Yatağına gireli bir saatten fazla olmasına rağmen bir türlü uyuyamıyordun. Bunun sebebi ise yarının doğum günün olmasındandı. İçin o kadar heyecanla doluydu ki ne tarafa dönsen bir türlü kendini uykunun kollarına bırakamıyordun.
Son kez yönünü değiştirdin ve örtünü iyice üzerine çektin. Aradan biraz zaman geçtiğinde için geçmek üzereydi ki odan birden güçlü bir ışıkla aydınlandı. Hızlıca örtüyü yüzünü kapatacak hale getirdin. Hadi ama tam da uyumak üzereydin. "Işığı kapatır mısın?" dedin sinirli sesinle.
Kararsız adım seslerinin ardından tereddütlü bir ses doldu kulaklarına. "Umm.. Bunu yapabileceğimi zannetmiyorum" Yabancı ses karşısında şaşkınlıkla gözlerini araladın ve yavaşça örtüyü yüzünden indirdin. Gözlerini alan güçlü mavi ışık karşısında gözlerini birkaç kez kırpıştırmak zorunda kalsanda sonunda görüntü netleştiğinde gözlerin yuvalarından fırlamak üzereydi. Ama çığlık atmana engel olan nerden kalbine dolduğunu anlamadığın tanıdık sıcaklık oldu.
Mavi ışıkların arasında bir melek duruyordu karşında. Ya da yok yok meleklerin kanatları böyle değildi. O zaman peri olmalıydı bu. Gerçi periler erkek olabiliyor muydu?
Bu çocuk her ne olursa olsun fazla büyüleyiciydi. Maviyle mor arası saçları kanatlarıyla aynı renkteydi ve parıltılarla doluydu. Başta gözlerini alan ışık kanatlarından yayılıyordu ve bütün bir odayı aydınlatmayı başarıyordu.
Uzunca bir süredir onu incelediğini farkettiğinde sonunda bir şeyler söylemen gerektiğini fatkettin. "S-sen kimsin? Daha doğrusu nesin?"
Sorun karşısında hayal kırıklığına uğramış gibiydi ama çokta üzerinde durmadan cevapladı. "Bana genelde doğum günü perisi derler ama bazıları doğum günü cini demeyi tercih ediyor veya yakışıklı, seksi, sevimli diyenler de var. Tabi eğer ismimi merak ediyorsan Taemin" Daha önce hiç kimsede görmediğin bir parlaklıkla gülümsediğinde kalbine bir şey olmasından korktun. Çünkü pek içerde durmak istiyor gibi gözükmüyordu.
"Yani sen şimdi benim doğum günüm için mi burdasın?" diye sordun söylediği tüm ekstra şeyleri es geçerek.
"Aynen öyle!" dedi ellerini cebine sokarak. Saçları ve kanatları dışında her şeyi normal insanlardaki gibiydi. Kıyafetleri de dahil. Ama daha önce hiç bir beyaz gömlek siyah pantolonun birinde bu denli mükemmel duracağını düşünmemiştin.
Devam etti. "Bugün istediğin 3 şeyi yerine getirmek için buradayım, ama yeniden gece 12 olmadan kararını vermen lazım" Söyledikleriyle iyice heyecanlanmıştın. Neler isteyebileceğini düşünmeye başladın. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliydin.
------------------
Doğum gününün bitmesine bir saat kalmış olmasına rağmen hala daha ne isteyeceğine karar verebilmiş değildin ki tüm gün boyunca Taemin yanından ayrılmamış ve muhteşem bir gün geçirmeni sağlamıştı. Bu yüzden de ne isteyeceğini düşünmek aklına bile gelmemişti. Ama artık bir karar vermek zorundaydın.
Sen yatağında oturup düşünürken Taemin odandaki dönen sandalyeye oturmuş kendi etrafında dönüp duruyordu. İstemsizce yüzünde bir gülümse oluştuğunda durup kendini yokladın. Sabah beri seni hiç bırakmayan kalbindeki tanıdık sıcaklığa bir anlam veremesende aşk diye bir şey varsa bunun adı mutlaka Taemin olmalıydı. Karşına ondan daha iyi kimsenin çıkmayacağını biliyordun ve bu yüzden şansını denemeye karar verdin.
"Taemin, her ne istersem gerçekten yerine getirebilir misin?"
Sandalyesini durdurup sana döndü ve "Tabiki de her ne istersen yapabilirim, bana güvenmiyor musun sen?" dedi kızgın görünmeye çalıştığı başarısız bir oyunculukla. Komik gözükse de istediğin cevabı almıştın bu yüzden dileğini gönül rahatlığıyla açıkladın.
"Hep benim yanımda kalmanı istiyorum"
Söylediklerinde bir an için duraksadı. Bu esnada hızlıca tekrar konuştun. "Bunun için diğer iki isteğimden vazgeçebilirim"
Telaşla konuştuğunda yüzünü bir gülümseme kapladı ve sandalyeden kalkarak yanına geldi. Yüzüne iyice yaklaşırken sordu. Kalbinin nasıl hızlı attığından haberi yoktu. "Neden peki?"
"Evet biliyorum seni sadece bir gündür görmüş olabilirim ama sana aşık olduğumu düşünüyorum."
Hızlıca söylediğinde biraz daha yaklaştı ve dudaklarının üzerine "Bir gün değil" diye fısıldadıktan sonra daha fazla beklemeden dudaklarınızı birleştirdi.
Bununla beraber kalbin iyice hızlanırken kapanan gözlerinin ardından görüntüler aklına dolmaya başladı. Her doğum gününde oradaydı zaten, her zaman seninleydi. Sen ona gerçekten aşıktın ve dahası.. O da sana aşıktı. Kalbindeki onu ilk gördüğün anda oluşan sıcaklık bu yüzdendi.
Yavaşça seni bıraktı ve heyecanla konuştu. "Her zaman bunu dileyeceğin günü beklemiştim." Sen de ona sıcak bir gülümseme gönderdiğinde ekledi. "Yalnız hep seninle kalmayı seçersem kanatlarıma veda edeceğimizi bilmen gerekiyor"
Bu biraz üzmüştü. Kanatlarına ilk dokunduğun an aklına geldi, nasıl da heyecanlanmıştın. "Peki ya sen benim için kanatlarından vazgeçebilecek misin?" diye sordun tereddütle.
"Senin için her şeyden vazgeçebilirim" dediğinde her saat 12 de olduğu gibi güçlü bir ışıkla parlamaya başladı. Normalde bu ışıkla beraber o da kaybolur, sense yaşadığınız her şeyi unuturdun. Yeniden gitmesinden korktun ve hemen gözlerine yaşlar dolu. Hani dileğini gerçekleştirecekti. Onu tekrar unutmak yeniden kaybetmek istemiyordun.
Tüm odanı ışıklar kapladığında gözlerini kapattın. Işıkların kaybolduğunu hissettiğinde ağlamamak için dudaklarını ısırarak gözlerini araladın. Ama kaybolmuş olmasını beklerken yerden uzanan bedenle hızla kalkıp oraya gittin. Sadece kanatları ve saçlarının parıltısı gitmişti ama o baygın bir şekilde halının üzerinde uzanıyordu. Dileğin gerçekleşmişti. Yüzünü şapşal bir gülümseme sardı. Taemin artık hep seninle kalacaktı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ChabyLee iyi ki doğdunnn! 🎉🎁 Doğum günün kutlu olsun 😻❤❤ Kusura bakma canım pek keyfim yok bugün o yüzden istediğim kadar güzel yazamadım ama umarım seversin bölümü ve seni mutlu eder. 😽🎈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHINee İle Hayal Et
Fiksi PenggemarSHINee !!! Hayaller !!! Tepkiler !!! Hikayenin kapağı @IzToly adlı twitter kullanıcısı tarafından yapılmıştır ❤