LEKELİ BEYAZ

BÖLÜM 1 -SESSİZ

Bahçede Denizi bulamayınca kantine bakmaya karar verdim. Tam tahmin ettiğim gibi Deniz ve etrafında kalabalık bir grup hararetli bir konuşma içindeydi. Aslında Deniz oldukça popüler bir kızdı ve oldukça güzeldi. Bense ona göre biraz daha yalnız kalmayı seven bir karakterdim. Yaşadığım olayın şokunu atlatmaya çalışırken Denizin yanına varmıştı.
- Az önce bahçede neler yaşadım bilemessin.
-Asıl sen bendeki bomba haberi duymalısın.
- Bendekinden fazla olmadığına eminim.
- Eminmisin ?? Kinayeli bir soruydu.
- Evet eminim ve söylüyorum. Babür geldi ve yanıma oturdu. Benimle arkadaş olmaya çalışıyormuş. Çok ilginç değil mi?
- Bana gayet normalmiş gibi geldi.
- Hayır anlamıyorsun. Yani o çocukta garip bir şeyler var. Sürekli benimle uğraşıyor üstelik yeni sayılacak bir zaman önce tanıştık.
- Belki de seni önceden de biliyordur. Hem adını biliyor. Yapma Beli biraz rahat ol ve sosyalleş. Hatta yarınki partiye giycek bir şeyler seçmeye başla.
- Ne partisi?
- Doğum günü partisi. Eylül'ün evinde bir parti olcakmış ve bizde davetliyiz.
- Beni davet eden olmadı.
- Hayır oldu. Deyip elime üstünde ismim yazılı olan davetiyeyi uzattı. Aslında bir parti iyi olabilirdi. Ne giyeceğimi düşünmeye başlamıştım. Ve bu sırada Taha yanımıza doğru geldi.
- Hanımlar. Denizle aynı anda birbirimize bir bakış atıp ona döndük ve Deniz cevap verdi.
- Buyrun Taha bey.
-(yarım bir gülüş ile) Aslında Belinay seninle bir şey konuşmaya gelmiştim.
- Seni dinliyorum. Heyecandan ellerim buz gibi olmuştu.
- Eylül'ün partisini duymuşsundur eğer gitmeyi düşünüyorsan beraber gitmeye ne dersin diycektim.
- Ben mi ? Yani aslında gitmeyi düşünüyorum ama bilemedim.
- Madem düşünüyorsun seni yarın evinden alırım.
- Peki ama adres. Demeye kalmadan uzaklaşmıştı bile ve bağırarak mesaj atarsın dedi ve arkadaşlarının yanına döndü.
-Deniz ben ne yaptım!
- Hiçbir şey. Sadece sosyalleşmeyi denedin ve başarılı oldun. Hem sen Taha'dan hoşlanmıyormuydun? Fırsat ayağına geldi.
- Ben sadece onu beğeniyorum. Bunda büyütülcek bir şey yok.
- Tabi öyledir. Dedi ve inandığını(!) belli eden bir bakış attı.
- Çok korkunç. Hem ben ne giycem.
- Bir sürü kıyafetin var elbet bir şey bulursun. Bende belki Batuy'la gelebilirim. Yani her şey çok güzel olcak.
Zil çaldı ve sınıfa ilerledik. Sınıfa girince Tahay'la göz göze geldik ve Taha gülümsedi. Bende yarım bir gülüşle karşılık verdim. Yerime oturunca Babürün bana baktığını fark ettim ve telefonuma gömüldüm. Gelen bir mesajla kaskatı kesilmiştim.
-"PARTİYE ONLA GİTME!"
peki bu ne anlama geliyordu. Neden Tahay'la gitmeyecekmişim ayrıca buna kim karışabilirmiş.