Sabah uyandığımda mutfaktan çok güzel kokular geliyordu. Yüzümü yıkar yıkamaz mutfağa koştum o sırada keremden mesaj geldi.
mesajda kapının önünde olduğunu ve hazırlanıp gelmem gerektiği yazıyordu. hemen pencereye koştum tam karşımdaydı.
El salladım ve ağzımı oynatarak hemen geliyorum dedim.
Anneme keremle dışarı çıkacağımı söyledim ve odama çıkıp hazırlanmaya başladım.
Hazırlanıp çıktığımda kerem halâ beni bekliyordu. Keremin yanına gittim kerem naber diyip yanağımdan öptü.
İyi her zaman ki gibi dedim ve nereye gidecegimizi sordum. SÜPRİZ dedi ve ısrar etmemem için beni geçiştirdi.
Acaba nereye gidecektik çok merak ediyordum hatta içim içimi yiyordu ama yinede belli etmemek için kendimi tutuyrdum.
kerem acaba beni sevdigini ve çıkmak için teklif mi edecekti bunu kaldıramazdım ben keremi bu haliyle seviyordum hoşuma gidiyordu benim için çok şey yaptı şimdiye kadar biz çıkmasakta seviyorduk birbirimizi bu küçüklükten beri böyledir ikimizde ne kendimize nede birbirimize bundan bahsedebiliyorduk kerem cesaretini mi topladı ne 😊 teklif etse ;
ben ne cevap verecektim...
acaba düşünmek için zaman mı istesem...
Ay yok evlenme teklifi mi edecek sanki
Kafamdaki bu saçma soruları dolanıp duruyordu.
arabaya bindik. yaklaşık otuz dakika gittikten sonra şehir merkezinden çok uzakta boş bir arazide durduk ve indik.
biraz ileride çalışır vaziyette bekleyen bir araba vardı kereme buraya neden geldigimizi sordum
kerem ;
aslında sana söylemeyecektim ama dayanamıyorum söyleyecem senin için babamın dağ evinde süpriz parti düzenledim ama sanırım süprizi kalmadı dedi. Ben çok şaşırmıştımkereme hiç gerek yoktu diyip boynuna sarıldım
oda hadi güzellik gün daha bitmedi dedi. ve
kerem biraz ilerideki arabayi göstererek seni bu araba getirecek dedi. arabayi kim kullanıyor diye sordum barış dedi.
barışın beni götürmesine sevinmiştim ama sevincimi belli etmemeye çalıştım. Kerem arabaya kadar bana eşlik etti.
arabaya bindim barışın suratı adeta buz kesilmişti sanki onun beni götürmesinden rahatsızlık duyuyordu. bu yüzden ona selam bile veremedim.
ilerlemeye başladık ana yoldan çıkıp baska bir yola saptık
bir ara barışın durmadan beni izlediğini fark ettim ben çok özgüvenli bir kızdım
ve aklımdan geçeni hiç beklenmedik bir anda söyleyebilirdim. ve
öylede oldu bir anda- barış sen beni mi seviyorsun ?
diyi verdim. Barış heralde bu soruyu sormamı beklemiyordu. tam cevap verecekken araba bir anda durdu.
ve arabanın önünden dumanlar yükselmeye başladı...