Karanlıktaki Melek

Ukala Çocuk

Aradan 4 saat geçmişti.İnciyle beraber yatağımda oturmuş muhabbet edip gülüyorduk.Aslında inciye geldiğinde neden ağladığını sormak istemiştim ama sorupta daha fazla üzülmesini istemediğim için soramamıştım. Ama daha fazla dayanamayıp " İnci neden geldiğinde ağlıyordun ?" deyip bu neşeli havayı bozmuştum. İncininde gülen yüzü düşmüştü. 15 saniye ikimizdende ses çıkmadı.

Bu sessizliği İnci bozup " Bildiğin gibi işte , sorunlu kız İnci ve onun mükemmel ailesi (!) " deyip acı bir şekilde gülümsedi.
Ama hemen ardından gözleri doldu. " Anlamıyorlar Eylül. Beni kimse anlamıyor , arkamda durup destek vermiyor. Bir tek abim , ama sadece abi ilede olmuyor. Ya ! insanın babasının arkasında durmayıp , annesinin de sesini çıkarmaması ne kadar boktan birşey biliyor musun ? " İncinin gözlerinden yaşlar dökülmeye hatta hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Daha fazla dayanamayıp İnciye sarıldım. Arkasından sıvazlayıp " Üzülme ! Sende birgün çok mutlu olacaksın . Kimsenin dört dörtlük bir hayatı yok ki herkesin kendine göre büyük dertleri var. Önemli olan takmamak " deyip gülümsedim.

İncinin yanaklarını iki elimi arasına alıp sıktım. "Hadi kalk bakalım yarın büyük gün "gözündeki yaşları silip anlamayan gözlerle bana baktı. "Aaa! ben sana demeyi unuttum. Biliyorsun ki okulların açılmasına 3 hafta gibi bir süre kaldı ve bizim tatilimiz pek de güzel geçmedi bu yüzden yarın ne istersek onu yapacağız. " deyip 32 diş sırıttım. Bunun üzerine İncininde gözleri parlayıp " Oha ! Süper olur . Ben bir anneme söyleyeyim. " demesiyle yataktan atlaması bir oldu . Oha lan bu kız daha demin ağlamıyor muydu? Bu nasıl bir ruh halidir.
İki yanağımada sulu öpücükler bırakıp "Yarın görüşürüz bebeğim " dedi .
Hemen elimle yanağımı silip yüzümü buruşturdum ;
- Iyy , iğrençsin.
- Öyleyimdir , diyerek odadan çıktı. Arkasından gülümsedim. Dolabıma doğru yürüyüp içinden minion'lu pijamalarımı çıkarttım ve üzerime geçirdim. Saçımıda rastgele topuz yapıp , kendimi uykunun kollarına bıraktım .

*******

Sabah olduğunu iğrenç bir şekilde öten telefonumun alarmından anlamıştım,ben
yaz tatilindeydim neden alarm kurmuştum Allah aşkına ???
Hemen telefonun alarmını kapatıp yastığımla kulaklarımı tıkadım ve yüz üstü yattım.
.
.
Yavaşça gözlerimi açtım.Saat kaç olmuştu acaba? Komidinin üzerinde telefonumu arama çabalarım olumsuz sonuçlandı. Neredeydi bu telefon ? Bir kaç çırpınmam sonucu telefon ayaklarımın dibinden çıktı. Oha ! Saat 12 mi olmuştu , cevapsız aramalara girdim 34 cevapsız arama mı ?
30 tanesi İnciden , 4 tanesi annemden İnci'nin sorunu neydi de 30 kere aramıştı. O anda aklıma dank eden şeyle gözlerim kocaman açıldı.
İnci seni geberticek  dedi bilinçaltım.
Bilinçaltımı onaylar bir şekilde "İnci beni öldürecek " deyip , son hızla banyoya koştum. Hızlıca üzerimdeki pijamayı çıkartıp kendimi duşa attım. 15 dakika sonra banyodan çıkıp bornozu üzerime geçirdim . Çok hızlı hareket etmem gerekiyordu yeterince gec kalmıştım zaten.

Odama koşup dolabımı açtım , gezeceğimiz için rahat olmam gerekiyordu. Siyah bilek bir pantolon ve salaş bir tişört çıkarıp yatağımın üzerine koydum ve evin içinde kurutma makinesini aramaya başladım . Annem nereye koymuştu şu lanet makinayı ahh! İnsanı deli ediyordu.

Zilin çalmasıyla kapıya koştum İnci gelmişti. Girer girmez bağırmaya başladı " Biliyodum ya yemin ederim . Sen ne mal bir insansın . Hem bana takılacağız diyorsun hem de hazırlanmıyorsun bide yetmez gibi telefonuna da bakmıyor Hanımefendi ! " O konuşurken saçımı kurutmaya başlamıştım. Odama koşup dolaptan çıkardığım kıyafetleri üzerime geçirmeye başladım. İncinin gazabına uğramamak için çok uğraşmayıp zaten düz olan saçımı tarayıp serbest bıraktım.
Çok fazla makyaj yapmayı sevmediğim için kirpiklerime maskara ve dudağıma biraz parlatıcı sürüp çantamı ve telefonumu alıp çıkmadan son kez odama baktım.
Ne ara bu kadar dağıtmıştım anlamadım. Annemin bu odayı görmemesi lazımdı.  Ama görecek   diye yanıtladı bilinçaltım. Evet görecekti. Annem gelmeden çıksam iyi olacaktı.