''Sevgili Cassie,
Bu yıl Hogwarts'taki ilk yılım. Slytherin' seçildim ve ilk başta çok sevindim çünkü bir safkanım ve ailemdeki herkes Slytherin- Kesinlikle Malfoy falan değilim (Ve hayır anne, görmüyor musun Malfoy değilim diyor ben değilim onu yazan)- Hogwarts'a en iyi arkadaşımla gelmiştim. Ama artık benimle konuşmuyor çünkü o artık bir Gryffindor ve bilirsin Gryffindorlar ve Slytherinler birbirinden nefret eder. Benimle aynı binaya seçilen arkadaşlarım da vardı. Ama hepsi geçen ay tanıttığınız Hogwarts değişm programıyla Norveç'e gitti. Cidden, çok sağ olun yani. Ben de onlarla Norveç'e gitmek istedim ama annem Norveç'i haritada bile nerede olduğunu bilmeyecek kadar uzakta olmasından dolayı izin vermedi. Ben de Gryffindor'a geçmeye çalıştım ama McGonagall binalar arası değişim yapılamayacağı konusunda son derece ısrarlıydı. Kendi binamda yeni arkadaşlar edinmeye çalıştım ama hepsi Gryffindor' geçmeye çalıştığımı öğrendiği için Gryffindor pisliklerinin peşinde kuyruk gibi dolandığımı öne sürerek beni dışladı. Çok zor durumdayım ne yapmalıyım?
İmza,
Kesinlikle Malfoy Falan Olmayan Slytherinli.''
Sevgili Kesinlikle Malfoy Falan Olmayan Slytherinli,
İlk olarak, annene selamlarımı ilet. İkinci olarak; safkan olmak, özellikle de Malfoy olmak (Biliyorum canım, sen tabii ki Malfoy falan değilsin öylesine söylüyorum ben.) hiç kolay değil. Bir kere Slytherin'e seçileceksin illa, sonra da kanının devamlılığını sağlamak için şişman,sivilceli,yağlı saçlı kuzeninle falan evlenmek zorunda kalacaksın. Ee oldu canım, başka? Rahat rahat kariyer de çocuk da yaptırtmıyorlar insana. Ha bir de her hoşlarına gitmeyen davranışında ailenin ''Sin sifkin bir Slytherin'sin kindini gil.'' triplerine de katlanmak zorundasın. Üçüncü olarak, bu ne ya böyle? Biri gider muggle'ın birine aşık olur, diğerinin en iyi arkadaşı bir Gryffindor'dur. Piyasada bir tane düzgün Slytherin kalmamış. Ben size tavsiye vereceğim burada, sonra psikopat anneniz evime gelip bir Avada'yla indirecek beni. Ölmek için çok gencim ben, hem sonra evcil unicornuma kim bakacak? Hatırlatayım dedim hani. Neyse konumuza dönelim. Öncelikle bir zamanlar tanıdığım ve sana da örnek vermek istediğim harika bir safkan Black var: Sirius. Tüm ailesi Slytherin olmasına rağmen Gryffindor'a seçildi, ailesi onu evlatlıktan reddetse de binasıyla hep gurur duydu ve Çapulcular gibi harika arkadaşlar edindi. Senin ailenin tamamı Slytherin'ken, benzerini yapmak daha kolay olsa gerek. Ailenin mutlaka Slytherin'de bir saygınlığı falan vardır, onun yarattığı torpili kullan derim ben! En olmadı, mutlaka bir kuzenin falan vardır. Onunla takılabilirsin. Ha ikisini de yapamadın mı? O zaman insanlara Gryffindor'a geçmeye çalıştığını falan hatırlamadığını, birinin balkabağı suyuna iksir eklediğini veya Imperius altında olduğunu söyleyebilirsin. Ve Gryffindor'a seçilen eski en iyi arkadaşına gelince, ona çok kızdım! Ne demek en iyi arkadaşıyla Gryffindor-Slytherin düşmalığı yüzünden konuşmamak! Hiçbir zaman anlam veremedi o olaya zaten. Herkes Slytherinler'den bekler böyle şeyleri ama demek ki Gryffindor'lardan da çıkıyor böyleler. Umarım bu yazdığımı okuyordur. Bence o senin en iyi arkadaşın olmayı başından beri hak etmemiş ama sen bilirsin yine de. Bir şişe Felix Felicis'i kafaya dikip konuşmayı deneyebilirsin yine de. Her zaman dediğim gibi biraz Felix Felicis her şeyi çözer! Ve annenin Norveç'in haritadaki yerini bilmemesine gelince, eminim sevgili gezentimiz Andromeda ona bu konuda seve seve yardımcı olacaktır. Norveç gerçekten harika bir yer, hem haftasonları eve gelirsin; doğru yapılan bir ışınlanma büyüsünde biter iş zaten!
Sihirli kal!
Siz de kendi sorularınızın cevaplanması için @AskToFortune adresinden bana ulaşabilirilir; hala ben baykuşlardan başka bir şeye güvenemem diyecek kadar eski kafalıysanız, cassieffortune@gmail.com adresine sorularınızı baykuşlayabilirsiniz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WITCH WEEKLY - NİSAN 2016
FanfictionSihir dünyasının son haberlerini, dedikodularını, ayın büyülü yiyeceğini, gezilecek yerleri ve daha nicesini kaçırmayın!