Baekhyun sinirle banklardan birine oturdu. İnsanları kırmaktan nefret ediyordu. Tanımadığı insanları kırmaktan bile nefret ediyordu.Resmen çocuğun kalbini yerle bir etmişti. Sinirliyken kendine hakim olamıyordu. Neler demişti öyle.
"Kendimden nefret ediyorum!" diye hafiften bağırındı ve elleriyle suratını kapatıp ayaklarını yere vurdu. Etrafta kimsenin olmaması heralde olmayan şansıydı. Birden telefonundan gelen mesaj sesi gelince irkildi ve yavaşça telefonu eline aldı. Ekran kilidini açınca direk karşısına çocuğun attığı mesaj düştü. Nedense heyecanlanmıştı.
Heyecanla mesaj bütonunun üzerine bastı.
HappyVirüs: Kendinden nefret etme. Çünkü bunu hakedemeyecek kadar güzelsin..
Baekhyun şaşkınlıkla ayağa kalktı. Ne yani?! Etrafta kimse yoktuki?
Kafasını kaldırdı ve tekrar etrafına bakındı. Sağ tarafa baktığında arkası dönük elleri ceplerinde uzun boylu birisini gördü. Kalbi anında hızlanırken kendine engel olamayıp bağırdı.
"Yah! Sen!"
Çocuk olduğu yerde durdu ama arkasını dönmedi. Baekhyun ona doğru yavaşça ilerleyerek tam arkasında durdu.
"O se- sendin degilmi?" dedi tereddütle. Çocuk kafasını havaya kaldırdı ve yavaşça arkasını döndü. Baekhyun şaşkınlıkla bir adım geriledi. Kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Bu yüzü unutmazdı.
Bir eli cebine gitti ve eldivenleri çıkarttı. Durumu böyle çevirebilirdi. "Y-yani bana bu eldivenleri veren sendin degilmi?"
Çocuk ona bir adım yaklaştı. Gözlerinde hem hayalkırıklığı hemde mutluluk vardı. Bu Baeke garip gelsede tereddütle ona bakmaya devam etti. Tamam durumu iyi çevirmişti ama şimdi ne olacaktı?
Uzun olan ellerini ceplerinden çıkartıp "Bana başka birşeymi soracaktın?" diye sordu.
Baek sesinin kalınlığından dolayı biraz etkilendi. Açıkcası tahmin etmemişti.
Eldivenleri biraz daha yukarıya kaldırdı. "Ne sormamı bekliyordunki?" dedi eldivenlere bakıp. Uzun olan Baek görmesede gülümsedi.
"Hiç." dedi. " Hiçbirşey beklemiyordum." Ardından eliyle eldivenleri ona doğru ittirdi. "Sende kalabilir."
Baekhyun kaşlarını çattı ve farketmeden dudaklarını uzata uzata konuştu. "Yah! Seni tanımıyorum ve eşyalarının bende kalması biraz..saçma." dedi sonlara dogru duraksayıp. Uzun olan onun saçlarını karıştırdı. Baekhyun bu hareketle şaşırmıştı ama sanki onu hep tanıyormuş gibi hissediyordu.
"Ahh..! Çok komiksin!" dedi küçük kahkahasıyla. "Hem ben sorun etmiyorsam sende etmemelisin. Sende kalsın." diyip dahada ittirdi eldivenleri Baeke doğru.
Baekhyun eldivenleri onun eline tutuşturdu. "Sende kalacak dediysem sende kalır." dedi ve arkasını döndü. Kendini garip bir şekilde mutlu hissetmişti. Galiba buda zaferin verdiği keyifli tattı.
Birden montunun şapkasında bir şey hissedince arkasını döndü. Uzun olan kaşları kalkık ona bakıyordu. "Şapkan ters dönmüştüde onu düzelttim." dedi ve son defa Baekhyunun yüzüne yakından baktı. Ardındanda arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Baekte omuz silkip ilerlemeye devam etti.
Tabiki montunun şapkasındaki eldivenlerele birlikte..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
..Ve Seni Seviyorum // BaekYeol Texting :) // ✔
FanfictionHappyVirüs: Görüşüz Mesajınız gönderilmemiştir. HappyVirüs: ..Ve seni seviyorum Mesajınız gönderilmemiştir. _____ '...bu oyun bugün, burada bitiyor.' _____ -ChanBaek ~ BaekYeol Texting