ÇİRKİN KARIM (KİTAP OLDU -HERDEM YAYIN )

5.bölüm

Kendisine daha da yaklaşan adam;

"Keşke kokun kadar güzel olsaydın çirkin şey," dediğinde rahatladı ve üzerindeki şaşkınlığı attı. Bu sırada kocası içeriden, "Enes hadi çabuk gel maç başlamış," diye seslenerek adamı çağırdı. Adam tekrar, "Çirkin şey." diye fısıldayarak uzaklaştığında ise vücudunu tamamen rahatlama hissi kapladı ama bu adama bir şey demezse içinde kalırdı. "Ah! Öyle mi? Sizin yatağa attığınız kadınlar çok mu güzel?" dedi. Adam da meydan okurmuşçasına gözlerini kısarak, "Dalga mı geçiyorsun? Ben yatağıma kadın değil, afet atıyorum afet!" dedi. Adamın bu sözlerinden en az kocası kadar çapkın olduğunu anladı. O da aynı şekilde gözlerini kıstığında, meydan okumasına fırsat kalmadan bu sefer de içeriden diğer misafir adam seslendi ve "Hadi Enes nerde kaldın? Golü yedik ya!" dedi.

Adam gol yediklerini duyunca hışımla mutfağın kapısına doğru ilerledi ve küfürler savura savura mutfaktan çıktı. Bu adam fazlasıyla kaşınmıştı ve bu adamı da o harika planına katarak ona da bir güzel hak ettiği dersi verecekti.

***

Genç adam yanlarına sadece Enes'in gelmesiyle rahatlayarak derin bir nefes alıp verdi. Çünkü o kadın da gelmiş olsa yine kendisini rezil edecek hareketlerde bulunur, maçı izletmezdi. Tekrar başını televizyona çevirdiğinde, yedikleri ikinci gol hep bir ağızdan küfürler yağdırmalarına neden olmuştu. Mesut, "Bence senin çirkin karın uğursuzluk getirdi takımımıza." deyince, başını elleri arasına aldı ve sıkıntıyla ofladı.

Gözlerini kapatarak bu olanların bir rüya olmasını dilerken, çirkin kadın yanlarına gelerek ellerindekileri orta sehpaya bırakırken, "Bence sizin takımınız oynamayı bilmiyor, sadece topun peşinde koşuyor," demesi üzerine gözlerini sinirle açtı ve "Kapa çeneni çirkin kadın!" diyerek kadının üzerine yürüdü.

Bu kadının ilk günden sinirini fazlasıyla bozduğunu hissetti. Onu karısı yerine koymuyordu, koyamıyordu. Zaten o, çapkın adamların tabiriyle evlilik adamı değildi ve bu kadın, başına gelebilecek en çirkin belaydı. Yüzündeki tek güzel yer yeşil gözleri ve o gözleri çevreleyen uzun kirpikleriydi. Gözlerine daha dikkatli baktığında hiçbir duygu göremiyordu.

Normalde kadınların gözlerine bakarak kişiliklerini çözen adam, bu kadının gözlerine baktığında kişiliğinin duvarlarla çevrili olduğunu görüyordu. Kadının gözlerine daha da dikkat kesildi ve gizlediği kişiliğini çözmeye çalışırken, istemsizce haddinden fazla yaklaştığını, arkadaşlarının, "Sakin ol Bulut!" diyerek kendisini kollarından tutarak geri çekmeleriyle anladı.

Derin bir nefes daha alıp verirken, "Tamam sakinim," dedi ve kollarını çekerek arkadaşlarından kurtuldu. Ona melül melül bakan çirkin kadını gördükçe sakinleşmek yerine daha da sinirleniyordu. Arkadaşlarının, "Hadi Bulut maça devam," demesiyle tekrar kendini koltuğa attı ve bakışlarını üçüncü golü de yemiş olan takımına çevirdi.

Mesut'un dediğinde haklı olduğunu düşündü. Bu çirkin kadın takımlarına uğursuzluk getirmişti.

***

Genç kadın ayakta dururken, koltuğun kenarında duran kumandayı görünce yine sinsice sırıttı. Hepsinin maça odaklandığı sırada kumandayı gizlice alarak, kapatma tuşuna bastı ve hızlıca eşofmanının beline sıkıştırdı.

Üç adam, televizyonun kapanmasıyla birbirlerine baktıklarında, "Aaa! Yoksa elektrikler mi kesildi?" diyerek bir de onlarla dalga geçti.

Enes, "Sen saf mısın? Televizyonun yanındaki ışık yanıyor. Biri kumandaya basmış olmalı." dediğinde, gözlerini kıstı ve "O zaman popolarınızın altına bakın, belki de onlar yanlışlıkla basmıştır," dedi. Üçü birden ayağa kalkıp oturdukları yere baktığında kahkahasını patlattı.

Kocası bir anda kendisine dönerek sinirle, "Bu işte de senin parmağın var değil mi?" diye sorduğunda "Yooo!" dedi ve boş olan ellerini iki yana kaldırdı ama kumandayı beline düzgün tutturamamış olacak ki bu hareketiyle kumanda yere düşerken, "Eyvah şimdi yandım," diye mırıldandı...