Karanlıktaki Hayat

47 8 2
                                    

Sabah kalktığımda saat 9.00 'du. Hemen yüzümü yıkayıp üstümü giyindim. Apar topar " ben çıkıyorum " diyerek evden çıktım.

İnci'de apartmanın kapısından çıkıyordu. İkimizde sersem gibiydik. Okula girdik. Haftanın son günüydü.

Bir anda arda'nın dün telefonda dedikleri aklıma geldi. Çok merak ediyordum. Ne olacaktı ki ?

Bu aralar canım çok sıkılıyordu. Sınıfa girdik. Tuğçeyle , buse yoktu. Sıramıza oturduk .
Miray ,İnciye ;

- Bugün ilk ders boş ,dedi.

Off bu okulda ne zaman ders yapılacaktı ki ?
Kulaklığımı takıp Zakkumun" kiminiz " şarkısını dinliyordum. Ve tekrar ediyordum. Kafamı sıranın üstüne koydum. Birisi gelip kulaklığımı kulağımdan çekti. Kimdi bu ?

Kafamı kaldırdığımda karşımdaki Tuğçeydi.
Ne istiyordu yine !

-Ee küçük hanım hayatınızla ilgili kimse birşey bilmiyor. Demek ki o kadar karanlıksın !

Ben cevap vermeyince daha çok sinirlendi ve bağırarak ;

- O karanlık hayatından bize de bahsetsene !

Ben ve karanlık , ben karanlıktan korkardım.

Bende sakın bir tavırla çantamı alıp ayağa kalktım. Ve tuğçenin yüzüne bakarak ;

- Benim hayatımın seni ilgilendirdiğini hiç sanmıyorum. Ve bundan sonra benimle konuşurken o ses tonuna dikkat et Güzelim ! " dedim ve Tuğçeyi itip sınıftan dışarı doğru adımlarımı hızlandırdım.

Okulun kapısına doğru yürümeye başladım. İnci de peşimden geliyordu. Bu kıza iyi bir ders vermek lazımdı.

- Eylül bekle !

Ben ve karanlık ! Salak kız daha ne dediğini bilmiyordu ! Ben karanlıktan korkardım ! Benim hayatımdan daha doğrusu benden ne istiyordu ?
Neden başkalarının cefalarını ben çekiyordum ?
- gözlerim dolmaya başlamıştı -

- Eylül lütfen !

İnci yanımdaydı . Beraber okuldan çıkıyorduk. Bahçeye doğru ilerliyorduk.

Bazen eğilip sormak istiyorum ;

Ey toprak sana da yük oluyor muyum ?

Bahçede kendimizi çimlerin üzerine attık. İnci hemen bana sarıldı. Bende incinin omuzuna yaslanıp ağlamaya başladım  ve ;

- İnci , ben umudumu her sabah daha iyi olacak diye kalkıp , her gece daha beter yatarken kaybettim.

- Ben buradayım , hem seni kim üzüyor döverim onları tatlım ! Beni güldürmeyi başarmıştı.

İncinin karşısına oturup gözlerinin içine baktım . Bu bakışlar iyi ki varsın bakışlarıydı .
İnciye sarıldım ve gözyaşlarımı sildim.
Sadece bakışlarda bırakmayıp söze döktüm.

- İnci iyi ki varsın !

- Sende iyi ki varsın asıl , deyince İnciye daha çok sarıldım. İncinin telefonu çalınca " annem arıyor " dedi." Tamam anne" deyip  telefonu kapattı .

" Ne diyor "deyince "Annem mantı yapmış okul çıkışı hemen gelin " dedi. " Mantı olur da biz olmaz mıyız ? " dedim.

Ders saati zaten boştu. " İkinci derse girsek mi , yoksa okulumu eksek "dedim.

İnci masum masum " İlk hafta ekersek , sonra ekemeyiz . " dedi.

Aslında haklıydı. Okulun ilk haftasıydı.

Karanlıktaki MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin