Kahretsin Allah kahretsin bir an önce adımlarımı hızlandırmalıydım. Yok yok koymalıyız.koşmaya başladım. Koştum koştum ama bu ilte bir terslik var. Bana bukadar çabuk yetişmesi imkansız. Oof ben yine olduğum yerde mi koşuyordum? Ah şu heyecan krizleri. "uzak dur benden diye çığlık attım."fakat etrafıma baktığımda kimse yoktu. Bir saniye ortadan yok olması imkansızdı. Çağla bir anda beni sarstı." yine halüsinasyon görüyorsun. "dedi. Allah kahretsin. Aptal ben ilaçları almayı unutmuşum yine. Miray ı arayıp ilaçları getirmesini söyledim. Miray benim ablam. Pek abla gibi davrandığı söylenemez ama neyse. Müdür Yardımcısı ablamın geldiğini haber verince okul çıkışına doğru yöneldim.
Bir elin bana dokunmasıyla bağırdım. " selam Hira. "
Allahın cezası bu halüsinasyon olamaz herhalde evet şuan bana dokunuyorum benimle konuşuyor. "kuzey bana dokunma." dedim.
"Hira korkma artık benden, değiştim ben." dedi yumuşak bir sesle." Yalan söylüyorsun. " siktiiir. Ne yapmıştım ben. Dur bir dakika TOKAT ATMIŞTIM. Ama neden bir şey yapmamıştı. Önceden olsa üstüme yürüyerek o meşhur çakısını çıkartırdı. Şimdi ise tepkisiz bir şekilde bana bakıyordu.
" değiştim ben gerçekten. " dedi elimi tutarak. İlk defa sesi bu kadar yumuşak çıkıyordu. " Sana kendimi affettirmem lazım benimle gel." (çocuk hala emir veriyor ya!!!) bu sözünden sonra tam kolumu tutacakken elini geri çekti. Bir dakika ya bu benim tanıdığım kuzey değil! Şimdiye beni kolumdan tutup sürüklüyor olması lazımdı. "bana bir şans daha verebilecek misin?"
Bir anda ablamın çıkışta beklediği aklıma geldi ve dedim ki "sen beni burada bekle ablamdan bir şey alıp geleceğim." dedim. Hayır tabi ki o salağın yanına tekrar gitmeyeceğim.
Ablamı görmekle derin bir nefes almam bir oldu. " Hira neredesin sen ya ağaç oldum burada. " ablama söylemem gerektiğini hissettim ve " abla kuzey benimle konuşmak istiyor." ablam önce şoka girse de sonradan " gitmeyeceksin değil mi? " dedi. " Abla tabiki gitmeyeceğim o sadistin yanına. " "Sana dokundu mu o piç?"
Ablamı ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. "hayır abla sakin ol gel gidelim." Dememle hemen arabaya bindik.-KUZEY KILIÇ-
Aptal. Benden kaçabileceğini sanıyor. Orospu neyine güveniyorsa artık. Ablasına mı?kankasına mı? Kime lan kime? Motorun lastikleri artık dayanamayacak hale geldiğini anlayıp Mirasın önüne kırdım. Umarım ezmez beni kaltak. Sinirlerimi yatıştırmak için avucumu sıktığımda Haramın gözlerindeki korkuyu gördüm. Bana öyle bakma, ne oluyor lan bana , altı üstü mal bir kız...-Hira -
Bana öyle bakma...
Bakışları kişiliğinin aksine çok masum ve derindi. Tam bunları düşünürken kapının açılmasıyla irkildim. Evet,Şimdi eski Kuzey geri dönmüştü. Ona güvenmemem gerektiğini biliyordum. Bileğimi avucunun içine alıp bir hışımla beni indirdi.(lanet olası bilek) o sırada eski anılarım aklıma geldiği için ne olduğunun farkına bile varmadan ağlamaya başladım. O anda ablamın çığlıkları kulağımda yankılanırken son gördüğüm Kuzey'in gözleriydi. Ve ben o gözlerde kaybolmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONU BAŞTAN YAZILMIŞ
Teen FictionKaranlık ve tanımını yapamadığım bir yolda ilerliyorum... Karşıma ne çıkar ne olur bilmeden gidiyorum . Yolun sonunda bir ışık var sanırım birisi var .