Bölüm 43

134 12 4
                                    


Bazen birine çok yakındırsınız ama çok uzak hissedersiniz bazende tam tersi olur. Uzağınızdadır ama çok yakınında gibi hissedersin. Ben ise şimdi ne yakındım ne de uzak. Gizem ile karşılıklı tekli koltuklarda oturuyorum ama ona ne yakın hissediyorum ne de uzak. Bir tarafım gidip onu kollarımın arasına almak isterken diğer tarafımı ihanet hissi kaplıyordu. Kime neye ihanet ediyorum bilmiyorum ama suçluluk duygusu var içimde. Tam bir yıldır Gizem ile aynı evde yaşıyorum ama ayrı yataklarda uyuyoruz. Böyle ayrı koltuklarda oturup boş boş televizyon izliyoruz. Gizem'in herkesle arası bozuldu. Önce kızlarla sonra annesiyle. Hayatında bir tek ben kaldım. Bu bir yıl içinde de yeni bir Gizem ile tanıştım. Bazen sanki tanıdığım eski Gizem gibi olurken bazende yeni tanıdığım Gizem gibi oluyordu.

"Çınar hamakta sallanalım mı?"

Gizem'in bana seslenmesiyle zaten onu izlediğimi fark edip "olur" diye cevap verdim ve ayağa kalkıp kot pantolonumun belini düzelttim. Elimi uzattığımda hemen tutup kalktı. Koluma sarıldığında yavaşça yürümeye başladık o da kafasını omzuma yasladı. Saçlarının kokusuna artık alışmıştım, eskisi gibi kokmuyordu ama artık bu da güzel geliyordu bana.

Hamağa uzandığımda o da üstüme uzandı. Eskiden hemen harekete geçen duyularım artık hemen tepki vermiyordu ama Gizem onu nasıl harekete geçireceğini çok iyi biliyordu. Sürtünerek!

Belinden sıkıca tutup "uslu dur" demekle yetindim. Hareket etmesini istemiyordum. Bir yıl içinde onunla iki kere birlikte olmuştuk. İkisinde de sarhoştum ama herşeyi hatırlıyorum. Sabahta sanki gece yaşanmamış gibi kalkıp tek kelime etmeden duş alıp işe gitmiştim. Akşam eve döndüğümde de Gizem'in bunu dorun etmediğini anlamıştım. Soğuk davranmıyordu eskisi gibi davranıyordu. Eve ilk girdiğimde yine öpüşmüş sonra da birlikte yemek yemiştik. Gece ben uyuyorum diyerek odama çıkıp kapımı kilitlemiştim neden böyle birşey yaptığımı bilmiyorum ama Gizem kapıyı açmaya geldiğinde açılmayınca ısrar etmeden gitmişti. Kendimi suçlasam da sanki suçum yok gibi hissediyordum. O mutluydu burada arkadaşları ve annesi onunla görüşmüyordu ama mutluydu. Son senesinde notları biraz düşmüş olsa da okulu derece ile bitirmişti ama şimdilik çalışmayı düşünmüyordu zaten çalışmasına da gerek yok. Ben ona ömrümün sonuna kadar bakardım.

"Seni özledim" diyerek dudağımı öpünce karşılık vermeye başladım. Kısa sürecek bir öpüşmeydi her zamanki gibi diye düşündüğüm an Gizem'in elinin aşağılara kayması ile dayanamayıp inledim. Durmak zorundaydım her ne kadar sarhoşken onunla birlikte olsam da yapamazdım. Son kez alt dudağını emip dudaklarımı ayırdım onun dudaklarından. Hamaktan düşmemek için yavaşça onu yana yatırıp kalktım. Hafta sonu olduğu için işe gidemezdim ama bulabileceğim tek bahaneme tutundum.

"Benim biraz işim var akşama gelirim"

Arkama bakmadan hızlıca yürüdüm ve arabama bindim. Burak'a mesaj attım. Konuşmak istiyordum birileriyle ama konuşabileceğim derdimi anlatabileceğim biri yoktu. Bunca zamandır herşeyi içimde yaşamıştım ama artık taşıyamıyordum.

Bizim mekana gel.

***

" ee arkadaşları ile arası nasıl bozuldu?"

Burak'ın sorduğu soru üzerine düşünmeye başladım.

"Aslında yalan söylediğini falan anladıklarında bozulmuştu. Sadece Gizem onlara hakaret edince daha fazla dayanamamışlar"

"Çüş bizim Gizem mi küfür etmiş abicim o kız en fazla salak falan der"

"Bende öyle düşünüyordum ama ediyormuş"

"Annesi ile arası niye bozulmuş?"

"O konuyu anlatmadı sonra dedi"

"Sen hala Gizem'i seviyor musun?"

"Bilmiyorum abiciğim ama son bir kaç aydır düzeltmeye çalıştıkça herşey daha da kötü oluyor. Bir sene içinde iki kere birlikte olduk çok bir şey hissetmedim sanki sıradan bir kızla birlikte olmuşum gibiydi. Oysa Gizem ile yolun ortasında öpüşmemiz bile çok güzeldi, çok özeldi benim için. Ben ona hem dokunmaya kıyamıyordum hemde doyamıyordum ama böyle sanki kullanıp atılan biri gibi. Gitmeyi düşündüm ama eskiye döner umudu ile bekliyorum. Birde benden önce başka biri ile birlikte olduğunu düşündükçe çıldırıyorum"

İçimden geçenleri Burak'a anlattıkça biraz daha rahatlıyordum. O yüzden devam ettim.

"Bir taraftanda düşünüyorum Gizem bilim kurgu severdi ama artık sevmiyor izlediğimiz an yarısında uyuyor. Korku filmlerinden korkmazdı ama artık korkuyor. Yemek yapardı artık yapmıyor.

Aslında yaptığı çoğu şeyi yapmıyor yani Amerika'dan dönen Gizem ile benim ilk tanıdığım evde bir hafta geçirdiğim Gizem sanki farklı kişiler sanki Gizem'in bir ikizi kopyası onun yerini almış gibi"

"Amerika'da bilim gelişmiş diyorlar ama henüz insan kopyalayamıyorlar"

Burak bunu söyleyip kahkaha atarken ben düşünüyordum. Gizem'in benim yanımdayken kızların dediği gibi Amerika'da olması. Yani aynı anda iki farklı yerde var olması imkansız. O zamanlar bunu düşünmemiştim. Onun yanında olacaktım eski Gizem olacaktı ama olmamıştı. Daha da değişmişti. Aklıma gelen fikirle son kalan yudumuda içip ayağa kalktım.

"Ben gidiyorum" dedim ve Burak'ın cevap vermesini beklemeden Gizem'in annesini bulmaya gittim. 

AĞLARSAM GEÇER Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin