Kendine Dikkat Et

55 10 0
                                    

Resim : Eylül :D

Spor salonundan çıktığımızda saat 5'e geliyordu. Metenin telefonu çaldı. " Acil gitmem gerek "diyerek gitti. Bende ağır adımlarla okula gidip üstümü değiştirdim.Baya terlemiştim.

Çantamı alıp okuldan çıktım .Tam bahçenin ortasına geldiğimde tuğçeler oradaydı. Hiç umursamaz bir edayla yürümeye başladım. Tam yanından geçecekken önüme geçti.

- Kağıt'a neden cevap vermedin ?

-...

- Sana söylüyorum , neden cevap vermedin ?

- Kimseye cevap vermek zorunda değilim !

-Ben kimse değilim !

- Benim için kimsesin ! Yeterince açıklayıcı oldu mu ?

Ardanın felan yüz ifadesi değişmişti.

Ne yani bu kıza kimse cevap vermiyor muydu ? Bugün okulda zaten burslularla baya bir karışmış . Ah o karışırken ben orada olacaktım !
Aklı sıra bana laf sokacaktı !

- Haddini bil ! Bana cevap vereceksin . Yani o maçı kabul edeceksin !

Ben cevap vermeyip tuğçeye tip tip bakıp , alaycı bir şekilde gülerken , Tuğçe sinirleniyor , diğerleri ise şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Bir tek yağız sert bir şekilde bakıyordu.

Bunlar kendilerini ne sanıyorlardı ?

Tam yürümeye başladım , kolumdan tuttu. Bu sefer sinirli bir şekilde ;

- Benim karşımda yaptıklarıyla küçülenler , laflarıyla büyüyeceklerini sanmasınlar !
dedim ve kolumu çekip yürümeye devam ettim.

Arkamdan " bunların hesabını ödeyeceksin "diye bağırdı . Hiç umursamadan bahçe kapısından çıktım.

Herkesi umursayan tiplerden degildim ama ilk haftadan böyleyse yıl sonuna kadar nasıl geçecekti bilmiyorum ? İncilere gitsem lale vardı. En iyisi kitap evi.

Taksiye binip kitabevine gittim. İçeri girdiğimde timuçin abi vardı. " Hoşgeldin Eylül "dedi.
" Hoşbulduk timuçin abi babam nerede ? " deyince " Baban erken çıktı. " dedi.

Annemi arayıp geç kalacağımı kitab evinde olduğumu söyledim. Timuçin abi müşterilerle ilgilenirken üst kata çıktım.

Off bu kadarı da olamazdı değil mi ? Arda'yla yağızın burada ne işi vardı ?Burası kitap evi Eylül saçmalama !

Sakince çantamı koyup , kitapları düzeltmeye başladım. Kafam burada dağılıyordu. Timuçin abinin "Eylül " demesiyle arkamı döndüm ve "efendim "dedim.

" Baban geldi ve bir kaç kitap kolisi "deyince alt kata babamın yanına indim. Babamla görüştükten sonra beraber üst kata çıktık. Babam "Oo gençler hoşgeldiniz "deyince babamın arda'yı da tanıdığını anladım.

"Sen kitapları dizmeye başla küçük hanım ! Ben geliyorum "deyip ardaların olduğu masaya doğru ilerledi. Bende kitapları düzenliyordum.
Babamın gülme sesleri geliyordu.

- Eylül kızım !

- Efendim baba , diyerek babama döndüm.

- Bize 3 tane çay getirir misin ?

Pardon ! Ben mi ? Offf

- Tamam baba ! deyip çaycıdan 3 tane çay aldım. Kenarlarınada şeker koyup tepsiye koydum. Oturdukları masaya doğru gidip çayları koydum. İkiside şaşkındı.

Karanlıktaki MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin