4. Bölüm

1.1K 63 2
                                        

İçeri üç kişi- of yine mi bunlar. Bekleyin bir dakika biz sarmaş dolaş bir şekildeyiz ve. Aman tanrım.

 Andrew gülerek konuştu. " Pardon ya yanlış bir zamanda mı geldik? Devam edin siz biz burda yokuz."

Soğuk bir gülüşle onu tekrar ettim. Daha sonra devam ettim. "Karnım ağrıdı gülmekten. Ne kadar da komikmişsin sen öyle ya." Sonlara doğru öyle bir tıslamıştım ki ben bile bir an korktum. Tabi bu Andrew için geçerli değildi.

 "Demek büyücülerle takılıyorsun" dedi alayla Benjamin. Ama Benny'nin suratına bakmadı. "San-" Benny konuşacakken lafını kestim. "Pardon ya. Size sormayı unutmuşum. Neydi o 'Ne var?' " diyerek onu taklit ettim. Yüzünden bir üzüntü geçip gitti. "Sanırım artık gitme zamanınız" diyerek devam ettim. Sesim bıçak kadar keskin çıkıyordu. Bugünün acısını çıkarıyordum belki de. Ama istemsizce çıkıyordu bu sözler.

 "Hayır. Sende bizle geliyorsun."dedi Benjamin. Ben bu sözlerden sonra çekip gitmesini beklerken söylediklerinin ardından alayla güldüm. Gerçekten de çok yüzsüzdü. Ama direncim kırıliyordu. Eğer biraz daha konuşursa onu affederdim. Ben kendimi tanıyordum. Bu kadar direnmem bilr benim için çok büyük bir şeydi.

 " Ya bir şey soracağım. Sizin neden bir dediğinizle bir dediğiniz tutmuyor. Hani söyleyin de ona göre davranalım."

 "Sanane şimdi çabuk uzaklaş şu büyücünün yanından. "

 "Ne diyon lan sen seni-"

"Lütfen Benny. Kavga veya başka birşey çıksın istemiyorum. Özellikle senin bu meseleye karışmanı istemyorum. Kapı için özür dilerim" dedim.

Sinirle yürümeye başladım. Aslında şimdi kapı olsaydı her şey daha iyi olurdu. Artist artist çarpma- Bu bir film veya kitap değil Grace. Bir kere de benim yanımda olsan şaşarım herhalde.

Önden yürümeye başladım. Arkamdan da üçlünün geldiğini biliyorum.

Sabah arkadaş olmadığımızı söyleyen kendileri değilmiş gibi şimdi de benim peşimden gelmeleri sinirimi bozuyordu.

 "Ne lider ruhlu vampirsin sen ya önden yürümeler falan." dedi Andrew gülerek.

Sakin kalacağım. Beni kızdırmasına izin vermeyeceğim. Yoksa öldüreceğim yani. "Ne istiyorsunuz siz benden." diye tısladım. Of karnım da acıktı zaten.

 "Bir daha o büyücüyle takılmayacaksın" dedi Frank Ama ben bunu si- sakinleş Grace yoksa kötü şeyler olacak.

"Neden" dedim sakince." Çünkü biz öyle istiyoruz."dedi Benjamin. "Yok ya başka isteğiniz." dedim sinirlice. Ya bunlar kendilerini ne sanıyorlarsa zaten. Hayır arkadaşım bile değiller ya hani.

"İşiniz yok mu ya sizin niye peşimden gelip duruyorsunuz. Hayır korumak için deseniz bir taraflarımla gülerim yani. Çünkü hatırladığım kadarıyla sizi ben kurtarmıştım. Yanlış mı hatırlıyorum yoksa." dedim.

Kızgınım kızgınım kızgınım. Gıcık insan- pardon vampirlerle uğraşıyorum. Hayır bir tanede değiller ki. Üç taneler. Üç.

Aç olan karnım kendini belli ederken kan kokusunu almamla kendimden geçtim. O kadar güzel kokuyordu ki. Kokuya doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladım

Daniel. Aman Tanrım. Bu cidden Daniel. Vay be. Yakışıklı da olmuş. Daniel benim çocukluk arkadaşımdı. Tabi daha sonra sebepsizce başka bir eve taşındığımız için çocukluk arkadaşıma da veda etmiştim. Daha sonra da hiç arkadaşım olmamıştı. Çok soğuk bir kızdım. Bu yüzden küçükken hiç arkadaşım olmamıştı. Büyüyünce de sadece çıkar amacıyla birkaç arkadaşım olmuştu. Bunu farkedince de herkesle kolay kolay arkadaş olmamıştım. Yeni tanıdığım şu üçlü hariç.

"Daniel " "Grace naber?" " İyidir Daniel senden naber asıl." dedim gülümseyerek. O da gülümsedi. " İyi ben de" Sarıldım. Kan kokusuna dayanabilirim. Dayanabilirim . Parfümüne odaklandım. Mis. Hem kanı hemde parfümü. Ayrıldım.

" Özlemişim seni Grace ama gecenin bu saatinde ne işin var. Seni eve bırakayım mı?" "Evet olur tabi ki." Eğer bir şey olursa beni korursun değil mi?  Ne kadar da komik. Çünkü bana birşey olmaz. Değil mi?

 " HAYIR OLMAZ BIRAKAMAZSIN !" diye bağırdı Benjamin. Of bu çocuklar neden benim peşimi bırakmıyorlar. Sonra onlara güveniyorum. Kalıyorum ortada. "Of yine mi sen" diye nefesimi verdim ve devam ettim. "Yeter artık . Gidin evinize. Beni de rahat bırakın."

"Seni rahatsız mı ediyorlar" diyerek bana döndü Daniel. "Yo-" "Evet rahatsız ediyoruz ne yapacaksın acaba" dedi Andrew.

Ya of şu erkekleri de anlamıyorum. Ne bu artistlik. "Ya demek öyle bırakın kızın peşini yo-" " Naparsın lan naparsın"dedi Benjamin. Daniel üzerlerine yürümeye başladığında onu durdurdum.

 "Saçmalama Daniel. Bırak şunları. Önemli olsalardı ben zaten ilgilenirdim onlarla!" dedim sonlarına doğru sesim yükselterek. Hepsinden nefret ediyorum. "Tamam haklısın" dedi Daniel ve elimden tutup yürümeye başladık.  

Pardon. Biraz geç geldi. Gerçi istediğim okuyucu sayısına ulaşmamış hikaye ama bekletmek istemedim. Umarım benim gibi sınava giren herkesin sınavı iyi geçmiştir. Okuyup vote veren herkese de burdan teşekkürler. Bölümü hızlı hızlı yazmaya çalıştım umarım beğenirsiniz. Bir de unutmadan dış bağlantılar bölümünde Daniel in resmi var.

Melez VampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin