"Ceylin,son kez söylüyorum bana bulaşma!"
"Bana çok kaba davranıyorsun bu aralar Salih.Neden?"
"Kardeşim,canım kardeşim benim,yapma bana bunu.Sorma hiçbir şey."dedi,canı yana yana.
Salih gerçekten çok seviyordu Ceylin'i.Onunla bir spor salonunda tanışmış,kanı kaynamıştı.Ama gün geçtikçe daha çok vakit geçirmeye başladılar.Sırf o katıldı diye,amatör boks turnuvasına katılmıştı.Sırf o seviyor diye çikolata yer olmuştu,sevmemesine rağmen.Sıkı fıkı oldukları zaman,arkadaş grubuna onu katmayı düşünmüştü.Hemen Süleyman'dan bir grup toplantısı yapmasını istemiş,onu herkesle tanıştırmıştı.O da gruba alışmış,gün geçtikçe onlardan biri gibi olmuştu.
Ama asıl mesele,Ceylin'in kadın bir boksörle maçında başlamıştı.Dördüncü rauntta,Ceylin iyice güçten düşmüştü.Ağzı burnu kan içindeydi.Salih kendini delirecek gibi hissediyordu.Şu an bir arkadaşı ölümle baş başaydı ve elinden gelen bir şey yoktu.
Raundun bittiğini gösteren zil kulaklarını doldurmuştu Salih'in.Koşarak ringe çıktı.Köşesine çekilen Ceylin,çok hızlı nefes alıp veriyordu.
"Ceylin,bir dakikamız var.Şimdi sakin ol ve nefesini kontrol et.Senin gibi rakibinde oldukça yorgun durumda.Sana dediklerimi aynen yaparsan bu çıkacağın son raund olur,onun işini daha çabuk bitirirsin."dedi.Ona su uzattı,ağzını temizlemesi için.
"Senden sadece kendini korumanı istiyorum.Yumruklarını göz hizanda tut ve bekle.Sadece bekle.Rakibinin gerilediğini göreceksin.İşte o zaman konuştur yumruklarını.Sağ,sağ,sol.Sağ,sağ,sol!Tamam mı?"dedi.Ve onun yorgun gözlerini izledi.
"Göreyim seni kraliçem."dedi ve yanından ayrıldı.Son raundun başlangıç zili.
Ceylin'in rakibi azgın bir boğa misali ona yumruklarını geçiriyor.Ceylin'den tepki yok.Vuruyor,vuruyor...Ceylin'den tepki yok.Kadın sersemliyor,yumruk atarken.Ceylin'in gözleri parlıyor birden.Salih zıplayarak:
"Sağ,sağ,sol!Sağ,sağ,sol!"diye bağırıyor.Ceylin durmadan geçiriyordu,rakibine.Az önce sadece kendini korumakla yetinmiş,o sıra dinlenme şansı bulmuştu.Şimdiyse içindeki tüm güçle vuruyordu.O da kendi kendine sayıklıyordu"sağ,sağ,sol"diye.Sağ kroşe,sol kroşe.Güçlü bir aparkat(upper-cut)ve rakip yerde...
Hakem sayıyor"Bir,iki,üç,dört..."ve bir süre sonra hakem şöyle haykırıyor"Nakavt!"
İşte Salih'in o masum aşkıda tam burada başlıyor.
"Seni anlamak zor Salih.Beni çok severdin,iyi anlaşırdık.Bu aralar beni senden uzaklaştıran kim,söyler misin?"
"Sensin Ceylin!Sensin!"diye bağıran Salih,koşarak dışarı çıktı.Telefonundan Erhan'ı aradı.Ceylin'in pencereden onu izlediğini biliyordu,aldırmadan:
"Alo Erhan."
"Efendım bea!"
"Çocukluk yapma lan mesele büyük."
"Ne çektin be Salih!"
"Bak hala dalga geçiyor!Döverim oğlum seni!Bizim eve gelip beni al.Hastaneye gidiyoruz."
"Bende şimdi yola çıkacaktım.Geçerken senide alırım o zaman."
"Sen neden gidiyorsun?"
"Yankı bana mesaj attı.Şu an yoldayım,ben sana mesajın aynısını yollayayım.Öğren bakalım çatlak graliçe ne işler çeviriyor."
"Çatlak gralice lafı daha çok başımız dertte demek ama neyse sen gönder mesajı."deyip kapadı.Çok geçmeden telefona bildirim geldi.
Gönderen:Erh
Macera başlıyor.Konum atacağım yere gel.Bu gece büyük bir suç işlenecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akıl Odası
Teen Fiction"Sana her doktorun mutlaka uyması gereken bir kural söyleyeyim mi?Doktorlar hastalarına kesinlikle aşık olmamalıdır .Hele ki bahis konusu o hasta,akıl hastasıysa." "Bu kural bizim için geçerli değil." "Nedenmiş o?Akıl hastası olmadığını mı ima ediyo...