Sabah beni zorla uyandırmaya çalışan yani beni sallayan kardeşime bağırarak uyandım. Tanrım sen beni öldürmeye mi çalışıyorsun da bunu benim başıma verdin? Ne suçum var benim.
Size kısaca kendimden bahsedeyim Kahverengi saçlarım, mavi renk gözlerim var. Yüzümde çillerim var. Asosyal bir kızım. Ayrıca iki tane sevgilisi olmuş ve ikisi tarafından da terkedilmiş. Bana acı çektirmek için doğmuş olan bir kardeşim var . Aslında birbirimizi seviyoruz. Ama bazen cidden çok gıcık oluyor. Mesela sabah beni kaldırmaları gibi. Bazen üstüme atlıyor. Bazen kulağımın dibinde bağırıyor. Ah sinir çocuk.
Ailem , şey ben onlar hakkında çok şey bildiğimi tahmin etmiyorum. Bildiğim çok az şey var. Fotoğrafları olmasa belki nasıl olduklarını bile bilemezdim.
Büyükannemin söylediğine göre annem çok gülen bir insanmış. Acılarını bile belli etmezmiş. Hiç kimse onu ağlarken görmezmiş. Hep içinden ağlarmış.
Babamda annem gibiymiş. Her şeyden mutlu olan çiftmiş insanlara göre. Ama babam her zaman daha ciddiymiş.
Her zaman güçlülermiş. Hiç bir zaman çabuk pes etmezlermiş. Babam her zaman dik dururmuş kendine güveni tammış.
Büyükannem beni babama, kardeşimi de anneme benzetir. Bense kendime ezik diyorum. Ben ve güçlü olmak sanırım birbirlerine çok uzaklar.
Ben sevgilimden ayrıldığımdan beri kafasını yataktan kaldırmayan ezik kızım. Ben mi güçlü olacakmışım.
Kardeşim beni sallamaya devam ediyordu. "Ne var ya ne var al açtım gözlerimi oldu mu" diye bağırdım ve gözlerimi açtım. Gözlerimi açtığımda kardeşim aniden üzerimden kalktı ve çığlık atarak odamdan çıktı.
Ne oluyor? Bu çocukta kafayı benimle bozmuş. Aklınca beni korkutacak herhalde. Yatağımdan kalktım ve odamın içindeki banyoya girdim. Yüzümü yıkadım ve kafamı kaldırdım.
Aynada kendime baktım ve "İmdat!" diyerek bağırmaya çığlık atmaya başladım. Gözlerim onlar kıpkırmızıydı. "N-ne oluyor? " diye bağırdım ve koşarak büyük annemin yanına gittim. "B-büyüka-anne n-ne oluyor. Bak gözlerime bak. Masmavi gözlerim yerinde yok. O-onun yerine k-kırmızı kıpkırmızı g-gözler var. "dedim.
"Bunun olacağını biliyordum. Ama bir gün önce? Ah tabi ya kahretsin" diye mırıldandı. Gözyaşlarım yanağımdan yavaşça yolculuğa çıkarken büyükanneme bakıyordum. Thomas da benimle aynı beklentiyi paylaşan gözlerle büyükanneme bakıyordu.
"Ne büyükanne bu ne demek?" diye mırıldandım hıçkırarak. Evet ben güçsüz prenses korkuyordum. Gözümden bir yaş daha ayrılırken "Ben mavi gözlerimi istiyorum" diye fısıldadım.
"Oturun karşıma" dedi otoriter sesiyle. Karşısında yere oturduk. "Bakın çocuklar hayatınız ve aileniz ile ilgili bilmediğiniz çok şey var. Sanırım her şeyi en baştan anlatsam yeridir. Babanız yıllar önce geldiğinde biz onu normal bir insan sanıyorduk. Annenizle birlikte olduktan sonra öğrendik ki aslında babanız bir vampirmiş. Ama annenizde babanızda birbirlerine delice aşıklardı. Daha sonra evlendiler ve senin aslında yarı insan yarı vampir olduğun öğrenildi. Bu yüzden normal bir doktorda değil vampir doktorların elinden doğman gerekiyordu. Seni doğurduktan sonra annenizin bir daha hamile olduğunu öğrendik ama bu doğumdan sonra vampir olmazsa ölebilirdi. Kardeşinde doğduktan sonra babanız annenizi vampire çevirdi. Onların aşkı gerçekten çok özeldi. Annenizin çok özel olduğu öğrenildi. Babanız onu koruyordu. Annenizin de güçleri büyüdükçe büyüdü ve kimsenin yenemeyeceği duruma geldi. Ama bir gün babanızı kaçırdılar ve anneniz onu kurtarmak için onun peşinden gitti. Bu yüzden sizi bana bıraktı. Bakın annenize kızmayın anneniz kendince doğru olanı yaptı." dedi ve ardından derin bir nefes aldı.
"Ne? Ah, hadi ama büyükanne saçmalama vampir diye bir şey yoktur!" dedim. "Peki gözlerinin açıklaması ne o zaman" "Belki de sadece hastalıktır" dedim. Ama ben bile hastalık olduğuna inanmıyordum.
"İyi o zaman vampir olduğunun kanıtını istiyorsan dişlerinin uzamasını iste " dedi. "Hayır, öyle bir şey istemiyorum" diye bağırdım. Büyükannem Thomas'a bir şeyler fısıldadı. Thomas kafasını salladı ve yanıma geldi daha sonra saçlarımı karıştırdı.
"Hey sen ne yapıyorsun" diye tısladım. Evet hem de vampir filmlerinde izlediğimizdekiler gibi. Sonra dişlerimi yaladım. Diğer dişlerime oranla daha büyük ve sivri dişleri fark ettim.
"Ben ben inanmıyorum. Hah ne güzel şimdi birde dişlerimle uğraşacağım. Nasıl eski halime döneceğim şimdi ben" diye bağırdım. Ayrıca etraftaki kan kokusunu alıyordum ve bu çok güzel bir kokuydu. Hey dur bir dakika ben ne diyorum kan yok. Kan yok. Hayır, kan yok. Yok. Yok "Sadece istemelisin. Ayrıca haftaya kardeşin de vampir olacak." dedi hızlıca.
"Ne!" diye bağırdık aynı anda. "Bu hayat. Bu olamaz ben tek olmak istemiyorum. Kendi okulumda kalmak ve normal hayatımı yaşamak istiyorum. Bu hayat bana nasıl kabul görüldü ben ben güçsüz bir kızım. Ayrıca berbat." diye bağırdım.
"Hey bak aslında mantık olarak tamda vampir sayılmayız. Bence biz melez vampiriz" diye araya girdi Thomas. "Ah neyse işte umrumda bile değil." diye tısladım tekrardan. Ve aklıma eski halimi getirdim, istedim. Ve daha sonra gözlerimi kapattım. Dişlerimin eskiye döndüğünü hissediyordum. Peki ya gözlerim. Gözlerimi açtığımda "Gözlerim düzeldi mi?"diye sordum. Thomas kafasını hayır anlamında salladı
"Gözlerin yarın düzelecek korkma tam olarak vampir olmadığın için sana bu içeceği veriyorum. Ama bundan sonra kan içmek zorundasın. " dedi. "Bu haksızlık ben senin yemeklerini seviyorum. H-hem yarın benim doğum günüm o zamana kadar düzelir d-değil mi büyükanne?" diye sordum ve sonra içimi çektim.
"Evet, düzelecek ayrıca tek başına olduğunu düşünmüyorum" dedi." Ama-" "Okuluna devam edeceksin evet. Ayrıca birkaç gün sonra güçlerinizin ne olacağını öğreneceksiniz" dedi.
"Ne birde güçlerimiz de olacak. Kurt adamlar da var mı yani savaşalım. Hah büyükanne nasıl olur bu ya çok saçma ben odama gidiyorum. Beni rahatsız etmeyin." dedim ve koşarak odama girdim. Üstüne kapıyı da kilitledim ve kendimi yatağa attım.
Şu olayda sadece sevindiğim tek nokta annem öldü diye babamın bizi terk edip gitmediğini öğrenmek oldu. Yeniden umut edebilirdim. Bir gün annem babamı da kurtarıp gelecek ve bizde mutlu bir aile olacaktık.
Böylece büyükanneme gelen paraların -büyük ihtimalle- annemin gönderdiğini anladım. Her şey yavaş yavaş yerine oturuyordu. Bu konuyu düşünmeyi bırakmalıydım çünkü yarın doğum günümdü. Yarın doğum günümü evde kutlayabilirdim. Asosyal olsam da okuldaki çoğu kişiyle selamlaşıyordum. Bu yüzden tüm okulu çağırmayı düşünüyordum. Daha eğlenceli ve büyük bir parti olurdu. Umarım yarın kafamı dağıtırım ve umarım çok güzel bir gün olur. Umarım.
Yayınladığım ilk hikaye . Beğenmenizi umuyorum. Vote verirseniz sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Vampir
VampireSabah kardeşinin sarsmasıyla uyanan Grace vampir olduğunu öğrenir. Halbuki kendini çok güçsüz görürken. Annesinin ölmediğini, babasının onları bırakmadığını öğrenmesi gibi. Peki kendine güvenmeyen kız nasıl olurda vampir olur? Peki şu bahsedilen gü...