KAYBEDİLEN ZAMAN

109 10 3
                                    


Gizem tam karşımdaydı onu öpmeye devam ediyordum o da bir zamanlar olduğu gibi bana acemice karşılık vermeye çalışıyordu. Ben bunu seviyordum işte o tecrübeli dokunuşları değil bu bana ayak uydurmaya çalışan küçük kız davranışlarını. üstündeki gömleğin düğmelerini açmaya başladığımda bile dudaklarımı boynundan ayırmadım. 

"sarhoş musun yani hatırlayacak mısın bu anları?" 

Gizem'in sorduğu soruyla ellerim son düğmede kaldı. artık moraracağından emin olduğum boynundaki dudaklarımı yavaşça çektim. 

"hatırlayacağım"

"sakın unutma beni" dedi. Sanki unutabilirmişim gibi.

"asla küçüğüm" diyerek son düğmesini de açtım gözlerim dolgun göğüslerine gidince elleriyle kapatmaya çalıştı. ellerini tutup parmaklarımı parmaklarıyla kenetledim ve iki yanında birleştirdim.

"utanma küçüğüm" dedim ve dudaklarım özlediği dudaklara yeniden kavuştu. Her ne kadar benim ilkimmiş gibi dese de daha fazla yavaş olamadım. onun sıcaklığını hissettikçe şaha kalkan erkekliğim beni sert olmaya zorluyordu. dudaklarımı sütyeninden taşan kısımlarda gezdirince adımı duydum ve bu son direnen zincirimi de kırmıştı. 

"Çınar"

Gizem'in ağzından fısılıyla çıkan ismim en büyük mutluluktu benim için.

"canını acıtırsam söyle küçüğüm" diyerek ellerimizi ayırdım ve tek hamlede onu kucağıma alıp yatak odasına doğru yürümeye başladım. bacaklarını belimde birleştirince onun her zerresini hissetmek için deliriyordum. 

yatağa bıraktığım an hemen altındaki pantolonu çıkardım sonra da kendiminkini ve üstüne uzandım. tüm ağırlığımı vermemeye çalışıyordum. ellerim tüm vücudunda dolaşırken sütyenini ve çamaşırını da odanın bir köşesine fırlattım. 

Özlediğim muhteşem tatla buluşmadan önce Gizem'e baktım. yastığa yayılan saçları dudağını ısırması kapanan gözleri ve çarşafı sıkan elleri...

durduğumu hissedince gözlerini açıp bana baktı. o an Gizem'i içime almayı istedim. göğüs kafesimi açıp onu oraya koymayı ve asla çıkmamasını..

"söyle"

"neyi?"

"adımı söyle küçüğüm ne istediğini söyle"

"Çınar yaa" 

küçük bir çocuk gibi bunu söyledikten sonra utanıp elleriyle göğüslerini kapattı bacaklarını da kapatmaya çalıştığı an elimi en mahremine değdirip "şşş sakın" diyerek engel oldum.

"söyle"

"seni ... seni istiyorum" dediği an dudaklarım onun cennetiyle buluştu ve özlediğim tadı içmeye başladım. zevkten kısa kısa inlemeleri hızlanınca dilimin verdiği zevki parmağıma bıraktım ve önce göbeğini sonra göğüslerini ve en son dudaklarıyla buluşturdum dudaklarımı. 

"Çınar ben" dediği an onun sona geldiğini anlayıp parmağımı çektim. elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi bana bakınca gülümseyerek altımdaki çamaşırı çıkardım "birlikte yaşayacağız o zevki küçüğüm" diyerek bacaklarının arasındaki yerimi aldım.

"Çınar daha önce söyleyemedim ama şimdi söylemek istiyorum. Ben seni çok sevdim mavi gözlü dev" 

bütün duyguların altında kalmıştım bu itiraf karşısında şimdi ne desem boştu. Seni seviyorum desem sanki hafif kalacaktı ama kendimi bi şeyler söylemek zorunda hissettim. 

en mahrem yerlerimiz birbirine değdiği an derin bir nefes alıp kendime bir dakikalık zaman tanıdım, canıma acısa da önce Gizem'in ruhunu doyurmak istedim.

"en son sen kapının önünde bana sarılıp ağladığında böyle hissettim sanki o günden sonra her şey değişmişti, bir ara seni artık sevmediğimden bile şüphelendim, çok kızdım, çok sinirlendim ama sen bugün geldin ya sanki ilk günmüş gibi sanki zaman durmuştu ben o anları yaşamadım, o duyguları yaşamadım gibi seninle o kapının önünde bana sarılıp ağlamandan sonrasını yaşıyormuş gibi hissediyorum ve ben ilk gün tanıdığım şuan bana bakan kişiyi seviyorum küçüğüm. Ben seni çok seviyorum" diyerek yavaşça içine girmeye başladım ama en son beklediğim şey önüme çıkan engeldi. ilk kez birlikte olunca önüme çıkmamasına bile bu kadar şaşırmamıştım. 

"devam et lütfen" Gizem neden durduğumu anlamış gibi devam et diyince ona itaat ettim. 

küçük dudaklarının arasından acısına eşlik eden küçük bir çığlık çıkınca "şşş şimdi geçecek" diyerek onun acısının geçmesi için bi kaç dakika hareketsiz kaldım. nefesi düzene girince içinde git gellerime başladım ama çok dardı ve bu aklımı kaybetmeme neden oluyordu. Gizem sırtımda tırnaklarıyla bıraktığı izlerin farkında değildi sanırım ama ben farkındaydım ve bu durumdan asla şikayetçi değildim. 

sona yaklaştığımızı hissettiğimde önce onun zirveye çıkması için kendimi son kez tuttum. o titreyerek o zirveden inmeye başladığında hareketlerimi hızlandırıp bende zirveden yuvarlanak indim. 

"Seni seviyorum küçüğüm" diyerek alnına ona güven vermek istercesine öpücük bırakıp önce içinden çıktım sonra da yan tarafa yatıp onu kollarımın arasına aldım. 

Son kez onunla uyuduğumu bilmeden, son kez onun kokusuyla huzurla uykunun kollarına kendimi bıraktım.


DÜZENLİ OLARAK HAFTADA BİR BÖLÜM YAYINLAMAYA ÇALIŞACAĞIM. HALA OKUYACAK OLAN VAZGEÇMEYEN KİŞİLERE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM

AĞLARSAM GEÇER Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin