~Levo'nun Ağzından~
Önümde sakat gibi yürüyen adamı takip ettim. Bar sandalyelerine oturup barmene bir şeyler geveledi. Yüzünü ekşitip duruyordu. Yanındaki sandalyeye oturup yüzümü iyice ona döndüm.
"Bana bak, bir daha kızlara olur olmaz yaklaşmayacaksın. Hele ki o kıza. Bir daha görürsem yaşatmam seni anladın mı?!"
Yüzüme şöyle bir bakıp güldü.
"Bu saçla seni ciddiye alamayacağım."
Sandalyeden kalkıp adamı göğsünden ittirdim. Sandalye yere düşerken adamın beline çarptı.
"Seni bir daha o kızın yanında görürsem öldürürüm anladın mı?! Gerçi bu zekayla anlayabileceğini pek sanmıyorum ama."
Dilimle alt dudağımı yalayıp sinirimi dindirmeye çalıştım.
"Adımlarına dikkat et."
Fazla uzatmayıp Nami'nin yanına geri döndüm. Gözleri kapalı, kafasını duvara yaslamış bıraktığım yerde bekliyordu. Onu düzgünce kucağıma alıp merdivenleri çıkarak arabanın olduğu yere doğru ilerlemeye başladım. Arka koltuğa onu yatırıp sürücü koltuğuna kendim geçerek arabayı çalıştırdım.
Evinin önüne geldiğimizde ilk olarak arabada bıraktığı çantasından ev anahtarını aldım. Sonra Nami'yi aynı şekilde kucağıma alarak evin kapısını zor da olsa açtım. Evin kapısını açtığımda karşıma askılık çıktı. Tek elimle anahtarı diğer anahtarın da asılı olduğu küçük askılığa astım. Nami'nin odasının üst katta olduğunu tahmin ettiğim için karanlıkta zar zor merdivenleri bularak yukarı çıktım. Odanın ışığını açıp Nami'yi yatağa yatırdım. Perdeleri kapatıp odasını inceledim. Çok eşya olmasına rağmen oda toplu olduğu için geniş gözüküyordu. Aynalı gardrobunu açıp kıyafetlerine baktım. Nami'nin oldukça iyi bir tarzı vardı aslında.
Pijamaya benzeyen bir şey bulamayınca uzun beyaz bir tişört çıkartıp Nami'nin yanına ilerledim. Zaten restaurantta sütyenini gördüğüm için üstünü benim değiştirmemin sorun olacağını düşünmedim. Üstündeki kazağı çıkartıp katlayarak çalışma masasının önündeki sandalyeye koydum. Kafasını kaldırıp tişörtü başının altından geçirdim. Şortunu çıkartıp çıkartmamak arasında kalmıştım. Deniz kıyısında bikinili gördüğüm bir sürü kadın olduğunu bu yüzden de sorun olmayacağını düşündüm bir kez daha.Kemerini çözüp şortunu çıkartırken gözlerimi kapattım. Sonra tişörtü belinden aşağı indirmem gerektiği için gözlerimi açmak zorunda kaldım.
"Pembe mi?"
Odanın içinde gülmeye başladığımda Nami rahatsızca mırıldanmaya başladı. Elimle ağzımı kapatıp Nami'nin belinden tutarak hafifçe kaldırdım ve tişörtü aşağı indirdim. Sonunda bittiğinde sembolik olarak elimle alnımı sildim. Nami'yi tekrar kucağıma alıp örtüyü açtım ve geri yatırdım. Biraz onu izledikten sonra gitmek için yataktan kalktığımda omuzlarımda ince kollarını hissettim.
"Gitme."
Uykulu sesi ve uykulu gözleri kalmam için yetecek kadar şekerdi.
Ellerini omzumdan indirip yanına uzandım. Ben uzanır uzanmaz kollarını belime sarıp kafasını göğsüme koydu.~~~
Sabah Nami'nin çığlıklarına uyanmıştım. Omzumu yumruklayarak beni yataktan düşürmeyi başarmıştı.