"Bu imkansız mümkünsüz olanaksız şeylerin arasında bulunan tek şey!"diye itiraz etti,Süleyman.Fuat Bey bu kadar saçma bir cevap beklemiyordu.
"Süleyman ama,-"
"Gerçekten Fuat Bey,bunu yapamam!"
"Kız seni yemeyecek ya!Bunu tedavi sürecinden sayabilirsin."
"Eğer onun yanında kalacak olursam benim içinde bir tedavi süreci başlatmanız gerekecek."dedi,şimdiden delirdiğini hissediyor gibiydi.Fuat Bey biraz da sinirle yerinden kalktı ve sağ elini masaya dayayıp:
"Süleyman bunu sen söyledin,görev görevdir ."
"Ama siz bana isteğinizin görevimin dışında olduğunu söylemiştiniz ."
"Sende bunu hediye mahiyetinde saymamı istemiştin, hatırlarsan."dedi,alaycı ve sinirli tavrı harmanlayarak.
Süleyman bir süre konuşmadı.Fuat Bey'e cevapta veremiyordu.Bir kenara bıraktığı çantasını hışımla eline aldı.Fuat Bey'e sert bir bakış attı ve odadan çıktı.
Süleyman odadan çıkınca Fuat Bey'de pencerenin önündeki yerini almıştı.Bir sigara yakmak iyi gelebilirdi.Çok tiryakisi değildi,sadece bazen iyi hissettiriyordu.Camı açtı, içerisi dumanlansın istemezdi.Eşyaların üstüne koku siniyordu sonra.Rüzgarın yüzünde hissettirdiği yumuşak dokuyla birlikte içinin titrediğini fark etti.Bunun üzerine camı biraz örttü, aralık kalacak şekilde.Kara bulutların arasından göz ucuyla bakan güneşe karşılık Fuat Bey :
"Öyle bakma be güneş! Ben yapmasam onu benden alacaklardı.Şimdi ise her gün yanı başımda."dedi,gökyüzüne öylece bakıp.Sigarasından biraz daha çekti.Dumanlar rüzgarın hafif esintisiyle savrulurken devam etti :
" Tamam onun hastalanmasına sebep olmuş olabilirim ama ona bir hayat hediye ettim.Daha iyisini biliyor musun da bana öyle alaycı bakıyorsun? "dedi,düşünceli bir halde.Sigarasını bitirmeden söndürdü ve izmariti pencerenin mermerine basıp bahçeye attı.
" İyileşecek."dedi.Dışarıdaki temiz havadan biraz daha içine çekti.Pencereyi kapatıp dolabının önüne geldi.Eline Melisa'nın dosyasını aldı.Bugün Süleyman'ı iş üstünde izlemişti,odaya taktırdığı gizli kameralar sayesinde.Onun hakkında aldığı notlar vardı.
*Nasıl yöntemleri var?
* Denediği şeyler sonuç veriyor mu?
* Ona karşı davranışları nasıl?Hepsini gözlemlemiş ve not etmişti.Hemen yazıcıyı ayarladı ve birkaç sayfalık notları yazdırdı.Onlar yazıcıdan çıkadursun, eline poşet dosya aldı ve çıkan kağıtları içine yerleştirdi.Onu da dosyaya takıp yerine kaldırdı.Çok geçmemişti ki içerisi ona havasız gelmeye başladı.Paltosunu giydi ve şemsiyesiyle birlikte bahçeye indi.
*********************
''Bu imkansız Yankı!''
''Neden Önder?Bu lanet yerden çıkmak istemiyor musun yoksa?''
''Tabii ki de istiyorum.Ama eğer yakalanacak olursak,hem seni bir daha buraya sokmazlar hemde beni daha korumalı bir odaya alırlar.İnan bana,böylesi daha kötü olur.''
''O zaman bizde mükemmel bir plan yapalım.''dedi.Yanında getirdiği kalem ve kağıdı çantasından çıkardı.Not almaya başladı:
''Önce kameraları halletmek lazım.''derken kalemi ağzına götürdü.
''En iyisi bu planı gece uygulamak.Ben o sıralarda kameraları etkisiz hale getirip müdür odasını kilitlerim,kameraların bir anlamı kalmaz.Sende karanlıktan faydalanarak sana vereceğim anahtarlarla geçit kapılarını açıp karşıya geçersin.''dedi,kendiyle gurur duyar gibi sırıtırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akıl Odası
Teen Fiction"Sana her doktorun mutlaka uyması gereken bir kural söyleyeyim mi?Doktorlar hastalarına kesinlikle aşık olmamalıdır .Hele ki bahis konusu o hasta,akıl hastasıysa." "Bu kural bizim için geçerli değil." "Nedenmiş o?Akıl hastası olmadığını mı ima ediyo...