1. Bölüm

161 16 6
                                    

"Deniz?" Adımı duymamla hızla başımı çevirdim.

"Efendim amirim."

"E..... Caddesinde kavga var. Ekibi ara, olay fazla büyümeden bitirelim şu işi." Hızla kafamı salladım.

"Tamam amirim. Hemen anons geçirtiyorum." Kenan amir hızla odasına ilerlerken Efe'nin yanına doğru koşturdum. Bir koridordan geçip masanın üzerinde bilgisayar hackerlarını aratan bir Efe görünce derin bir nefes alıp yanına doğru ilerledim.

"Kıvırcık, bizim ekibe anons geç. E...... Caddesinde kavga varmış. Onlara de, oraya intikal etsinler. Ben araba ile oraya geçiyorum." O hızla başını sallayıp anons geçerken Arda cevap vermişti.

Ben de uzatmadan koridorun sonuna doğru gitmeye başladım. Asansörü çağırırken artık bu işin daha da eğlenceli hale geldiğini düşünmeden edemedim.

Asansörün geldiğini belli eden sesiyle direk içeriye girip -2'ye bastım. Aynadan kendimi süzdüm ve hayali bir öpücük atıp kıkırdadım.

Kapılar hızla açılırken biri beni görmüş mü diye bakındım etrafa. Allah'tan kimse görmemişti de rezil olmamıştım. Hızla ilerdeki polis aracına doğru ilerlerken anahtarı cebimden çıkarıp kilitleri açtım.

***

Yakınlaştıkça artan siren sesleriyle bizimkilerin çoktan varlıklarını anladım. Acaba yine neden kavga etmişlerdi? Bu soruları es geçip arabayı gelişi güzel park ettim.

Arabadan inip bizimkilerin yanına gittim. Samet bana olayı anlatırken karşımızda duran çocuğu eliyle gösterip;

"Şu çocuk, bizim mafyanın oğluymuş. Mafya ile sen tanıştığın için sana bıraktık onu. Ne de olsa en kıdemlimiz sensin." diye dalga geçtiğinde yalandan güldüm ama Samet beni hızla çocuğa doğru çektiği için yalandan gülmem bile yüzümde soldu.

Çocuğa baktığımda gülmemek için yanağımın içini ısırdım. Bize öyle bir bakıyordu ki, sanki hayatında ilk defa polis görmüş gibi...

Ona yaklaştığımda nefesimi alıp verdim. İri bir vücudu,-kaslı demek istiyor- kulağında siyah küpesi ve üzerine giydiği kotlar ona yakışmıştı. Gideri vardi yani (!).

"Hayatında ilk defa polis görmüş gibi bakmayı kes ve ne olduğunu anlat." dedim kendimden hayret edecek kadar soğuk bir sesle. O dediğim cümleye sırıtarak karşılık verdiğinde bozulmadım desem yalan olur.

"Hayatımda ilk defa bu kadar güzel bir polis gördüğüm için şaşırdığımı söylesem." Ben hayretle ona bakarken ağzımdan kaçan sözcüklere engel olamadım.

"Seni içeriye tıkmamam için bir sebep söylesen." Tek şaşıran ben değildim açıkçası. Yanımdaki Samet'ten gelen bir "Ha?" sesiyle ne dediğimi yeni idrak ettim.

Ben Samet'e 'al götür bunu' bakışları atsam da bu gerizekalı anlayamadı. Sonra ben neden çok küfürbazım. O nasıl bir cümledir diyen iç sesime araya girdiği için bir de ona küfürler yağdırdım. E ekip tamam ama bir tek Arda yavşağı eksik.

O nerede kaldı diyecek iken onun da buraya geldiğini gördüm. O hızlı adımlarla buraya doğru gelirken bağırdı.

"Deniz. Bir sıkıntı mı var?" "Ha-" Sözümü kesen kişiye baktığımda şu çocuk olduğunu gördüm.

"Sana bir sebep söyliyeyim mi Deniz?" Başımı hayır anlamında sallasam bile o beni takmadan devan etti. "Beni içeriye atamazsın çünkü seni babam, annenden isteyecek."

Herkesin ağzından bir "Ne?" nidası yükselirken benden ise "Ha?" çıkmıştı. Neden ben anormalim diyen iç sesime dalarken adını hala bilmediğim çocuğun ciddi olup olmadığına baktım.

"Ha ha ha. Güzel espiriydi gerçekten." diye mırıldandım ama işe yaramadı tabiki de. Çocuğa bir şeyler yapması için ısrar edici bakışlar atarken bunalmış olacak ki bana bir hızla bir bakış atıp kulağıma eğilip fısıldadı.

"Bunun bir bedeli olacak küçüğüm."

Deniz KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin