BÖLÜM - 1 Kim mi o?

993 43 14
                                    


Kim mi o?

O asla kırılmayan küçük bir çocuk herkes için. Bakmayın küçük bir çocuk dediğime şımarık asla büyümeyen, büyümeyecek biri olduğunu düşündükleri için böyle diyorlar. Aslında küçük bir çocuk dedikleri kişinin omuzlarındaki kalbindeki beynindeki ağırlıkları kimse göremiyor kendi dışında.

Çocuk gibi davranışlarının olduğunun o da farkında ama kimse anlamıyor eğer o da bir yetişkin gibi davranırsa çevresine nasıl güldürecek herkesi?

Herkesi güldürmek, eğlendirmek, dertlerini söküp atmak...

Bunları kolay sanabilirsiniz ama bunları yapmak için kendinizden öyle bir ödün vermeniz gerekiyorki kimse anlayamaz bunu o dışında.

Ne tam çocuk ne de tam yetişkin...

Çocuk olamadı ki o hiç tüm sorunlardan kaçıp..

Yetişkin olamadı ki o hiç herkesi mutlu etmeye çalışırken..

Herkesi mutlu etmek kolay değil bir gülümsemenin nedeni olmak kolay değil. Ne yapsın o da çocuk gibi davranmayı seçti ama öyle şımarık bi çocuk değil.

Biraz sakar biraz saf ama asla kötülük düşünmeyen...

Saf... Bu kelimeyi herkesten duydu, herkes ona saf dedi. Alınmadı buna da diğer şeylere alınmadığı gibi.

Küçük şımarık çocuk dediler, sorumsuz dediler ağlamadı bunlara da diğer şeylere ağlamadığı gibi.

Ağlamak... Onu uzun zaman önce hayatından çıkardı. Ağlamak zayıfların işiydi ona göre. Onun zayıf olma lüksü yoktu. Başkalarının yanında ağlamamak için yalnızkende ağlamadı. Kendini tutmayı öğrendi.

Bir kahkaha daha patlattı ağlayacağı yerde. Yüksek sesli bir kahkaha daha attı herşeye, herkese inat ama ağlamadı.

Çünkü o biliyordu aslında bu dışarıya ulaşan gülme seslerinin kendi içindeki ağlama sesleri olduğunu. Kendi biliyordu içindeki haykırışları, 'yeter güçlü olma birazda başkası senin için güçlü olsun' diyen sesi ama dinlemedi onu ona inat bir kahkaha sesi daha doldu başkalarının kulaklarına...

Anlamasını istedi birinin tek bir kişinin de olsa onu anlamasını istedi. Anlamadı kimse onu kendi dışında.

Ne zaman anlayacaktı biri onu, ne zaman görecekti biri onun içindeki acıyı, ne zaman görecekti gerçek sevgiyi, ne zaman öğrencekti birine gerçekten güvenmeyi????

Tüm bu soru işaretleri yok edecek gülmesini değil ağlamasını isteyecek?

Ağlamak istiyordu ama bunu onu anlayan birinin omzuna başına koyup sıkıca sarılarak yapmak istiyordu.

O güne kadar bekleyecekti o güne kadar ağlamayacaktı...

Kim mi o?

Bu soruyu sorduğunda bir kahkaha daha ulaştı kulaklara...

Benim o!

Ben Gizem!

Ben birinin beni anlamasını bekleyen küçük çocuk gibi görünen ama aslında ölümüne yaklaşmış son nefesini vermek üzere biri kadar yorgun Gizem'im. 

AĞLARSAM GEÇER Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin