Hastaneye taksi ile gelmiştik. Nöbetçi doktor hala adını bilmediğim mor saçlı çocuğun kaşına pansuman yapıp gitmişti.
''Daha iyi misiniz?''
''Evet teşekkürler.''
Otuz iki parlak dişini de gösterip gülümsedi. Gülümsemesinden sonra uzun bir sessizlik olmuştu.
''Sanırım artık eve gitsem iyi olur. Bugün yaptığım dikkatsizlikler yüzünden tekrar özür dilerim.''
''Seni eve bırakmamı ister misin?''
''Hayır hayır. Buna hiç gerek yok. Zaten başınıza bir sürü zorluk çıkarttım. Ben kendim gidebilirim.''
''Sizli bizli konuşmaya gerek var mı? Ayrıca sana çarpan bendim. Bu saatte de bir bayanı evine yalnız gönderemem. Lütfen.''
''Peki öyleyse.''
~~~
Arada birbirimize sorduğumuz sorular eşliğinde birlikte geçirdiğimiz süre evimin önüne geldiğimizde sona ermişti.
''Buralara yakın mı oturuyorsun?''
''Pek sayılmaz. Arkadaşlarımı görmeye gelmiştim.''
''Anlıyorum. Evime bıraktığın için teşekkür ederim.''
''Sorun değil. İyi geceler.''
Gözden kaybolana kadar onu izledikten sonra eve girdim. Gerçekten oldukça yoğun bir gün olmuştu. Odama çıkıp pijamalarımı giydim ve telefonumu alıp Levo'ya mesaj attım.
Bugün çok yorucu bir gündü! <
Baymorvosvos~: Neler yaptınız prenses?
Kızlar bende kaldılar. Önce onlarla dışarı çıktık. Sonra da okuldan bir arkadaşım ile dışarı çıktım. Eve dönerken de biri ile çarpıştım ve hastaneye gittik! Sen neler yaptın? <
Baymorvosvos~: Bende arkadaşlarımın evine gittim. Eve dönerken bir kız ile çarpıştım ve hastaneye gittik. Ne tesadüf değil mi?Baymorvosvos~: Bu arada dışarı çıktığın kişi erkek miydi kız mıydı? Çarpıştığın kişi için de aynı soru geçerli.
Dışarı çıktığım kişi erkekti çarpıştığım kişi de öyle <
Baymorvosvos~: NE DEMEK İKİSİ DE ERKEK?!
Bu senin için neden bu kadar problem? ;)<
Baymorvosvos~: ... göz kırptı...
Neden "morvosvos"? <
Baymorvosvos~: Dalga geçmeyeceğine söz ver
Moda adına söz veriyorum! <