"Seni sevmiyor, sana değer vermiyor olsaydım çabalar mıydım bu kadar? Uğraşır mıydım seni ikna etmeye?"
Gözlerimi yerden çekip gözlerine sabitledim.
"Değiştim ben Nami. Seninleyken başka biri ile konuştuğumu gördün mü hiç? Midori'yle bile konuşmuyorum."
Doğruyu söylediğine inanıp kollarımı boynuna doladım.
"Özür dilerim."
Kollarını sırtıma koyup sıvazladı.
"Ama dışardaki sarışınla konuşmanı istemiyorum.""N-ne? İyi de o sadece öğretmen."
Ayrılıp yüzüme baktı.
"Kıskanıyor olabilir misin acaba?"
"Sana ne kadar samimi davranıyor farkında mısın? Bir öğretmene göre fazla samimi."
"Kıskanıyorsun yani?"
İç çektim.
"En azından kıskandığımı itiraf edebiliyorum." dedikten sonra cebinden anahtarı çıkartıp kapıyı açtım.
Haru odasına çekilmiş, Abigail ise merdivene oturmuş bizi bekliyordu. Kapının sesini duyduğunda ayağa kalkıp eteğini düzeltti.
"Nerde kaldınız? Sizi bekliyorum deminden beri!"
"Neden bekliyorsun? Ders bittiyse git işte. Ayakların yok mu?"
Söylediklerim karşısında bozulmuş gibi dudağını büzdü.
"Neyse, bari kapıya kadar eşlik edelim 'prensesimize'." dediğimde Levo kolumu cimcirdi. Cimcirdiği yeri tutup kaşlarımı çatarak ona baktım.
Merdivenlerden inip bahçeye çıktılar. Sarışın arabasına binmeden önce Levo'nun yanağından öptü. Levo bana bakıp sonra tekrar sarışına döndü.
Gittikçe sinirlerim bozuluyor.
Sarışın arabasını çalıştırmak için anahtarı çevirdi. Araba hareket etmeye başladığında tuhaf bir şekilde sarsılıyordu. Sarışın arabadan indi ve lastiklere baktı.
"Lastik patlamış!"
"Daha ne kadar kötü oyunculuk yapabilirsin?" tek kaşımı kaldırarak konuştum sessizce.
Ormanın ortasında lastik kendi kendine patlayamaz ya!
Levo arabanın lastiklerine baktıktan sonra onayladı.
"Yedek lastiği takalım."
"Aaa... Yedek lastik yok."
"Nasıl?"
Hangi arabada yedek lastik olmaz acaba?
"Her neyse. Araban için bir çekici çağıracağım. Seni de eve ben bırakırım."
Sarışın bunu söylemesini bekliyormuş gibi sevinçle kafasını salladı.
Bahçe kapısına doğru hızla yürüyüp arabaların yanına ulaştım.
"Bende geleceğim."
Levo bana bakıp sırıttı. Nedenini gayet anlatmıştı çünkü.
"Gerek var mı sana?" sarışın, yumruk atmak istediğim ukala yüz ifadesi ile sordu.
"Sevgili konumunda olduğum birinin, bir başka kızı yalnız başına eve bırakmasına göz yumar mıyım sence?"
Kollarım göğsüme kenetliyken konuştum. Gözlerini devirip Levo'nun arabasında sürücü koltuğunun yanına oturdu. Arka koltuğa geçmek zorunda olduğum için dişlerimi sıktım.