Annemin sesiyle uyanmıştım. Nedense annemin yüzünde anlam veremediğim bir gülümseme vardı.
Sebebi de doğumumdan tam on yıl geçmiş ve on yaşıma ayak basmam olmamdı.
Ama bana hiçbir şey söylemiyordu, ve bu benim canımı sıkıyordu. Belli ki bir sürprizi olacaktı. Annem oynamam için beni Kerem’lerin evine bıraktı. Kendimi bildim bileli Kerem’le iç içeyiz ailelerden dolayı galiba, Kerem’le evlerinin arka bahçesine çıktık. Birlikte oyunlar oynamaya şarkılar mırıldanmaya
başladık.
Fatma Teyze bize kurabiye ve süt getirdi.
Kerem gibi Fatma Teyze’de çok iyi ve bana çok iyi davranıyordu. Onların yanında kendimi güvende hissediyordum. Bir o kadar da mutlu…
Kerem’le çimlere oturup kurabiye yemeye başladık. Annesinden duymuş olmalı ki doğum günüm olduğumu söyledi ve iyi
dileklerini sundu. İlk yaş günümü Kerem kutlamıştı. Bu benim için çok eşsiz bir andı.
Ve o an yanağıma masum bir öpücük kondurdu. O an ne hissedeceğimi bilemedim, doğum günümü kutlayıp cebindeki kelebek şeklindeki bilekliği çıkardı. Dedim ya ilk ve en unutulmaz andı. Mutluluktan adeta ayaklarım yerden kesilmişti. İlk defa on yaşımda kutlanmıştı sanki yaş günüm öncesini hatırlamıyor, bu anın ölümsüz olmasını geçiriyordum içimden…
Mutlu olmuştum çünkü ilk doğum günümü kutlayan oydu. Bilekliği bileğime takmak için izin alırken ikimiz de sırıtıyorduk.
Bilekliğin maddi olmasa da manevi değeri çok büyüktü. Teşekkür edip hiç çıkarmayacağıma dair söz verdim.
Annem beni almaya gelmişti. Fatma Teyze hadi biz de gidelim size dedi. Hep beraber bize geçtik, kapının önüne geldiğimizde benim aklım Keremdeydi. Gözlerine baktım ışıl ışıl parıldıyordu. Sonra elini tuttum, birlikte içeriye geçtik. Işıklar kapalıydı karanlıkta korktum. Daha sonra annem ışığı açar açmaz babamı gördüm ve hep beraber iyi ki doğdun eylül dediler gözlerim dolmuştu unuttuklarını sanıyordum ama bana sürpriz parti hazırlamışlardı.
Önce babam sonra annem sarılıp iyi ki bizimlesin dediler. Sevdiğim olan çilekli pasta yaptırmıştı. tam on tane mum vardı. Tam üfleyecekken annem dilek tut, dedi.
Ve bende o an ki mutluluğumun hayatım boyunca devam etmesini diledim ve mumlara üfledim. Annem pastayı kesip tabaklara koydu. Hep beraber mutlu bir şekilde pastayı yedik.
Biraz eğlendikten sonra Fatma Teyze ve Kerem eve gittiler. Babam bana pembe renkte dört tekerlekli bisiklet almıştı. Çok beğendim babamı öpüp teşekkür ettim.
Annem de kırmızı mini bir elbise almıştı. Anneme de teşekkür edip uyumak istediğimi söyledim ve odama geçtim.
Kafamı yastığa koyup bugünü düşünmeye başladım. Ve tabi ki de Kerem’i…
Annem de babam da çok mutlulardı, ben de ilk defa muhteşem bir gün yaşamıştım.
İlk defa Kerem beni öpmüştü,
Onun da mutluluğunu yaşıyordum ilk mutluluklarımı da on yaşımda yaşamış oldum.