8.Bölüm

75 17 0
                                    

Gözlerimi açtığımda çok tanıdık gelen bir odadaydım.Büyük bir balkon,siyah deri bir koltuk,siyah beyaz bir bateri ve ohaaaa Metalica posteri.Burası Kuzeyin odası...BURASI KUZEY'İN ODASI!!
Nefes alışverişim acayip şekilde hızlanmıştı.
Yine mi? Olamaz ya hayır. Bir anlık zeka patlamasıyla koltuğun altına saklandım. "Hira sana yiyecek bir şeyler getirdim.Hira benden saklanamazsın."
Uzun bir sessizlik olmuştu.Gittiğini düşündüm ama beyefendi koltuğun altına eğilip beni dışarı çıkmam için tehdit etti.
"Hira hemen çık yoksa dudaklarını vakumlarım."
Gözlerim resmen pörtlemişti.Daha fazla direnmeden çıkmaya karar verdim.
"İşte böyleeee."diyip sırıttığında ona mütiş gòz devirmem ile eşlik ettim.
Kalkıp Kuzey'in bana getirdiği şeylerden birkaç şey alınca yemeği bıraktım.
"Ciddi misin?"
Ne demek istediğini anlamadım. Meğersem tabaktakilerin tamamını yemediğim içinmiş. Camdan dışarı bakma gereği duydum. Burası birinci kat :D

"Hira çekil pencerenin önünden"
demesiyle pencerenin önünden çekildim.
"Ne zaman gideceğim?"diye sordum. Sanırım bu söz onu sinirlendirmiş olacak ki.
Bana korkunç bir şekilde bakmaya başladı.
"Buradan gitmek istemem sencede normal değil mi?" diye bağırdım.
Bağırmaz olaydım...

Nefesim git gide daralmaya başlamıştı. Neden mi? Boğazımı sıktığı için olabilir mi? Tam bırak diyecektim. Kendiliğinden bıraktı ve odadan çıkıp kapıyı kilitledi.
Derin derin nefes almaya çalışırken aklıma mütiş bir fikir geldi.

Pencereyi açıp atladım. Hala tek parçayım sorun yok. Allahım çok zekiyim Maşallah bana diye düşünürken Çağlanın nerede olduğunu merak ettim.
Yol boyunca yürümeye başladım.
Yolda ilerlerken arkamdan çatırtılar duydum. Arkamı dönmeye korktuğum için arkamı dönmeden adımlarımı hızlandırdım.
Arkamı dönmek için cesaretimi topladım ve döndüm. 3,4 tane adam bana doğru geliyordu. Bir an panikledim. Ve beynimin götürdüğü yere doğru koşmaya başladım. Bir süre sonrada oda ne Kuzeyin evindeyim.
Beynim beni buraya mı getirmişti? Adamlar hala peşimden uyuz uyuz geliyorlardı. Tek çare kapıyı çalmaktı. Çaldım. Kuzey açtı. Yüz ifadesinden ne kadar şaşırdığı belliydi. Hiç bir şey demeden içeriye girdim. Kuzey arkamdan kapıyı kapattı.
"Hayırdır Hira çok mu özledin?"

Bunları söylerken pis pis sırıtıyordu.
"Evet çok özledim. Hayranım ya sana."büyük bir göz devirme şov yaptım.
"Ne biliyim önce evden kaçıp sonra tekrar dönünce özledin sandım."
"Senin ego tavan herhalde."
Sözümü bittirdikten sonra gülerek karşıma geçti ve ellerini belime yerleştirdi.
Küçük bir çığlık attıktan sonra başım dönmeye başladı.
Kuzey'i itmeye çalışırken bir yandan da ağlıyordum. Kuzey baş parmağıyla göz yaşlarımı sildikten sonra
"Sen beni özlememiş olabilirsin ama ben seni çok özledim. Lütfen sakin ol." dedi.

O böyle diyince aklıma geçirdiğimiz güzel zamanlar geldi. Evet her ne kadar kötü anılarımız olsada güzel anılarımızda var. Yani ona güvendiğim zamanlar...

Biraz sakinleşip koltuğa oturdum. O da yanıma oturdu. Ve saçımla oynamaya başladı. Neden böyle yaptığını biliyorum çünkü saçımla oynandığında sakinleştiğimi biliyordu.
"Neden geri geldin?"
"Arkamdan 3,4 tane adam geliyordu. Bende beynimin götürdüğü yere geldim."
"Yani beynin seni buraya getirdi."
Yüzümde hafif bir tebessümle karışık korku vardı.
Birden bire
"Nerede lan o piçler?!!" diye bağırdı.

Gözbebekleri anında kararmıştı. Yine sinir krizi geçiriyor. Hemen Kuzeyin odasına koşup dolabına kendimi kitledim.
Neden mi böyle yapıyorum? Bu soru mu şimdi. Kuzey sinirlendiği zaman etrafındaki kim olursa olsun zarar verir. Ve ben o sakinleşene kadar dışarı çıkmayı düşünmuyorum. Of bu ne ya böyle kırılma sesleri , devrilme sesleri, yook ya yanlış duydum. Silah sesi değildi o...

Ve şimdide hiç ses gelmiyor.
"Kuzey?"
Kendini vurmuş olamazdı değil mi? Ses gelmeyince dolaptan çıktım. Ve koşarak salona gittim. Kuzey ayakta öylece duruyordu.
O anlık psikoloji ile "Kendine birşey yaptın sandım." diyerek boynuna sarıldım

(BÖLÜM SONU)

SONU BAŞTAN YAZILMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin