2.bölüm

54.5K 2.1K 482
                                    

Genç kadın, bu duruma sinirlendiği kadar da paniklemişti. Yaptığı makyaj kalıcı olmasına rağmen sıvılarla teması hâlinde akabilirdi. O yüzden başını hemen yere eğdi ve hızlı adımlarla mutfaktan çıkarken, kocasından bunun intikamını misliyle alacağını kendinin duyabileceği şekilde, "Bunun hesabını sana soracağım," diyerek belli etti.

Merdivenlerden çıkıp yatak odasına girer girmez kapıyı kilitledi. Çünkü yüzünü yıkayıp makyajını tekrar yapması gerekecekti. Banyoya girerek dolabın en altına sakladığı makyaj çantasını çıkardı ve musluğun yanına koydu. Aynadaki yansımasına baktığında, sütün tamamının yüzüne denk geldiğini gördü. Bu yüzden duş almasına gerek kalmadan, sadece yüzünü yıkamasının yeterli olacağına karar kıldı. Musluğu açtığında ilk olarak avuçlarına buz gibi suyu doldurarak birkaç kez yüzüne çarptı ve bu oyunun onu tahmininden daha fazla yoracağını düşündü. Öyle görünüyordu ki günde birkaç defa yüzünü çirkin gösteren makyajı yapması gerekecekti. Elindeki su damlalarını yere akıtmamaya çalışarak, hışımla havluyu aldı ve yüzünü kuruladı. Yine o doğal güzelliğine kavuştuğunda az da olsa aynadaki aksini izlemek istedi. Yaprak yeşilini andıran gözleri, tıpkı intihar etmiş annesinin gözleri kadar güzeldi. Kirpikleri ise babasınınkiler gibi uzundu. Babasına benziyor diye kirpiklerini makasla kısaltmayı çok defa aklına getirmişti ama kıyamadığı için her seferinde vazgeçmişti.

Ansızın yatak odasının kapısına şiddetli bir şekilde vurulunca korkuyla yerinden sıçradı. Kocası kapıya vururken, "Kapıyı neden kilitledin? Çabuk aç! Yoksa toplantıya geç kalacağım," diye bağırdığını duyunca "Aaa! Kocacığım olmaz, giyiniyorum," diye bağırarak cevap verdi. Hızla yapması gereken makyaja başladı. Kocası tekrar bağırarak, "Madem karımsın, aç çabuk kapıyı," dediğinde sinsice gülümsedi ve teninin pürüzleşmesini sağlayan makyajı yaparken, " Tamam kocacığım, açayım ama biraz yatakta zaman geçiririz," dedi.

Bu teklifin adamı kızdıracağını biliyordu. Kocası, "Aman! Tamam, sen giyin. Ben toplantıyı erteletirim," dediğinde ufak bir kahkaha patlattı.

Tekrar aynaya dönerek makyajına devam ederken, kendini bu denli çirkinleştirebildiğine kendisi bile şaşırıyordu. Yüzündeki siyah noktaları da yapmayı bitirdiğinde makyajı tamamlanmıştı. İçinden 'Yine iyi iş çıkardın Asrın' diyerek kendini tebrik etti ve makyaj çantasının fermuarını çekerek yine dolabın en altına sakladı. Banyodan çıktığında, kıyafetlerini de değiştirmesi gerektiği aklına geldi ve dolaba doğru ilerledi. Sonra, burada hiç kıyafeti olmadığı aklına geldiğinde kocasının kıyafetlerinden giymesinin mantıklı olacağını düşünerek dolabın kapaklarını açtı. Gözüne kestirdiği siyah şortu ve beyaz tişörtü alarak, dolabın kapaklarını tekrar kapattı ve elindekileri yatağın üzerine bırakarak kıyafetlerini değiştirdi. Kapının önünde sinirle bekleyen kocasına, çürük görünümlü protez dişlerini gösterecek şekilde sırıtarak kapıyı açtı.

Genç adam, sonunda kapıyı açan çirkin kadının sırıtan yüzünü gördüğünde, bu gidişle kadınlardan soğuyacağını hissederek bakışlarını kapının pervazına sabitledi. "Eve geldiğimde bu evden gitmiş olmanı istiyorum," dedi. En kısa zamanda kendisini boşanmaya ikna edecekti ve bu çirkinliğin vücut bulmuş hâlinden ebediyen kurtulacaktı.

Ama karşılık olarak, "Yooo! Sen işten geldiğinde bu eve tamamen yerleşmiş olacağım. Bir de sana enfes bir akşam yemeği hazırlayacağım kocacığım," dediğini duyunca; karşısındaki kadının çirkin olduğu kadar çetin ceviz bir kişiliğe sahip olduğunu da anlamıştı. Her kocacığım kelimesini duyduğunda, bir daha o kelimeyi duymamayı diliyordu. Sinirle parmaklarını saçlarına daldırdığında onları geriye doğru attı ve "Allah'ım! Sen bana sabır ver." diyerek, bu çirkin kadına temas etmemeye özen göstererek yanından geçti.

Dolaba doğru ilerleyerek kapaklarını açtı ve siyah takım elbisesini askıdan alarak yatağa bıraktı. Bakışları çirkin kadının giydiği şortun açıkta bıraktığı bacaklarına kaydı. Vücudu bu kadar pürüzsüz bir güzelliğe sahipken, yüzündeki pürüzlü çirkinliğe anlam veremedi. Çirkin kadının, "Ne o kocacığım? Bacaklarımı kese kese bir hâl oldun. Yoksa çok mu hoşuna gitti?" demesiyle bakışlarını başka tarafa çevirirken içinden, 'Kendine gel Bulut. Nasıl bu kadar çirkin bir kadının bacaklarının seni etkilemesine izin verirsin?' dedi.

Askıdan gömleğini alıp giydi. Altındaki eşofmanını çıkarıp pantolonuna uzanmıştı ki kapının pervazına sırtını dayamış onu izleyen çirkin kadının, "İstersen onu ben giydireyim." demesiyle, hızla pantolonu eline aldı. Giyerken de kendisine yakın olmasını istemediğini belli edercesine, "Aman sen zahmet etme, ben giydim bile," dedi.

Tamamen hazır olduğunda çirkin kadının yanından geçerken tekrar, "Eve geldiğimde sakın burada olma," dedi ve vereceği cevabı beklemeden odadan çıktı...

ÇİRKİN KARIM (KİTAP OLDU -HERDEM YAYIN )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin