Bir süre sessizce durduktan sonra nefesini dışarı vererek ellerini belime doladı. Sonra " yine seni korkuttum, çok özür dilerim. Şimdi de dur yüzüme bak ve gözlerini görmeme izin ver. " dedi.
Bu çocuğu cidden anlayamıyordum. Dediğini yaptım,kahverengi gözlerini gördüğümde kalp atışlarım hızlanmıştı. Aramızdaki mesafe neredeyse kapanacaktı.öyle oldu da....
Dudakları dudaklarımı buldu...bu sefer karşılık vermek istemiyordum.
Dudaklarını dudaklarımdan ayırıp
" karşılık ver!! "diye bağırdı. Yüzüne korku dolu gözlerle bakarak" İSTEMİYORUM " dedim. Göz bebekleri yine büyümüş ve kararmıştı.
Cebinden sevgili çakısını çıkarmıştı.
Geri geri gitmeye başladım ta kiiii sırtımı duvara çarpana kadar. Merhaba çakı yine ben. Ona engel olmaya çalışırken elim boynuna gitti ve ellerimi boynuna doladım.
Şaşkın bir yüz ifadesiyle bana bakarken çakısını yavaş yavaş indirdi ve cebine koydu. Güle güle çakı!
Uzun zamandır tuttuğum nefesimi dışarı verdim. Ellerini yine belime doladı ve alnımı alnına dayadı. Yüzümde nefesini çok net hissediyordum. " özür dilemeliyim galiba!?"
İçimden buda sorumu? Derken masum çıkarmaya çalıştığım sesle " galiba " dedim. Ufak bir sessizlikten sonra " özür dilerim hadi seni evine bırakayım. " dedi.
Kapıya doğru yürümeye başladık ve şuan elimi tutuyordu. Aslında teni çok sıcak ve yumuşaktı. Ne diyorum ben ya!!! Bir şey fark etmem uzun sürmedi. Bu çocuğun ruh hali ne çabuk değişiyor telefonumun sesiyle irkildim. Ayça Hanım arıyordu.
Telefonu açtım." ilaçlarını almayı unutmuyorsundur umarım." dedi.
İnsan bir merhaba nasılsın? der.
" Alıyorum Ayça Hanım. "
Kuzey bana anlamaz bakışlar atarken Ayça Hanımla konuşmaya geri döndüm. " Sadece alıp almadığını merak etmiştim bay canım."
" Bay." dedikten sonra telefonu kapatıp cebime koydum. Kuzey " kim aradı?" diye sordu.
Söylemeden önce biraz duraksadım ama sonra " Psikiyatrim." dediğimde suratıma uzaylı görmüş gibi bakmaya başladı. " Neden psikiyatriste gidiyorsun." diye sorduğunda başımdan kaynar sular döküldü.
" Neden mi? Neden mi? Senin bana yaşattığın şeylerden olabilirmi? Hayatımı yaşanmaz hale getirdiğin için olabilirmi? Emin ol yaşattıklarından sonra ayakta kalabilmenin tek yolu buydu." diye bağırdım. Vay be cesaret patlaması resmen.Yüzüm e bakamaya çalışıyor ama bakamıyordu. " Ben... Ben burdan kurtulmaya çalışıyorum. Bana yardımcı olman gerekmiyor mu? Hem.. hem.. Sen kendini çok mu masum sanıyorsun? Ya senin bana yaşattıkların? " Oha ağlıyordu. Tabi bir damla gözyaşını ağlamak sayarsak. Birden bende ağlamaya başladım. Sonra bana " Ağlama dayanamam." dedi. Ne oluyor lan burada. Az önce bana ağlama dayanamam mı? Dedi.
KAHRETSİN!!!!
İçimden bir ses by adamın bana aşık olduğunu söylüyor.Ama ben değilim.
Korktuğum birine nasıl aşık olabilirim ki? Diye düşünürken ağlamam daha da şiddetlendi. Karşıma geçip ellerimi tuttu ve " Ben sana ne yaptım böyle?" dedi. Sesi acayip bir şekilde titriyordu. Bileğindeki faça izini gördü ve " Bunu da ben yaptım demi?" dedi. Dedi.
Olumlu anlamada hafifçe başımı salladım. Göz bebekleri yine büyümeye başladı ama bu seferki kendinindi. Bana da zarar verebileceğini düşündüm. Sonuçta Kuzey bu sağı solu belli olmaz. Kuzey'e arkamı döndüm ve kulaklarımı kapattım. Aklıma en son böyle yaptığımda bana yaptıkları geldi. Ve ağlamaya başladım. Yavaşça omzuma dokundu ve beni kendine çevirdi. " Bak Hira bunu söylemekten sıkıldım benden artık korkma. " dediğinde Kuzeyi iterek konuşmaya başladım. " Yaşattığın onca şeyden sonra kolaymı? Sanıyorsun. Sen kendinden başka birini düşünmeyen birisisin. Başkalarının acı çekmedi hoşuna gidiyor demi pis SADİST. " ye bağırdım. Artık pes etmiş bir şekilde " Tamam sana benden artık korkmadan gerektiğini nasıl kanıtlayabilirim?"
Şimdi ne denirdi bu cümleden sonra?
" tamam o zaman beni sinemaya götür. " deyiverdim. Baya şaşırmıştı. Ama aniden bir kahkaha kopardı.
" Film olarak ne seçeceksin?
Romantik bir şey mi?"
Kahkahası sinirimi bozdu.
" Hayır canım 8 boyutlu korku filmine gireceğiz."
Allahım ne demiştim ben korku filmi sevmezdim ki,korkardım!!!!
Sözümün üzerine
" vay be küçük Hira büyümüş de 7 boyutlu korku izliyormuş." bunun ismine bir kahkaha daha patlattı.
" Gülemen sinirimş bozuyor. Gülme lütfen. "
Dediğimde gülmeyi kesip ciddi bir şekilde bana bakmaya başladı. " İster gülerim, ister ağlarım bir daha da bana sakın karışma. " dedi. Off ruh haline tüküreyim. Arabaya bindik. Kendinden önce benim emniyet kemerimi taktı. Sanki ölsem mutlu olmayacaktı. Neden emniyet kemerimi takıyorsa. Birden haza basınca sanki koltukla bütünleştim. Ortam çok sessiz gelince radyoyu açtım. Radyoda KOLPA ölünmüyor mutsuzluktan çalıyordu. Bir süre hiç konuşmadan şarkıyı dinledim. Sonra dayanamadım eşlik etmeye başladım." sen yokken denedim kaçkere ölünmüyor mutsuzluktan. " Oha Kuzeyle birlikte söyledik. Birbirimize bakmaya başladık.- Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONU BAŞTAN YAZILMIŞ
Teen FictionKaranlık ve tanımını yapamadığım bir yolda ilerliyorum... Karşıma ne çıkar ne olur bilmeden gidiyorum . Yolun sonunda bir ışık var sanırım birisi var .