİYECEK.İLK AŞKI,İLK KALP KIRILMASI VE İLK UZUN SÜREN DEPRESYONU BAKALIM ONLARDAN NASIL KURTULACAK...