Sonunda arabanı park edecek bir yer bulduğunda koşarak havaalanına girdin. Minho bu saate çoktan gelmiş olmalıydı. Hızla etrafa bakınırken onu gördün. Bavulunun üzerine oturmuş, sıkıldığı yüzünün her bir zerresinden belli olan bir ifade ile etrafa bakınıyordu. O bavulun üzerine o kadar rahat nasıl oturduğuna akıl erdiremesende kendini göstermeden koşarak arkasına geçtin ve ellerinle gözlerini kapattın. Gözlüklerinden dolayı biraz sıkıntı olmuştu ama işlem başarılıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir an şaşkınlıkla sırtını dikleştirdi, birkaç saniye ellerini ellerinin üzerinde gezdirdikten sonra bıkkın bir ses tonu ile konuştu. " (adın)? "
"Hemen de tanırmış" deyip gülerken önüne dolandın. Ama hiçte yerinden kalkacakmış gibi durmuyordu ve Japonya'da olduğu 3 gün boyunca her gün seni görüntülü arayan çocuk, sen gelince oralı bile olmamıştı. Ama sorunu anlamak çok zor da değildi. "Geç kaldığım için mi kızdın?" diye sordun dudaklarını büzerek.
"Fanlarım uçaktan indiğimizden beri buradalar ama biricik nişanlım (adın soyadın) 20 dakika sonra gelebildi. En azından haber verseydin, kendim dönerdim. Yoruldum burda.." Anlaşılan Minho baya kızmıştı. Yüzünü görebilmek için önünde yere çöktün. İnsanların bakışları umrunda değildi. "Evdekiler yarım saat erken çıkmamın yeterli olacağını söylediler ve ben de öyle yaptım. Ama deli gibi trafik vardı. Yetmezmiş gibi park yeri aradım" dedin yumuşak ama isyankar bir ses tonuyla. Kendini suçlu çocuklar gibi hissediyordun ama Minho'nun sana soğuk davranması kalbini milyonlarca parçaya bölüyordu. O yerinden kalkarken sende kalktın. Göz göze geldiğinizde kendini tutmak için dudaklarını yiyordun.
Ama suçlu olduğun için sesini çıkarmadan önden yürümeye başladın. Birden beline sarılan kollarla şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdın ve geri yerlerine göndermeye çalıştığın iki damla yanaklarından süzüldü. Minho yanağını senin yanağına dayadığı için göz yaşlarını hissetmişti. Dönüp yanağının ıslak yerinden öptü. "Sadece seni çok özlemiştim ve bu 20 dakika hayatımın en uzun 20 dakikasıydı emin olabilirsin."
"Bazen en büyük fanının ben olduğumu unutuyorsun gibime geliyor" dedin kollarının arasında ona dönüp yüzünü göğsüne gömdüğünde...
Etraftaki fanlar delice çığlık atıyordu ve aslında bunu herkesin içinde yapmamalıydınız ama ilk sarılan oydu ve şu an buna her şeyden çok ihtiyacın vardı..
~~~~~~~~~~~~~~~
Minho'nun uzun kolları arasında olmak isteyenler??
