27. Bölüm

99 4 0
                                    

Cuma, İngilizce bildiği için kamptaki görevliler genelde onunla iletişime geçiyordu. Kamp genelde Suriye, Afganistan, Irak ve Mozambikli mültecilerden oluşuyordu. Kamptaki görevlilerde Birleşmiş Milletler'e bağlı ülkelerin görevlilerinden oluşuyordu. Konteynerler bölümlere ayrılmış ve her bölüme de numaralar verilmişti. Cuma ve anne-babası 5. Bölümde kalıyorlardı. Bu bölümün sorumlu görevlisi İtalyan bayan Lorenza'ydı.

Lorenza, buraya iki yıl önce gelmişti. Kendi ülkesinde Psikoloji bölümünde eğitim görmüş daha sonra da yüksek lisans yapmıştı. Yüksek lisans tezi de mültecilerin sorunları üzerineymiş. Bu alanda uzmanlaştığı için de İtalya Hükümeti ona Berlin'deki kampta çalışması için teklif götürmüş. Lorenza da bu teklifi hiç düşünmeden seve seve kabul etmiş.

Lorenza'yı kamptaki herkes çok seviyordu. Hem sevecen kişiliği hem de insanlarla olan müthiş diyalogları onu kampın en sevilen görevlilerinden biri yapmıştı. İnsanların bütün dertleriyle dertleniyor, onlara çözümler üretmek için elinden ne geliyorsa yapıyordu. Bu alanda sayısız ödüle de layık görülmüştü. Cuma da tanıdığı ilk günden itibaren çok sevmişti Lorenza'yı. Kampa yeni geldikleri için onların kampa uyum sağlamalarını elinden geldiği kadar kolaylaştırmaya çalışıyordu. İkisi de İngilizce bildiği için daha iyi diyaloğa girebiliyorlar, uzun uzun sohbetler edebiliyorlardı.

Lorenza, Cuma'nın iktisat doçenti olduğunu duyunca çok şaşırmıştı. Çünkü daha önce sığınmacılar arasında bu kadar kariyerli birine rastlamamıştı. O an anlamıştı ki insanın bir vatanı olmayınca aldığı eğitimin, kariyerinin, maddi varlığının hiçbir anlamı yoktu.

Günler hızla ilerliyordu. Cuma'nın buradaki yirminci günü olmuştu. Henüz kızından bir haber alamamıştı. Her sabah kampa yeni sığınmacılar geliyor, Cuma o sığınmacıların içinde kızını arıyordu. Kendi ülkesinden gelen herkese kızını tanıyıp tanımadıklarını soruyordu. Ama bu çabalarının hepsi beyhudeydi. Lorenza, Cuma'nın kızına olan düşkünlüğünü çok geçmeden anlamıştı. Cuma son günlerde iyice içine kapanık biri olmuştu. İlk günlerdeki uzun sohbetleri artık devam etmiyordu. Sığınmacılarla diyaloğa girerken Cuma'nın yardımına ihtiyacı oluyordu ama Cuma artık kendi köşesine çekilmiş, kızından gelecek müjdeli bir haber bekliyordu. Günler geçtikçe de bu konudaki umudu iyice azalıyordu. 

Hayatın Adı "Biz" (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin