Söz verdim ve sözümü tuttum umarım beğenirsiniz.Bu ilk bölüm sayılmaz.Tanıtım sadece kızın hayatını kısaca konu aldım.Uykusuz bir şekilde yazdım.Umarım saçmalamamışımdır.Yazım hatalarım varsa affedin lütfen.
"İşte! al bakalım Maze."Maze ellerini uzatıp yaşlı kadının ellerinden kahvaltı tabağını aldı.Güzel kokular onu biraz daha acıktırırken büyük adımlarla Bratt'in yanına gidip oturdu.Sandalyesine güzelce yerleşirken büyük bir iştahla çatalını alarak pastırmasına bastırdı.Ağzına götüreceği sırada Bratt'in ona bakan gözlerini fark etti.Su yeşili gözleri her zamankinden daha parlaktı.İri gözlerini mümkünmüş gibi biraz daha açmış.Heyecanlı bir şekilde hafifçe kıpırdanıyordu.Maze dik dik ona baktıktan sonra pastırmasını ağzına tıktı."Ne?"Çiğnemeye devam etti."Geçen gün bir kızla tanıştım."Bratt'in sözleri Maze'in yüzüne tokat gibi çarparken yutmaya çalıştığı lokma bir yumrukmuşçasına boğazına oturdu.Sanki onu çiğnediği için sinirlenmiş ve boğazını sıkıyordu.Öksürmeye başladığında teni kırmızıdan mora dönmeye başlamıştı.Bukalemun bile bu kadar hızlı renk değiştirmiyor diye düşündü Bratt.Hızla suyu ona verdi.Maze yatıştıktan sonra boğazını temizleyip kısılmış sesiyle sordu."Geçen günle hangi zaman dilimini kast ediyorsun.","İki ay falan olmuş olabilir."Maze ve Bratt arkadaş ortamlarından dolayı lisede tanışmışlardı.Maze onunla aynı masada otururken arkadaşları her şeyden habersizce muhabbet ediyorlardı.Bratt ise masaya oturduğundan beri sürekli Maze'e bakıyordu.Maze ise onun o muhteşem yeşil gözlerinden kendini alamıyordu.Utancıyla birlikte kafasını başka yerlere çevirip farklı şeylerle ilgileniyormuş gibi yapıyordu.Bratt elinde ki minik kağıdı hafifçe Maze'e doğru attı.Maze gülerken kağıdı alıp geri yerine koymuştu.Onu ilk gördüğü günden beri çekici buluyordu.Arkadaşlıkları zamanla ilerledi.Tabi dışarıdan görenler için arkadaş demeye bin şahit isterdi.Sürekli sarılıyorlar.Kol kola geziyorlar.Birbirlerine güzel iltifatlar ediyorlardı.Bazen mesajlaşıyorlar.Birbirlerini arıyorlardı.Aralarında ki ilişkinin arkadaşlık olmadığını ikisi de biliyordu.Güzel şakalar yapılıyor.Bratt sürekli Maze'in yumuşak dolgun yanaklarını sıkıyordu.Ona sarılıp kafasına sürekli Buseler konduruyordu.Bu nasıl arkadaşlıktı sahiden?Maze umutsuzca yaşadıklarına ve Bratt'e aşık olmuştu.Bratt ise bir şekilde arayı açıp başka kızlara yönelmişti.Uzun bir süre sonra tekrar bir araya gelen ikili zamanında birbirine açılamamış.Şanslarını kaybetmişlerdi.Bratt artık onu tamamen bir arkadaş olarak kabullenmiş ve maziye bir çarşaf çekmişti.Maze ise Bratt den uzaklaşmamak için yıllarca sevdiği adamın aşk hayatına şahit olmuş.Onun ağzından sürekli farklı kızları sevdiğini dinlemişti.Lise bittikten sonra ikisi de şans eseri aynı üniversiteyi tutturmuş fakat farklı bölümleri kazanmıştı.Maze bu durumdan hiç şikayetçi değildi.Yirmili yaşlarının sonuna doğru kendinde farklılıklar olduğunu gözlemlemişti.Başta refleksleri gelişmişti.Daha sonra Normal bir insandan çok daha güçlü olduğunu fark etmişti.Tabi bunu sinirle kapı kolunu çevirdiğinde kapının elinde kalmasıyla anlamıştı.Daha sonra vücudunda ki değişiklikler kendini göstermeye başladı.Uzun ve acı veren bir sürecin ardından kader onu Genetik Mühendisliği Profesörü olan Lahey ile tanıştırdı.Profesörle arasını iyi tutmuş ve birlikte vücudunun sırrını öğrenmeye koyulmuşlardı.Uzun araştırmaların sonucunda Tek pigmentasyonla doğduğu için teni gri ve vücudunda farklı ve eşsiz şekiller meydana gelmiştir.İlerleyen zamanda saçları da gri rengine bürünürken Gözleri fener kadar parlayan açık bir eflatun rengini almış ve göz bebeklerini tamamen görünmez etmiştir.Gücünü kullanmayı öğrenene dek evi terk etmiş ve profesör ile yaşamıştır.Uzun süre sonra eve döndüğünde kendi ile ilgili sıkı bir araştırma yapmış ve evlatlık olduğunu öğrenmiştir.Doğuştan mutant olan ailesi mutant türünün ayrı görüşlere düşüp savaşmaya başladığı zaman hayatını kaybetmiştir.Ailesi gibi Maze de mutant olarak doğmuştur.Ancak üvey ailesi bundan tamamen habersizdir.Belediye başkanı olan babası kızının bir gençlik hevesine kapıldığını ve saçlarını griye boyattığını düşünür.Sırrını uzun zaman sonra üvey annesine anlatma kararı almış ve gerçekleri açıklamıştır.Annesi ilk başlarda tepki gösterse de daha sonra onu farklılıklarıyla kabullenmiş ve kendi himayesi altına almıştır.Mutant olduğunu üvey annesi Emma dışında kimse bilmiyordur. Çünkü babası mutant ırkına karşı çıkmış, İnsanlar ve mutantlar arasında bir terör başlatmıştır.İki ırk arasında büyük savaşlar meydana gelmiştir.Maze vücudunda ki farklılıkları kontrol etmeyi öğrenmiş ve dış dünyadan rahatlıkla saklamayı başarmıştır.Fakat bir süre sonra kanatları çıkmıştır. Maze mutant olmaktan hoşnut değildir.Babasına olan sevgisi onun gözünü kör etmiştir.Oldukça sert ve disiplinli bir adam olan Simon kızının bir mutant olduğunu duysa onu hiç düşünmeden astırırdı.Nefret ve güç gözünü kör etmiş bir baba sahibi olduğunu henüz anlayamayan Maze sadece babasının gözüne girmek istiyordu.Kısa bir süre sonra babası mutanlar için ilaç hazırlatmıştır.Bu doz verilen her mutantın genlerini ayrıştırıp güçlerini yok ediyor ve onları normal bireylere dönüştürüyordu.Kanatlarının varlığına alışamamış ve onları nasıl geri sokacağını bilmediğinden kendi için çözümler üretmeye çalışmıştır.Bir gün banyoya girmiş ve saatlerce çıkmamıştır.Babası banyo kapısının önünden geçerken bir kaç inleme duymuş ve kapıyı ısrarla çalmıştır.Ancak cevap gelmeyince kapıyı zorlamış ve yedek anahtarla açıp içeri daldığında gördüğü manzara ile şaşkınlıktan küçük dilini yutacak raddeye gelmiştir.Onun için hala minik olan kızı kanlar içinde,yaşlarla dolup taşan çamur rengi gözlerini babasına dikmişti.Elindeki bıçağı titreyen ellerinden düşürdükten sonra bir şeyler söylemek istediğinde kelime bulamayıp ağlamaya devam etti.Babası ise hala şaşkın bir biçimde kenarda ki kesilmiş kanatlara bakıyordu.Yer tamamı ile kan gölüne dönmüştü.Babası küçük kızını avutarak onu kurtaracağını söylemiş ve yeni bulunan ilaçla onu iyileştireceğini söylemiştir.Gaflete düşen Maze kabul etmiş ve masaya yatmıştır.Ancak daha sonra dışarıda ki eylemden yükselen seslere kulak vermiş 'Mutan ve gururlu' sloganları beyninde büyük bir yer edinmiştir.Gerçek ailesinden olan tek hatıra ve mirasını bu şekilde değerlendiremeyeceğini düşünerek Labaratuvardan kaçmış ve Bratt'in yanına yerleşmiştir.İki arkadaş birlikte yaşayıp birlikte okuyordur.Aşk ve aile hayatından yüzü hiç gülmeyen Maze bir de kendi tuhaflıklarıyla baş etmeye çalışıyordu.Bratt'e küçük sırrını söylemiş ve tuhaflıklarına artık kendi başına değil platonik aşkı ve aynı zamanda en yakın arkadaş olduklarını düşünen Bratt ile başa çıkmaya başlamıştır.Büyük kanatları,farklı ten rengi ve harika yetenekleriyle Bratt'i büyülemiştir.Bratt onu kocaman kanatları ve sürekli insanları yetenekleriyle küçük olaylardan gizlice kurtardığı için ona Cennet'in bir meleği olan 'Aftiel' lakabını takmıştır.Konumuza gelecek olursak Maze,Bratt'e umutsuzca aşık olmuş,karşılık bulamamış.Babasından ise ağır bir darbe yemiştir.Maze silkelenip kendine geldiğinde mırıldandı."Yani bu ne anlama geliyor?","Sanırım ona evlenme teklif edeceğim."Bu seferde içtiği su boğazında kalmıştı.Bu kıza bir mutluluk yok muydu?"Daha iki aydır birlikte olduğun biriyle evlenemezsin.Aptal!","Onu seviyorum Maze neden olmasın."Sözleri Maze'in kalbine bir bıçak gibi saplanmış ve orada sonsuza kadar hiç unutamayacağı kocaman,derin yaralar bırakmıştı.Boğazını temizledi ve mutsuzluğunu belli etmemeye çalışarak konuştu."Sen bilirsin.Yani ben ne diyebilirim ki? Ne cevap vermemi bekliyorsun?","Hey! sakin ol tuhaf saçlı kız.Neden bu kadar panikledin? Yoksa kıskandın mı?","Şey ne? Tabi ki hayır! Ben neden böyle bir şey yapayım ki Bratt.Saçmalama lütfen.Hayır kıskanmadım.Ben kıskanmadım .Seni asla kıskanmam.Neden böyle-","Lütfen sus artık Aftiel.Evde kaldığın için beni suçlama.","Ben evde falan kalmadım.Daha Yirmi üç yaşındayım!Ve benim adım Maze."Gözlerini devirerek yerinden kalktı."Bana öyle gözlerini belertme Aftiel."Maze tekrar gözlerini devirip çantasını aldı."Hadi gidelim artık."Birlikte kasaya doğru gittiklerinde arkalarından şiddetli bir ses yükseldi.Kafenin bir metre ilerisinden alevler yükselirken insanlar çığlıklar içinde koşarak kaçıyordu.Bratt hemen elini Maze'in omzuna koydu."Senin için gelmiş olmalılar.Hemen uzaklaşalım buradan."Maze telaşla kafasını salladı.Bratt,Maze'in elini kavrayarak uzaklaştırmaya başladı.Dışarı çıktıkları zaman önlerine alevler içinde ters dönmüş bir araba düştü.Maze hayretle gözlerini büyütürken Bratt,Maze'in üzerine eğilmiş hiç bir gücü yokken bile kendini onun için siper etmişti.İkisi de doğrulurken üstlerinden hızla bir şey geçti.Bratt çenesiyle işaret etti."Bak bu İron Man!."O sırada Tony düşmanına Küçük ama etkili füzelerini yollarken bir tanesi Maze'in dibinden geçip uzun gri saçlarını uçurdu."Aman tanrım! Bu çok yakındı."Ödü kopmuş bir şekilde mırıldanırken kalbi duracakmış gibi hızla atıyordu.Tony Stark işini hızlı ve usta bir şekilde bitirdikten sonra ikisine dönüp onlara doğru ilerlemeye başladı."Hey siz ikiniz!Burada olmamanız gerekli."Bratt hayran bir şekilde elini zırha doğru uzattı.Tony kendini geri çekerek Bratt'in dokunuşundan kaçındı."Vay anasını be.Bu zırh mükemmel."Tony zırhın maskesini yukarı çıkararak Bratt'e 'Ciddi misin sen?' der gibi baktı."Tabi ki mükemmel.Onu ben yaptım.Şimdi çıkın buradan."Arkasını dönüp olay yerine doğru ilerlemeden önce yanlarında ki yabancı kadının içeceğini elinden aldı."Bana mı? Teşekkürler hayatım."Eliyle selam verip göz kırptıktan sonra pipetini ağzına götürdü.Dibinde azıcık kalmış Meyve suyunu bitirip kenara attı."Çok ciddiyim gidin buradan."Yanlarına bir kaç asker doluştuğunda zırhın maskesini kapattı.Hamle yapacağı sırada yukarıdan gelen oklar silahlı askerleri etkisiz hale getirdi."Teşekkürler Barton."Dedikten sonra havalanıp ters istikamete doğru uçmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aftiel | Marvel 'ASKIDA'
Fanfiction"Kalbini kırarım Steve." "Belkide ben seninkini kırarım." "Kimse benim kalbimi kıramaz." Marvel Kurgulu Kısa Hikayedir. ©Bütün Hakları Saklıdır.