11.Bölüm

86 16 3
                                    

" kuzey nolur yapma Kuzey bak nolur. "
"Sen sus küçük hanım."
Niye susuyordum ki ben hem odama gelip kapıyı çalmadan açıyor hemde sus diyor bide yetmezmiş gibi odamda arkadaşımı dövüyor.

" Kuzey gördüğün gibi değil yapma. " derken gözlerimden yaşlar akıyordu.

" Hira ağlamayı kes! " derken Barut yerdeydi bile.
Kuzey Barut 'a " Bir daha Hira' nın yanına yaklaşmayacaksın." derken bilincim yavaş yavaş kayboluyordu. Çok sık böyle şeyler oluyor zamanlarda iğrenç ötesi. Destek almam gerekiyordu yoksa yeri boylayacaktım. Bir yere tutunamayınca Kuzey 'in üstüne yığıldım.
Bilincimi hayla kaybetmemiştim.
Ama gözlerimi açamıyordum.
Tabii halsiz düştüm ağlamaktan.
Kuzey " lanet olası çocuk kıza naptın böyle. Hira, Hira iyimisin sen. "

" Gir başımdan yalnız bırak beni. "

" Hastahaneye gidelim. "

" İstemiyorum Kuzey istemiyorum. Beni yalnız bırakırsan bunların hiçbiri olmaz. "

" of Hira her boka bayılıyorsun. "
Ne demekti bu şimdi. Dur anladım. İki anlamı vardı. Bir Barut'tan bahsediyor bir de bayılma durumundan bahsediyordu. Bu söz karşısında istemsiz kıkırdadım. Şu an ruh halim çok değişkendi. Çok kızgındım ama bir yandanda gülüyordum. Kuzey bir bana bir Baruta bakıp tehditler yağdırirken r anda herkes sessizliğe boğuldu adeta.
Bunu Barut mu söylemişti. Yok ya İNANMIYORUM!!
" ya oğlum ben kızı sevmiyorum ki o beni seviyo gönlünü almak için öptüm onu."
Bunu Barut söylemişti....
Yerimden kalktım ve olağan gücümle Barut ' a tokat attım. Yaa fazla acımışmıdır???
Uff banane be. Bir kez daha güvendiğim dağlara karlar yağdı.

" senden nefret ediyorum Barut Allah seni kahretsin. Allahın belası. Odamdan defol."
Barut kapıdan çıkarken Kuzey sinirle arkasından" yavşak herif."
Dedi ve yanıma geldi. " iyi misin?"
" git Kuzey git!!!"  " seni bu halde ölürüm de bırakmam tamam mı bunu benden bekleme. "
" iyiyim ben Kuzey iyi. "
" Hira beni sinir etme yat şuraya ilaçlarını getireyim. "
" offff offf."
" Al iç bunları kendine gel, uyu dinlen biraz ben aşağıdayım bir şey olursa seslen Hira. "
" iyi "
Şu anda tek istediğim şey yalnız kalmaktı. Allah ın belası erkekler hepsi aynı hepsi. Kendimi nasıl kullanılmış hissettiğimi anlatamam. Annemin odasındaki gitarın yanına gittim ve çalmaya başladım.

Emre Aydın'ın ''Afilli Yanlızlık'' çalmayı tercih ettim. Bir yandan da söyledm tabiki . Nakarattan girdim çünkü şu an beni bu kısım anlatıyor.

''Bu kez pek bir afilli yanlızlık aldatan bir kadın kadar düşman...'' derken Kuzey içeriye girdi.

''Ne yapıyorsun burada? Dinlensen iyi edersin.''

''Seni ilgilendirmez.''

''Dinlenmen gerekiyor Hira. Konu senin sağlığınsa evet ilgilendirir.''

''Tamam Kuzey bak izin verirsen sağlığıma iyi gelmesi için gitar çalıp vücudumu rahatlatıyorum.''

''Tamam lan kızma.Allah Allah kızı düşünüyoruz azar yiyoruz.''

''Sende kızma.''dedim ve yanına gittim.

''Özür dilerim Kuzey.Kavga etmek istemiyorum. Bak kızgınım zaten anla beni ne olur.Daha psikoloğa gideceğim.''

''Ben götürebilirim istersen.''

''Zahmet etme sen.''

''Ayça Hanım seni bekliyordur. Ben sen hemen götürürüm.''

''İyi madem.Ben giyinip geliyorum.''

Odama geçip,siyah elbisemi siyah konverslerimi giydim.Saçlarımı saldım ve rimelmi,eyelinerimi sürdüm.Mat kırmızı rujumu ekledikten sonra aşağıya indim.

''Kısa sürede şık görünüm.Nadir bulunur.''dedi ve sırıttı.

''Sen sırıtma.Psikolojim bozuluyor.''

''Düzelir şimdi psikoloğa gidiyorsun zaten.''dedi ve gülmeye başladı.

Kuzey hiçbir zaman içten gülmezdi.Şuanda da içten gülmüyor zaten.Nereden mi biliyorum? Çünkü Kuzeyin içten gülüşünü biliyorum. Ve gerçekten çok tatlı oluyor keşke hep içten gülse.Gözler kısılıyor, dudakları kıvrılıyor.Öyle işte yani...

Ben bunları düşünürken çoktan psikoloğa varmıştık.İçeri ilk Kuzey girdi ve kapıyı kapattı.Geri çıktı ve içeriye girmemi söyledi.

''Nasılsın bakalım Hiracım?''

''İyi değilim,çok gerginim ve her şeye kızıyorum.Duygularım çok çabuk değişiyor.''

''İlaçlarını yavaş yavaş yarım doza indirip sonrada keseceğiz.''

''Neden ki?''

''İlaçlar sende sinir yapıyor.Her şeyi kafaya takmaya başlamışsın.''

''Tamam Ayça Hanım.''

''İlaçlarını yarım doz al tatlım yine görüşürüz.''

Görüşürüz bile demeden dışarı çıktım bu kadının amacı ne?Dışarıda Kuzey telefonla konuşuyordu.

''Gereğini yapın ve bana ispat getirin anlaşıldı mı?''

''Kuzey ne ispatı ne oluyor?''

''Boşver küçük hanım.Şu an sen daha önemlisin.''

''Tamam hadi gidelim.''

Kuzey başka yerden gidiyordu ve her yer restaurant doluydu. Bir restaurantın önünde durduğumuzda ''Hoşgeldiniz Kuzey Bey.'' diye karşıladılar.

''Nereden tanıyorlar seni bütün kölelerin burada mı?''

''Ne kölesi ya buraya benimle ilk gelen kız sensin.Kıymetini bil ve kes sesini!''

''Peki ciddi çocuk. :D''

Kalabalıktan sıyrılıp mütiş bir masaya gelmiştik.Mumlar,şamdanlar,şaraplar,içkiler, her şey vardı.

''Belki biraz dinlenmek istersin de düşündüm ve seni buraya getirmeye karar verdim.Ne yemek istersin?''diye sordu.

''Sen ne istersen banada ondan söyle ben hemen geleceğim.dedim ve masadan kalkıp lavaboyu bulmaya çalıştım ki buldum bile.makyajımı tazeledim ve hemen bulunduğumuz yere geri döndüm.Geri döndüğümde romantik bir müzik çalıyordu.Ortamın romantikliğin den rahatsız olup restaurantın çıkışına doğru koşmaya başladım.
(Bölüm sonu)

SONU BAŞTAN YAZILMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin