SHINee İle Hayal Et

81. Key ~ Sergi

Sabah heyecanla uyandığında henüz alarmın bile çalmamıştı, yine de tekrar uyuyamayacağını bildiğinden yataktan kalkarak banyoya girdin. Havalar son zamanlarda iyice bunaltıcı olmaya başladığından soğuk bir duş aldın.

Bornozunla yatağına oturduğunda oldukça rahatlatmış olsan da gece de uyuyamadığından üzerine bir rehavet çökmüş, uyku bastırmıştı. Bu yüzden üzerini giyinmeden direk mutfağa gidip kahve için su koydun. Senin için böylesine önemli bir günde ayık olmaya ihtiyacın vardı.

Yeniden odana döndüğünde dolabının kapaklarını açtıktan sonra çekmeceleri de açıp üzerine rahat bir şeyler giyinirken dolabını bir kere daha gözden geçirdin. Kıyafetine çoktan karar vermiş olsan da emin olamıyordun bir türlü.

Dolabın kapaklarını kapatmadan mutfağa doğru ilerledin, açık kalan dolap sanki düşünmeme yardımcı oluyordu. Sıcak suyu bardağına doldurup üzerine kahvesini ekledin. Kahvenden bir yudum almışken kahvaltılıkları da masaya diziyordun. Her şey hazır olduğunda basit bir kahvaltı yaptın. Heyecanlı olduğunda pek bir şey yiyebildiğin söylenemezdi.

Yeniden odana döndüğünde en doğru karar ilk verdiğin karardır diyerek açık dolaptan günler önce seçtiğin elbiseyi aldın ve üzerine geçirdin. Güzel bir makyaj yapıp saçlarını da hallettiğinde tamamdın. Topuklu ayakkabılarını ayağına geçirip odandaki boy aynasının önüne dikildiğinde memnun bir gülümseme dudaklarında yerini aldı, fotoğrafların kadar görüntünle de herkesin gözdesi olmaya hazırdın.

Ve kapı çaldı. Çantana hemen telefonunu, cüzdanını ve makyaj çantanı attın, çıkmak üzereyken gözüne ilişen parfümü sıktıktan sonra onu da çantana atarak ikinci kez çalan kapıya koştun. Erken kalksan bile yine de tam zamanında hazır olamamıştın, dudaklarını ısırarak seni almaya gelen nişanlına evinin kapısını araladın.

Kibum üzerinde takım elbisesi, yüzünde en güzel gülümsemesi ile seni karşılarken sen de ona sıcacık gülümsemeni yolladın. Gözleri bir süre üzerinde oylandıktan sonra hafifçe belinden tutarak dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu. "Mükemmel görünüyorsun"

Büyüyen gülümsemenle "Sen de öyle" dediğinde birlikte arabaya doğru yol aldınız. Ünlü bir fotoğrafçı olma yolunda ilk adımlarını atıyordun ve bu da ilk sergindi, seni bu kadar heyecanlandıran buydu. "Şhh, her şey çok güzel olacak" dedi heyecandan bacağını sallamaya başladığını farkeden Kibum arabadayken. Ama bu sözlerin üzerine tek yapabildiğin gergince gülümsemek olmuştu.

Sonunda serginin yapılacağı galeriye ulaştığınızda hızlıca eksik herhangi bir şeyin olup olmadığını kontrol ettin. Her şey tamamdı, Kibum'a döndün. Çoktan sana söylemiş olmasına rağmen tekrar sordun. "Güzel olacak mı?"

Seni kollarının arasına aldığı gibi başını boynuna gömdün, kokusunu içine çektin. Her daim rahatlamanı sağlayacak yegane yer burasıydı. Ve fısıldadı kulağına "Senin dokunduğun her şey zaten güzel" Yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı ve dudaklarını bulundukları yere bastırdın. Çok seviyordun, her bir parçasını.

"Hanımefendi, saat geldi." Galeri görevlisinin cümlesi ile her şeyin olan adamdan ayrıldın, bununla kapılar açılmış ve birer ikişer insanlar gelmeye başlamıştı. Sen de sergiyi gezen herbir kişi ile teker teker ilgilenmeye başladın. Bir süre sonra sergi iyice kalabalıklaşmış, sanatseverlerin haricinde amacı sergiyi gezmek dışında her şey olan zengin, züppe gençler de etafı doldurmuştu.

Serginin gözdesi olarak gözler senin üzerinde olduğundan bu tipler gelip gelip ayak üstü flörtleşmeye çalışıyorlardı. Bu hem senin hem de senden daha çok Kibum'un sinirlerine dokunuyordu. Bu yüzden biran olsun yanından ayrılmıyor, ufak dokunuşlarla kim olduğunu belli etmekten geri durmuyordu.